Logo

9. Hukuk Dairesi2021/9101 E. 2021/13679 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi daireleri arasında, sendikal nedenlerle işten çıkarma iddiasında, feshin geçerli nedenlerle yapılıp yapılmadığı konusunda uyuşmazlık oluşmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasında 5235 sayılı Kanun'un 35. maddesi kapsamında uyuşmazlık bulunmadığı, verilen kararların somut olaya özgü olduğu ve dosya kapsamındaki delillerle ulaşılan sonuçlar olduğu gözetilerek uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

I-BAŞVURU

Başvurucu avukat tarafından sunulan dilekçe ile özetle; davacı tarafından başvurucu ... Ltd. Şti aleyhine açılan sendikal tazminat istemini içeren işe iade davasında, feshin geçersizliğine, tazminat miktarının 6356 Sayılı Yasa'nın 25. maddesi uyarınca işverenin işe başlatması ya da başlatmaması şartına bağlı olmaksızın davacının 1 yıllık ücreti tutarı olarak tespitine, davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları tahsili gerektiğinin tespitine karar verildiğini, bu karara karşı istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince kesin olarak esastan reddedildiğini, ancak başka davacılar tarafından aynı taleplerle davalı şirket aleyhine açılan sendikal tazminat talepli işe iade davalarında ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince davanın reddine dair kesin olarak karar verildiğini, farklı işçiler tarafından aynı anda seri olarak aynı gerekçelerle açılan davalarda ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi Kararları ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararları arasında uyuşmazlık oluştuğunu, ayrıca davacı tarafın sendikal sebeple fesih iddiasını ispat edemediğini, sendika üyeliğinin fesih tarihinden sonra gerçekleştiğini, davacının sendikal faaliyette bulunduğuna dair bir delil bulunmadığını, işverenin işyerinde kaç kişinin sendikalı olduğunu bilebilmesinin mümkün olmadığını, İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi karar ilamında dosyadaki tüm bilgiler ve tanık anlatımlarının sendikal fesih karinesi çerçevesinde değerlendirildiğini ve işyerinde işverenin kararlı tutumu neticesinde örgütlenme sürecinin akamete uğradığı ve çalışan sayısı dikkate alındığında yetki prosedürünün işletilemeyeceği bir seviyeye gelmesinin sağlandığı sonucuna ulaşıldığını, oysa sendikayaya üye işçi oranının en fazla %4 olduğunu, bu üye sayısı ile yetki başvurusu yapılmasının mümkün olmadığını, işyerine fesihten sonra yeni işçi alınmadığını, sendikalı işçilerin işyerinde halen çalıştığını, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin gerekçeli kararında belirtildiği gibi, iş akdi feshedilen 14 işçiden 7 işçinin Teksif sendikasına üye olduğu belirtilmiş olsa da, bu 7 işçiden 3 tanesinin iş akdi feshedildikten sonra sendika üyesi olduğunu beyan ederek sendikal fesih gerekçe gösterilerek açılan tespit (işe iade istemli) davalarında ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2021/218 E, 2021/1096 K. sayılı kararı ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2020/2849 Esas-2020/2241 Karar, 2020/2850 Esas-2020/2242 Karar, 2020/2851 Esas-2020/2243 Karar sayılı ilamlar arasındaki uyuşmazlığın 5235 Sayılı Yasanın 35/3 maddesi gereğince giderilmesini talep etmiştir.

II- ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULUNUN 2021/4 SAYILI KARARI

... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun kararı ile;

“... 16. İş Mahkemesinin 12.11.2020 tarih, 2020/352 Esas-2020/106 Karar sayılı kararının incelenmesinde;

Davacı vekilinin dilekçesi ile; davacının 06.08.2018-12.02.2019 tarihleri arasında davalı şirkette dokumacı olarak çalıştığını, iş akdinin davalı şirket tarafından geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini, yazılı fesih bildirimi yapılmadığını, davacının iş sözleşmesinin sona erdirilmesinin gerçek nedeninin TEKSİF Sendikasına üye olması olduğunu, davalı işverenin sendikal faaliyetlerden haberdar olması üzerine işçilere baskı yapmaya başladığını, davacıyı ve 13 arkadaşını sendikal nedenlerle aynı gün işten çıkardıklarını iddia ederek müvekkilinin işe iade ve tazminat istemi ile dava açtığı,

... 16. İş Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 12.11.2020 tarih, 2020/352 Esas-2020/106 Karar ile;

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan sübuta eren işe iade ve tazminat davasının İş Kanunu'nun 21. maddesi gereğince KABULÜNE,

Davalı işveren feshinin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE, karar verildiği,

... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nin 22.04.2021 tarih, 2021/218 Esas, 2021/1096 Karar sayılı kararının incelenmesinde;

... 16. İş Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 12.11.2020 tarih, 2020/352 Esas-2020/106 Kararına davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nin 22.04.2021 tarih, 2021/218 Esas, 2021/1096 Karar sayılı kararı ile dava ile ilgili basına yansıyan eylemler, tarafsız davacı tanığı ... beyanı, benzer şekilde iş akdi feshedilen ...'ın iş akdinin feshi ile ilgili olayları doğrulayan davalı tanığı İbrahim Dağlı beyanları, davalı işyerinde sendikal örgütlenmenin engellenmesine tepki olarak ilgili sendika tarafından 2019 Şubat ayı içerisinde yapılan basın açıklaması bir bütün halinde değerlendirildiğinde işverenin henüz örgütlenme aşamasında bulunan sendikal faaliyeti, soyut ve dayanaksız, haksız fesih sebepleri ileri sürülerek engellemeye çalıştığı anlaşılmakla, mahkemece feshin sendikal nedenlerle yapıldığına dair değerlendirme, delil durumu ve dosya kapsamına da uygun olduğu görülerek; Davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE," karar verildiği,

...

SONUÇ:

Talep dilekçesi ve mevcut evrakların değerlendirilmesi sonucunda;

1)... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2021/218 Esas-2021/1096 Karar sayılı karar sayılı dosyası ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2020/2849 Esas-2020/2241 Karar, 2020/2850 Esas-2020/2242 Karar, 2020/2851 Esas-2020/2243 Karar sayılı dosyalarından verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunduğuna oy birliği ile,

2)Anılan daire kararları arasındaki uyuşmazlığın ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararı yönünde giderilmesi gerektiğine, Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı ..., 1. Hukuk Dairesi Başkanı ..., 6. Hukuk Dairesi Başkanı ..., 10. Hukuk Dairesi Başkanı Mustafa Yücel KAYNAR ve 9. Hukuk Daire Başkan ...'in karşı oyları ve oy çokluğu ile,

3)Uyuşmazlığın giderilmesi ve içtihat birlikteliğinin sağlanması amacıyla 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yetkilerini Düzenleyen Kanun'un 35/3. maddesi uyarınca ilgili belgelerin eklenerek kararın bir örneğinin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE ” Karar verilmiştir.

III-GEREKÇE

Bölge Adliye Mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35'inci maddesinde yer alan düzenlemedir.

Söz konusu maddenin birinci fıkrasının üçüncü bendinde yer alan düzenlemeye göre “Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.

5235 sayılı Kanun’un 35'inci maddesinin ikinci fıkrasına göre ise “(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.”

Bölge Adliye Mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasında uyuşmazlık bulunması durumunda, 5235 sayılı Kanun’un 35'inci maddesinde belirtilenler tarafından yapılacak gerekçeli başvuru sonrasında, mevcut başvuru hukuk daireleri başkanlar kurulunca değerlendirilerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesi istenilecektir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki; 5235 sayılı Kanun ile bu Kanunda sayılan kişi ve kurumlara tanınan “uyuşmazlığın giderilmesini talep etme hakkı”, mutlak biçimde her uyuşmazlığın esasına yönelik çözüm geliştirilmesine imkan vermez. Uyuşmazlığın giderilmesi talebi bir kanun yolu olmayıp, böyle bir talebin varlığı halinde Yargıtayca temyiz incelemesine benzer bir inceleme yapılması da mümkün değildir. Başvuru konusu dosyada İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna müracaat edilmesi sonrasında Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar somut olaya özgü nitelikte olup, dosya kapsamında yer alan deliller ve somut olayın koşulları gözetilerek hüküm tesis edilmiştir. Bu itibarla, başvurucunun dilekçesinde belirtmiş olduğu Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasında 5235 sayılı Kanun’un 35'inci maddesi kapsamında bir uyuşmazlık söz konusu değildir.

Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

IV-SONUÇ

... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 13/07/2021 tarih ve 2021/4 sayılı kararına istinaden iletilen mevcut talep yönünden uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına, 28.09.2021 günü oybirliği ile karar verildi.