Logo

9. Hukuk Dairesi2021/8130 E. 2021/12579 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin iş sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle işverenlerden kıdem, ihbar ve yıllık izin ücreti ile diğer işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin ücreti, tanık beyanı ve banka kayıtlarına göre net 1.800 ABD Doları olarak ispatlandığı halde mahkemece daha yüksek ücret üzerinden hesaplama yapılması ve davacının uzun süreli çalışmasına rağmen hiç yıllık izin kullanmamış olması hayatın olağan akışına aykırı olup davayı aydınlatma ödevi gereği davacının yıllık izin kullanıp kullanmadığı hususunda beyanının alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 9. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... bünyesindeki inşaat şirketlerinin Rusya’daki şantiyelerinde devamlı ve aralıksız olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin haksız ve ihbarsız olarak davalı işverenlik tarafından iş bitmesi bahanesi ile sona erdirildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.

Davalılar Cevabının Özeti:

Davalı ...Ş. vekili, davacının müvekkili şirketin yapılanması içerisinde adı geçen şahsa ilişkin bir kayda rastlanılmadığını, yurt dışında kurulu bulunduğu iddia edilen bir şirket var ise ve işçi bu şirkette çalışmış ise davanın bu şirkete yöneltilecek şekilde düzeltilmesinin gerekeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı...Uluslararası İnş. Yat. San. ve Tic. A.Ş. vekili, davacının müvekkili şirkette yapılanması içerisinde adı geçen şahsa ilişkin bir kayda rastlanılmadığını, davada husumetin davacının çalıştığı şirkete yöneltilmesi gerektiğini, Türkiye’deki şirketle bağının bulunup bulunmadığının anlaşılması için İş Kur hizmet sözleşmesinin incelenmesi gerektiğini, zamanaşımı itirazlarının olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı AO Renaissance Construction vekili, davacı işçinin müvekkili şirketin bünyesinde yurt dışında çalıştığını, şirket aleyhine Türkiye’de dava ikame edilmesinin ve yargılama yapılmasının Milletlerarası Özel Hukuk kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, davacının İş Kur hizmet sözleşmesi ile şirketlerinde belirli süreli olarak istihdam edildiğini, işçilik alacaklarının Rusya Federasyonu kanunlarına tabi olduğunu, davacının müvekkili şirket bünyesinde yurt dışı işyerinde çalıştığı için yurt dışında yabancı işveren ile çalışan işçilerin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı ... vekili, davacının müvekkili şirkette çalışmadığını, müvekkil şirket yapılanması içerisinde adı geçen şahsa ilişkin bir kayda rastlanılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir neden olmadan ve bildirimsiz olarak feshedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu:

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu:

Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalılar vekilince temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

Gerekçe:

1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalılar vekilinin temyizi yönünden aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.

2-Taraflar arasında davacı işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.

Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi aylık net 2.250 ABD Doları ücret aldığını iddia etmiş, davalı işverenler ise işçinin iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunmuştur. Mahkemece davacının ücreti, emsal ücret araştırmasına göre aylık net 2.250 ABD Doları olarak kabul edilmiş ise de, davacı tanığı Zekeriya A.’nın davacının aylık gelirinin 1.800-2.000 ABD Doları civarında olduğunu ve bu paranın tamamının banka hesabına yattığını beyan ettiği, banka kayıtlarında da davacının hesabına net 1.800 ABD Doları yatırıldığı anlaşılmış olup davacının ücretinin kabul edilenin aksine tanık beyanı ve banka kayıtlarına göre net 1.800 ABD Doları olarak ispatlandığı gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde verilen karar hatalıdır.

3-Taraflar arasında davacının yıllık ücretli izin alacağının bulunup bulunmadığı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı Kanun'un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.

Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.

Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde yıllık izinlerin kullandırılmadığını ve ücretinin ödenmediğini iddia etmektedir. Mahkemece, davacının 08/01/2007-01/11/2015 tarihleri arasındaki fasılalı çalışmalarına karşılık 7 tam yıl hizmeti nedeniyle 110 gün ücretli izne hak kazandığı kabul edilerek karşılığı alacak hüküm altına alınmıştır. Davacının 7 yılı aşan süre ile çalışmasına rağmen hiç ücretli izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; Mahkemece, davacı asil çağrılıp çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda beyanı alındıktan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 22.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.