"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 8. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin gemiadamı olarak görev yaptığını, çalıştığı süre zarfında fazla çalışmalarının 854 sayılı Deniz ... Kanunu'nun (854 sayılı Kanun) 28 inci maddesinin ilgili bölümüne göre %25 zamlı olarak hesaplanmak suretiyle ödendiğini, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 402 nci maddesi gereği fazla çalışma için işçiye normal çalışma ücretinin en az %50 fazlasıyla ödeme yapılması gerektiğini, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 20.11.2018 tarihli ve 2018/5567 Esas, 2018/20999 Karar sayılı kararının da bu yönde olduğunu ileri sürerek fark fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının fazla çalışma ücretinin 854 sayılı Kanun'un 28 inci maddesinde belirlenen %25 zam oranı yerine 6098 sayılı Kanun'un 402 nci maddesinde öngörülen %50 zam oranı üzerinden ödenmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"... Özel Kanun (Deniz. ... Kanunu ) ile Genel Kanun ( Borçlar Kanunu ) arasında çelişki doğduğu, Özel Kanun hükümlerinin mi yoksa Genel Kanun hükümlerinin lehe olan kısımlarının mı uygulanması gerektiği hususunda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Ancak genel görüş. Kanunun amacına bakılarak yorum ve uygulama yapılması gerektiği yönündedir.
6098 Sayılı Borçlar Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, 854 Sayılı Deniz ... Kanunu 20.04.1967 tarihinde kabul edilmiştir. Bu hali ile 6098 Sayılı Borçlar Kanunu güncellik taşımaktadır. 6098 Sayılı TBK ile 818 Sayılı Kanundan farklı olarak 402/1.maddesi ile açıkça "fazla çalışma için işçiye normal çalışma ücretinin en az yüzde elli fazlasıyla ödemekle yükümlüdür." denerek fazla mesai oranı belirtilmiştir.
Deniz ... Kanunun 48.maddesinde belirtilen "daha elverişli hak ve menfaat gerektiren kanun yanında, daha da ilen giderek toplu ... sözleşmesi, ... sözleşmesi veya örf ve adetlerden doğan hakların halel getirmek." açıklama ile de gemi adamı lehine yapılan düzenlemelerin, bu kanun ile geçersizleşemeyeceğinin belirtildiği görülmektedir.
..." gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçelerinde talep ettikleri fazla çalışma alacağı dikkate alındığında ıslah tarihi itibarıyla zamanaşımına uğrayan alacak bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; gemiadamı olan davacının fazla çalışma ücretinin 854 sayılı Kanun'un 28 inci maddesine göre hesaplanması gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"... Deniz ... Kanunu’nun 28. maddesinde yer alan açık düzenleme karşısında fazla çalışma ücretinin % 25 zamlı ücretten hesaplanması gerektiği, sonradan yürürlüğe giren ... Borçlar Kanunu’nun 402. maddesinin Deniz ... Kanunu’na tabi çalışanlar açısından uygulanamayacağı, davacının gemi adamı olarak çalıştığı ve Deniz ... Kanunu kapsamında olduğu, dosyaya sunulan bordrolardan davacının fazla mesai sürelerinin ve ödemelerinin ... sözleşmesi, usul ve yasaya uygun olarak ödendiği, davacının bakiye fazla mesai ücreti alacağının bulunmadığı, mahkemece davanın kabul edilmesinin hatalı olduğu ..." gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekilince; davanın emsal içtihatlara güvenilerek açıldığını, sonraki tarihli içtihat değişikliğinin sürpriz karar verme yasağının ihlali olduğunu ve hukuki güvenlik ilkesi ile örtüşmediğini, ... Anadolu 25. ... Mahkemesinin 13.01.2020 tarihli ve 2019/340 Esas, 2020/56 Karar sayılı kabul kararının Yargıtay tarafından bozulması üzerine İlk Derece Mahkemesince bozma kararına direnildiğini, direnmeye ilişkin olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararının beklenmesi ve daha sonra huzurdaki yargılamanın karara bağlanması gerektiğini, 854 sayılı Kanun'un 48 inci maddesine göre 6098 sayılı Kanun'un 402 nci maddesinin uygulanmasının mümkün olduğunu, fazla çalışmanın %50 zam oranı üzerinden hesaplanması gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında gemiadamı olduğu hususu tartışmasız olan davacının fazla çalışma ücreti alacağının 854 sayılı Kanun'a göre %25 zam oranı üzerinden mi yoksa 854 sayılı Kanun'un 48 inci maddesi dolayısıyla sonraki tarihli 6098 sayılı Kanun'a göre %50 zam oranı üzerinden mi hesaplanması gerektiğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 854 sayılı Kanun'un 28 ve 48 inci maddeleri, 6098 sayılı Kanun'un 402 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.