Logo

9. Hukuk Dairesi2022/10278 E. 2022/13868 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının davalı apartmanda apartman görevlisi olarak çalışıp çalışmadığı ve buna bağlı olarak dava konusu tazminat ve alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kat malikinin davacının çalıştığını iddia ettiği apartmanı temsil yetkisinin bulunup bulunmadığının tespit edilmemiş olması ve davacının temsilcide yanılma ile davasını yanlış kişiye yöneltmiş olma ihtimalinin gözetilmesi gerektiğinden, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmasının usule aykırı olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 29. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2004 yılından ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiği tarihe kadar kesintisiz şekilde apartman görevlisi olarak çalıştığını, ancak müvekkilinin çalışmasının Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) bildirilmediğini, müvekkilinin apartmanın ve ortak yerlerin bakımı, korunması, temizliği, bağımsız bölümlerde oturanların çarşı işlerinin görülmesi, güvenliklerinin sağlanması, kaloriferin yakılması ve bahçe düzenlemesi işleriyle ilgilendiğini, davacının yıllık izin kullanmadığını, haftanın 7 günü ve tüm millî bayramlarda çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının Neziha Hanım Apartmanında 2015 yılına kadar kiracı olarak ikamet ettiğini, davacının söz konusu Apartmanda çalışması bulunmadığını, davacının Neziha Hanım Apartmanının bulunduğu sokakta başka apartmanlarda görevli olarak zaman zaman çalıştığını, bu çalışmaları sırasında da farklı işyerlerinde çalıştığını ve bu işyerlerinde çalıştığına ilişkin SGK kayıtlarının olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hizmet ilişkisinin davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Çankaya Belediyesinin 03.10.2018 tarihli yazısında belirtildiği üzere yapılan zabıta araştırmasında davacının davalı Apartmanda çalıştığının tespit edildiğini, davacı tanıklarının beyanları ile davacının Neziha Hanım Apartmanında çalışmış olduğunun ispatlandığını, davacının sigorta bildiriminin yapıldığı dava dışı Murat Yeğin Şirketi ortakları ile davalı Apartman kat maliklerinin aynı kişiler ve akraba olduklarını, davacının ikametgâh adresi sorulması gerekirken Mahkemece davacının ikametgâh adresinin araştırılmadığını, davacının hizmet tespiti davası açmaya zorlanamayacağını, çalışmanın tespiti konusunda Mahkemece resen araştırma yapılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çalışma olgusunun varlığına ilişkin resen araştırma yaparak delil toplanmasını gerektirecek yasal bir düzenleme bulunmadığını, beyanlarına başvurulan davacı tanıklarının işyeri çalışanı olmadığı gibi davalı Apartman sakini de olmadıklarını, SGK kayıtlarına göre davacının çalışma iddiasını kapsayan dönem aralığında başka işyerlerinde çalışmasının bulunduğu ve davalı işyerinde çalıştığına ilişkin kayıt bulunmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davada taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığına, davacının davalı Apartmanda apartman görevlisi olarak çalışıp çalışmadığına ve buna göre dava konusu tazminat ve alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 17, 41, 44, 59 ve 110 uncu maddeleri ile 120 nci maddesinin atfıyla 1475 sayılı ... Kanunu'nun (1475 sayılı Kanun) 14 üncü maddesi, Konut Kapıcıları Yönetmeliği (Yönetmelik)

2. 6100 sayılı Kanun'un “Tarafta iradi değişiklik” kenar başlıklı 124 üncü maddesi şöyledir:

“(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.

(2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.

(3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.

(4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.”

3. Değerlendirme

1.Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz.

2. Kapıcılık hizmetleri, diğer işlere göre bir farklılık gösterir. Bu nedenle 1475 sayılı Kanun'da olduğu gibi 4857 sayılı Kanun'da da konut kapıcıları hakkında ayrı düzenlemeler getirilmiş, 110 uncu maddede “Konut kapıcılarının hizmetlerinin kapsam ve niteliği ile çalışma süreleri, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri, yıllık ücretli izin hakları ve kapıcı konutları ile ilgili hususların düzenlenmesinde uygulanacak değişik şekil ve esaslar T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.

3. Yönetmelik'in 3 üncü maddesinde kapıcı, "ana taşınmazın bakımı, korunması, küçük çaptaki onarımı, ortak yerlerin ve döşemelerin bakımı, temizliği, bağımsız bölümlerde oturanların çarşı işlerinin görülmesi, güvenliklerinin sağlanması, kaloriferin yakılması ve bahçenin düzenlenmesi ve bakımı ve benzeri hizmetleri gören kişi" olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede, işveren ise "konutun maliki ve ortakları" olarak açıklanmıştır. Kamu kurumlarına ait lojman işyerlerinde ana taşınmaz maliki ilgili kamu kurumudur.

4. Yönetici ise konutun maliki ya da kat malikleri adına hareket eden kişidir. Yönetici, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre seçilir ve görevlerini ifa eder.

5. Yönetmelik'te işyeri, "kapıcının çalıştığı konut ile bağımsız bölüm, ortak yerler, eklenti ve tesislerin tümü" olarak ifade edilmiştir.

6. Yönetmelik'in 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine göre yöneticinin ... ya da toplu ... sözleşmesi yapması için işverenin yazılı olarak yetki vermesi gerekir. Buna rağmen, yazılı yetki olmadığı durumlarda kapıcı ile yönetici arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğu söylenemez. Konutun maliki ya da ortaklarının yazılı yetki vermedikleri hâlde kapıcılık hizmetlerinden yararlanmaları kapıcılık sözleşmesine onay verildiği anlamındadır.

7. Kapıcı ile binanın sahibi ya da kat malikleri kurulu arasında yapılmış olan ... sözleşmesinin tam süreli ya da kısmi süreli olarak yürürlüğe konulması mümkündür. Özellikle bağımsız bölüm sayısının az ve eklentiler ile ortak alanların da yoğun bir ... hacmini gerektirmeyecek durumda olduğu hâllerde, kapıcının günlük yedi buçuk saat ve haftalık kırk beş saat olağan mesaiye göre daha az sürelerle çalıştırılması imkân dâhilindedir. Kısmi süreli ... sözleşmesi yazılı olarak yapılmamış ise işyerinin özelliği ve işin niteliğine göre çalışma olgusunun kanıtlanması mümkündür.

8. Yönetici, ... kanunları ve Yönetmelik'in uygulanması yönüyle işveren temsilcisidir. ... hukuku anlamında ortaya çıkabilecek idari ve yargısal uyuşmazlıklarda yönetici işvereni temsil eder. Bu itibarla, kapıcının işveren hakkında açabileceği davanın kat maliki ya da maliklerine karşı açılması gerekmekte ise de Yönetmelik'ten doğan bu temsil yetkisine göre davanın doğrudan yönetici hasım gösterilerek açılması da mümkündür. Ancak bu hâlde dahi hükmün doğrudan yönetici hakkında kurulması doğru değildir. Mahkemece kat maliki ya da malikleri adına yönetici hakkında karar verilmesi gerekir. Zira Yönetmelik'in 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendine göre yöneticinin, ana taşınmazda üstlendiği görevleri itibarıyla kat maliki ya da maliklerinden tahsil ederek kapıcının kanundan doğan haklarını ödeme yükümlülüğü vardır.

9. Somut uyuşmazlıkta, dava ... adına Kat Maliki Belma Yeğin aleyhine açılmıştır. Aleyhine dava açılmış olan kat maliki Belma Yeğin'in, davacının apartman görevlisi olarak çalıştığını iddia ettiği Neziha Hanım Apartmanını temsil hakkı bulunup bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.

10. Açıklanan nedenlerle, aleyhine dava açılmış olan kat maliki Belma Yeğin'in, Neziha Hanım Apartmanının yöneticisi olup olmadığı araştırılmalı ve Apartmanda yöneticinin kim olduğu belirlenmelidir. Yöneticinin davalı Belma Yeğin olmadığının anlaşılması durumunda, davacının temsilcide yanılma ile davasını Belma Yeğin'e yönelttiği kabul edilmelidir. Buna göre davacı vekilinin talepte bulunması hâlinde davasını kat maliklerini temsilen yöneticiye yöneltmesine imkân tanınarak taraf teşkili sağlandıktan sonra sonuca gidilmelidir.

11. Belirtilen hususlar gözetilmeksizin İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalı olup davacı vekilinin sair temyiz nedenleri incelenmeksizin kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.