Logo

9. Hukuk Dairesi2022/10563 E. 2022/9375 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sendika genel merkez yönetim kurulunun şubenin yurt dışı üyelerinden elde edilen ödentilerin genel merkez hesabında tutulmasına dair kararının iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sendika tüzüğünde genel merkez yönetim kuruluna avans kesintisi yapma yetkisi verilmiş olsa da bu yetkinin keyfi olarak kullanılamayacağı, işlemin gerekçesinin somutlaştırılması gerektiği ve genel merkezin şubenin yurt dışı üyelerinden elde edilen ödentileri genel merkez hesabında tutma kararının gerekçesinin ortaya konulmadığı, ölçüsüz ve orantısız olduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararının bozulması ve sendika genel merkez yönetim kurulunun kararının iptaline karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki sendika yönetim kurulu kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Sendikanın ... 7 No.lu Şube başkanı olduğunu, müvekkilinin 15.03.2020 tarihinde yapılan olağanüstü seçimde mevcut yönetimin rakibi olduğunu, Sendika Tüzüğü (Tüzük) gereğince her ay düzenli olarak ödenmesi gereken avansların müvekkilinin muhalif olması nedeniyle cezalandırma şeklinde hukuka aykırı olarak eksik ödendiğini, söz konusu keyfi işlemlerin iptal edilmesi ve durdurulması gerektiğini, aylara göre üye sayısı değişmekte olup hukuka uygun olarak en son yapılan ödemenin 39.440,00 TL olduğunu, bu tarihten sonra müvekkilinin başkanı olduğu şubenin üye sayısının arttığını, ödenmesi gereken rakamın söz konusu en son rakama yakın bir rakam olması gerekirken son ay 7.615,00 TL ödendiğini, böylelikle müvekkilinin şubesinin hak etiği avansın yaklaşık %80’inin hukuksuz olarak ödenmediğini, Tüzük hükümlerine göre genel merkezin avansları ödememe ya da kısmi ödeme gibi takdir yetkisinin bulunmadığını, şube faaliyetlerinin sürdürülebilmesi için zorunlu giderleri bulunduğunu, şubelere ait avansları kullanma yetkisinin şube yönetimine ait olup genel merkezin uhdesinde tutmasının seçilmiş başkanların yetkilerinin ellerinden alınması demek olduğunu, 20.11.2020 tarihli ilan ile Sendika seçimlerinin 23-25 Kasım ile 30 Aralık 2020 tarihleri arasında gerçekleştirileceğinin belirtildiğini, genel merkez yönetiminin söz konusu hukuka aykırı kararlarının seçim dönemine kısa süre kala alarak hukuki olarak mücadele etmenin önünü kesmeye çalıştığını, hâlihazırdaki sorunun çözümünün tedbir kararının verilmesi olduğunu, davalının sadece müvekkilinin şubesine değil diğer muhalif şubelere de hukuka aykırı işlemler uyguladığını, son 3 ay içinde açılan davaların tamamının sonuca bağlandığını ve Yönetim Kurulu kararı iptal edilerek tedbir kararı verildiğini, bu itibarla açılan davanın ivedilikle görülmesi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle müvekkilin avanslarının eksik ödenmesi işleminin iptali ve tedbiren durdurulması gerektiğini ileri sürerek ... ... 7 No.lu Dışişleri Bakanlığı Şubesinin aylık avanslarının eksik ödenmesine yönelik kararların iptali ile ilgili kararın uygulanmasının engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; Genel Merkez Denetleme Kurulunun 25.09.2020 tarihli ve 2020/13 sayılı raporu uyarınca şubenin harcamalarının fahiş tutarlarda olduğunun tespit edildiğini ve şubenin harcamalarının Sendikanın amacına uygun yapılması yönünde uyarılmasına karar verildiğini, davacının iddiasının aksine şubelere her ay peşin olarak belli bir para veya avans ödenmesini zorunlu kılan bir hüküm bulunmadığı gibi ödenen avansın her ay aynı tutarda ödenmesi gerektiği yönünde ve eksik ödeme yapılamayacağı yönünde emredici bir hüküm de bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

“... davalı sendikanın genel merkez denetleme kurulunca davacı şubenin mali denetimin yapıldığı ve 25.09.2020 tarih ve 2020/13 sayılı raporu ile davacı şubenin, harcamaların Sendika'nın amacına uygun olarak yapılması yönünde uyarılması kanaatine varıldığının Genel Merkeze bildirildiği, sendika Genel Merkez Yönetim Kurulu'nun davaya konu 29.09.2020 tarih ve 97 sayılı kararı ile davacı şubeye ödenen avanslarda kesintiye gittiği anlaşılarak Sendika'nın Ana Tüzüğü ve Mali İşler Yönetmeliğince verilen yetkiler uyarınca alınan yönetim kurulu kararının ve avansların önceki aylardan az ödenmesi işleminin mevzuatlara aykırı olmadığı ...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesinde yazılı sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

“...

Dava sendika genel merkez yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.

Davalı sendikanın Ana Tüzüğü’nün (bundan sonra Tüzük olarak anılacaktır) “Yönetim Kurulunun Görev ve Yetkileri” başlıklı 20.maddesinin a bendinde, “Tüzüğü uygulamak ve gerektiğinde yorumlamak”, m bendinde “sendikanın iç işleyişine, mali işlere, hukuki ... ve işlemler ile hukuki yardıma, seçimlere, denetim ve disipline yönelik, yönetmelik, yönerge ve genelgeleri gerektiğinde ilgili kurulların katılımıyla hazırlamak”, u bendinde “şubelerin idari ve mali denetimini yapmak”, ee bendinde “sendikanın temsil ve ağırlama giderlerine ilişkin usul ve esasları belirlemek” gibi görevleri olduğu,

Tüzüğün “Genel Başkan Yardımcısının (Mali İşler) Görev ve Yetkileri” başlıklı 24.madesinin d bendinde, “şubelere zamanında sarf avanslarının gönderilmesini ve sarfların gözetim ve denetimini yapmak”, m bendinde “genel merkez ve şubelerce yapılan sarfiyatların uygun görülmeyenlerini yönetim kuruluna sevk ederek karara bağlamak ve sendika giderlerinde alınabilecek tasarruf tedbirleri için yönetim kuruluna tekliflerde bulunmak” gibi görevleri bulunduğu,

Tüzüğün “Sendika Denetleme Kurulunun Görev ve Yetkileri” başlıklı 30.maddesinin c bendi uyarınca, “yönetim kurulunun çağrısı üzerine şubelerde gerekli denetimi yapmak, gerekli görmesi halinde yönetim kurulundan şube genel kurulunun olağanüstü toplantıya çağrılmasını istemek”, e bendinde “denetleme sırasında usulsüzlük ve yolsuzluk tespit etmesi halinde, gereklerinin yapılması için sendika yönetim kuruluna ve sendika disiplin kuruluna öneride bulunmak” görevleri olduğu,

Tüzüğün “Sendika Disiplin Kurulunun Görev ve Yetkileri” başlıklı 32.maddesinde görev ve yetkileri sıralanmış olup, a bendinde “sendika tüzüğüne, amaç ve ilkelerine aykırı hareket ettiği ileri sürülen sendika ve sendika şubesi yöneticileri ve üyeleri hakkında soruşturma yapmak, soruşturma sonucunda suçlu bulunanlara disiplin cezası vermek” olduğu, disiplin cezalarının ise Tüzüğün 32A maddesinde sıralandığı,

Tüzüğün “Şube Yönetim Kurulunun Görev ve Yetkileri” başlıklı 40.maddesinin d bendinde “sendikalar kanunun ilgili maddesi gereğince üyelerden kesilen sendika ödentilerinin kesilip sendikaya gönderilmesini teminen üyelerinin listesini zamanında kurumların yetkililerine göndermek”, f bendinde “gelir ve gider hesaplarına ilişkin işlemlerin ve sarf yetkileri dahilinde bulunan harcamaların usulüne uygun yapılmasını sağlamak ve bunları karara bağlamak, sarflarla ilgili olarak alınan kararların onaylı bir örneğini sarf evrakı ile birlikte incelemek ve gereği yapılmak üzere sarfın yapıldığı ayı takip eden ayın 15’ine kadar sendika genel merkezine göndermek” olarak belirtildiği,

Tüzüğün “Şube Başkanının Görev ve Yetkileri” başlıklı 41.maddesinin a bendinde, “şube başkanı, şube yönetim kurulu adına şubeyi temsil eder. Şube yönetim kuruluna ve şubede kurulacak komisyonlara başkanlık eder”, d bendinde “sendikal faaliyetlerle ilgili şube ve temsilciliklerin yapmış olduğu harcamaların, kararlarının zamanında alınmasını ve genel merkeze gönderilmesini sağlamak”, e bendinde “şube faaliyetlerinin koordinasyonunu sağlamak üzere her türlü tedbiri almak”, f bendinde de “şubenin faaliyet alanları içerisinde her türlü sendikal çalışmalar, sendika amaçları doğrultusunda şube adına yazılı, görsel ve sesli basın organlarına bilgi vermek, görüş ve önerilerini paylaşmak, kitlesel basın acıkmaları yapmak”, j bendinde de “şubenin her türlü ... ve işlemleriyle ilgili genel merkez yönetim kuruluna karşı sorumlu olmak” şeklinde düzenlendiği,

Tüzüğün “Sendikanın Gelirleri” başlıklı 51.maddesine göre üyelerden alınacak üyelik ödentileri, sendikanın kanunlara göre yapabilecekleri faaliyetlerden elde edilecek gelirler, bağış ve yardımlar, mal varlığında elde edilen gelirler, yayın gelirleri ile diğer gelirler şeklinde sıralandığı, sendikanın tüm nakdi gelirlerini bankalara yatırmak zorunda olduğu, zorunlu giderler için yönetim kurulu üyelerinin bilgisi dahilinde sendika kasasında azami, en düşük üyelik aidatının 2000 katı kadar nakit mevcudu bulundurabileceği,

“Üyelik Ödentisi” başlıklı 52.maddeye göre de, bütün aidatların sendika merkezinde toplanacağı,

“Sendikanın Giderleri” başlıklı 53.maddesine göre ise, “Sendika, tüzüğünde belirtilen amaçları ve kanunda belirtilen faaliyetlerini gerçekleştirmek için, sendika genel kurulunca kabul edilen bütçe dahilinde merkez ve taşra birimlerinin harcamalarına karar vermeye merkez yönetim kurulu yetkilidir. Genel Merkez, şube ve temsilciliklerin aylık üye aidatlar toplamının %55’ini (ellibeş) şube ve temsilciliklerin banka hesaplarına avans olarak yatırır. Avans hesabını üç ay içinde kapatmayan şubeye veya temsilciliklere avans gönderilmez. Avans miktarının üzerindeki istekler, iade edilmek şartıyla sendika yönetim kurulunun onayı ile gönderilir.

Sendika genel merkezince şubelerin ve temsilciliklerin banka hesaplarına aylık gönderilmesi gereken avanslardan genel merkezce gider kesintisi yapılması halinde yapılan kesintinin nedeni, kesintinin yapıldığı ay sonuna kadar yazı ile ilgili şubeye bildirilir. Kesilen miktar takip eden ay veya aylarda şube ve temsilciliklerin hesaplarına yatırılır.

Şubeler, sendika genel kurulunda kabul edilen bütçe esaslarına göre yapacakları her türlü giderleri, mevzuat ve usulüne uygun olarak belgeleyerek her ay sendika merkezine göndermek üzere muhasebeleştirecektir.

Sendika bütçesinde öngörülen ödenekler ilgili şubeler adına ve şubenin bulunduğu yerdeki bir bankada açılan hesaba şube giderlerini karşılayacak şekilde avans olarak transfer edilir.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.

... Mali İşler Yönetmeliğinin (bundan sonra Yönetmelik olarak anılacaktır) “Tanımlar” başlıklı 4.maddesinin a bendine göre, “Avans: Zorunlu harcamalar ile diğer sendikal faaliyetlerin giderlerini karşılamak amacıyla genel merkez tarafından şube ve il temsilciliklerine aktarılabilecek tutarı” şeklinde tanımlandığı,

Yönetmeliğin “Yetki” başlıklı 5.maddesinin 1.fıkrasına göre, “Sendikanın gelirlerini toplama ve bunları harcama yetkisi genel merkeze aittir. Genel merkez, şube ve temsilciliklere genel kurul kararları ve tüzük çerçevesinde harcama yetkisi verebilir.” şeklinde,

Yönetmeliğin “Sendikanın Giderleri” başlıklı 14.maddesinde giderler sıralanmış olup temsil ve ağırlama giderlerinin de belirtildiği,

“Şube ve Temsilcilik Avansları” başlıklı 15.maddesinin 1.fıkrasına göre, “Şubelere zorunlu harcama kalemleri ve sendikal faaliyetleri için gönderilecek avans tutarı, şube üyelerinden alınan toplan ödenti tutarından, üye olunan konfederasyon üyelik aidatı kesildikten sonra kalan kısmının %55’sinden fazla olamaz. Avans harcama belgeleri 3 (üç) ay içerisinde genel merkeze gönderilmediği sürece genel merkez yeni avans göndermeme yetkisine sahiptir.”

İkinci fıkrasında, “Genel Merkez tarafından şube ve temsilciliklere kullandırılacak avanslar, takip eden ayın en geç son gününe kadar şubenin sendikaya ait vergi numarasını kullanmak suretiyle açtırmış oldukları genel merkez banka hesabına ait alt hesaplara aktarılır.”,

Altıncı fıkrasında “şube ve temsilciliklerden 3 (üç) ay öncesine ait avans tutarının harcama belgelerini göndermeyenlere harcama belgelerini gönderinceye kadar müteakip aylar için avans gönderilmeyebilir. Bu kapsamda gönderilmeyen avanslar, ilgili şube/temsilcilik adına genel merkez hesaplarında tutulur.”,

Dokuzuncu fıkrasında “avanslar ve karşılığı gider belgelerinin takibi ile şube/il temsilciliklerine verilecek avans paylarına ilişkin usul ve esaslar, genel yönetim kurulu tarafından yönergeyle belirlenebilir.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.

Bu düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

Öncelikle iptali talep edilen sendika genel merkez yönetim kurulu kararının davalı sendikanın ... Dışişleri Şubesi (7 Nolu Şube) ile ilgili olduğu, sendika şubelerinin tüzel kişiliğinin bulunmamasına karşın şubenin genel merkeze karşı hak ve menfaatlerini doğrudan ilgilendiren genel merkez yönetim kurulu kararının iptali istemli eldeki davayı açabileceği, şube adına şube yönetim kurulu ya da yönetim kurulu adına şube yönetim kurulu başkanı tarafından davanın açılabileceği, somut olayda da davacı gerçek kişinin şube yönetim kurulu başkanı olduğu, sendika tüzüğünde şubenin temsili görevinin şube yönetim kurulu adına başkana ait olduğunun belirtildiği, dolayısıyla eldeki davanın davacı sendika şube yönetim kurulu başkanı tarafından açılmış bulunmasının taraf teşkili yönünden sorun teşkil etmediği Dairemizce kabul edilmiştir.

Söz konusu tespitten sonra işin esasına geçilmiş olup yapılan incelemede; davalı sendika genel merkez yönetim kurulunun 16.09.2020 tarihli ve 80 sayılı kararı ile ... Dışişleri ve ... 1 nolu Şubelerin mali denetiminin yapılmasına karar verilmiş, bu karar sendika genel merkez denetleme kurulu başkanlığına 22.09.2020 tarihli yazı ile bildirilmiş olup, sendika genel merkez denetleme kurulunca davacının başkanlığını yaptığı şubede yapılan inceleme neticesinde 25.09.2020 tarihinde tanzim edilen rapor uyarınca, Sendika Ana Tüzüğünün 4.maddesi ile Sendika Mali İşler Yönetmeliğinin temsil ve ağırlama gideri başlıklı 17.maddesi ve aynı Yönetmeliğin 22/b bendi hükümleri doğrultusunda işlem tesis etmesi, harcamaların sendikanın amacına uygun olarak yapılması yönünde uyarılması kanaatine varıldığı ifade edilmiştir.

Davalı sendika genel merkez yönetim kurulunca 29.09.2020 tarihli kararı ile genel denetleme kurulunun ... Dışişleri Şubesi ile alakalı 2020/12 sayılı denetim kurulu kararı doğrultusunda ... Dışişleri Şubesinin ...’da ve ...’de bulunan üyelerinin aidat geri dönüşümlerinin aylık olarak gönderilmesine, yurt dışında bulunan üyelerin aidatlarının genel merkezin yurt dışında yapacağı teşkilat çalışmalarında, şubenin yurt dışında yapacağı organizasyonlarında kullanılmak üzere genel merkez hesabında tutulmasına karar verilmiş, anılan karar 07.10.2020 tarihli yazı ile ... 7 Nolu Şube Başkanlığına bildirilmiş olup eldeki dava da 23.11.2020 tarihinde açılmıştır.

İptali talep edilen genel merkez yönetim kurulu kararının dayanağını oluşturan genel merkez denetim kurulu raporunda şubenin uyarılması yönünde öneride bulunulmuştur. Öte yandan Sendika Ana Tüzüğünde genel merkez denetim kurulu kararının öneri niteliğinde olacağı belirtilmiş olup, genel merkez yönetim kurulunca söz konusu önerinin neden dikkate alınmadığı, başka bir deyişle avans kesintisi yapılmasının gerekçeleri somutlaştırılmamıştır. Her ne kadar Tüzüğü uygulamak ve yorumlamak genel merkez yönetim kuruluna ait ise de bu yönde işlem tesis edilirken yönetim kurulunun keyfi davranmaması, yaptığı işlem ile tüzük ve dayanak yönetmelik ve yönergelere uygun hareket edilip edilmediğinin takip edilip denetlenebilmesi için işlemin gerekçesinin ortaya konulması elzemdir. Somut olayda ise genel merkez yönetim kurulu, denetim kurulu raporu doğrultusunda işlem yapıldığını belirtmiş ise de herhangi bir gerekçe ortaya koymaksızın doğrudan anılan şubenin yurt dışı üyelerinden elde edilen ödentilerin sendika merkez hesabında tutulmasına karar vermiştir. Böylece sendika şubesinin zorunlu harcama ve giderlerini etkileyecek ve giderek de sendikal faaliyetlerini sekteye uğratacak sonuçların ortaya çıkmasına neden olunacağı halde kararın gerekçesiz olarak alınmış olması yerinde görülmemiştir.

Ayrıca anılan sendika şubesinin üyelerinin Dışişleri Bakanlığı nezdinde görevli kişiler oldukları da gözetildiğinde üyelerinin büyük çoğunluğunun yurt dışında çalışmakta olduğu, bu nedenle gelirlerin büyük çoğunluğunu da bu üyelerden alınan aidatların/ödentilerin oluşturduğu da açıktır. Bu nedenle iptali talep edilen kararda şubenin ... ve ...’de bulunan üyelerinin aidat geri dönüşümlerinin aylık olarak şubeye gönderilmesine karar verilmesine rağmen yurt dışında bulunan üyelerin aidatlarının genel merkezin yurt dışında yapacağı teşkilat çalışmalarında, şubenin yurt dışında yapacağı organizasyonlarda kullanılmak üzere genel merkez hesabında tutulmasına karar verilmesini denetleyebilecek, anılan kararın keyfi olarak alındığını ortadan kaldıracak, makul ve kabul edilebilir gerekçeler de ortaya konulamamıştır.

Bununla birlikte genel merkez yönetim kurulu kararında söz konusu uygulamaya ne kadar süre ile devam edileceği de belirtilmemiştir. Yukarıda belirtilen Tüzük ve Yönetmelik hükümlerinde avans kesintilerinin ne şekilde yapılacağına dair ayrıntılı düzenlemeler olduğu halde iptali talep edilen kararda kesintinin ne kadar süre devam edeceğinin de belirtilmemiş olması isabetsiz olmuştur.

Son olarak da Tüzüğün 53.maddesindeki “aylık üye aidatları toplamının %55 ‘ini şube …hesaplarına avans olarak yatırır.” şeklindeki düzenleme olmasına rağmen Yönetmeliğin 15.maddesinin 1.fıkrasında “…kalan kısmının %55’sinden fazla olamaz.” şeklinde belirtildiği, her iki düzenlemenin de taraflar yönünden farklı yorumlandığı görülmektedir. Öncelikle her iki düzenlemenin anlam itibariyle farklı olduğu Dairemizce de kabul edilmiş olup, Yönetmelik hükmünün Tüzük hükmüne aykırı olamayacağı gözetilerek Tüzük hükmünün öncelikle dikkate alınması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Hâl böyle olunca Tüzük hükümlerinin öncelikle dikkate alınarak ilgili sendika şubesinin üye sayısının artışına da bağlı olarak 2020 yılı avans tutarları 20.000 TL’nin üstünde olup en son Eylül ayında 39.440,00 TL iken Ekim ayında 7.615,00 TL’ye düştüğü, böylece sendika şubesinin özellikle yurt dışında çalışan üye sayısının çoğunluğu nedeniyle gelirlerinin büyük kısmını oluşturmasına rağmen avans tutarının Tüzük hükümlerine aykırı olacak şekilde azalmasına neden olunduğu, bu azalmanın neticesinde anılan şubenin zorunlu harcama ve giderlerini karşılaması yanında giderek de sendikal faaliyetlerini sekteye uğratacak nitelikte bulunduğu açıktır. Ayrıca söz konusu kararda süre sınırlaması da yapılmadığı gibi denetim kurulu kararı doğrultusunda karar verildiği belirtilmesine rağmen neden uyarı işlemine gerek görülmediği, sadece ilgili şubenin yurt dışı üyelerinin aidatlarının/ödentilerinin genel merkez hesabında tutulmasına karar verilmesinin de gerekçelerinin ortaya konulmaması sendika ana tüzüğü ile yönetmelik hükümlerine uygun şekilde bir karar verildiği hususunun da ispat edilemediği görülmüştür.

Sonuç olarak iptali talep edilen genel merkez yönetim kurulu kararının içerik ve sonuçları itibariyle gerekçesiz, süresiz, şubenin zorunlu harcama ve giderlerini karşılamayı engelleyecek ve giderek de sendikal faaliyetlerini gerçekleştirmesini sekteye uğratacak nitelikte olduğu, bu nedenle kararın ölçüsüz ve orantısız bulunduğu görülmekle açılan davanın kabulü ile sendika genel merkez yönetim kurulunun 29.09.2020 tarihli ve 97 sayılı “... Dışişleri Şubesinin ...’da ve ...’de bulunan üyelerinin aidat geri dönüşümlerinin aylık olarak gönderilmesine, yurt dışında bulunan üyelerin aidatlarının genel merkezin yurt dışında yapacağı teşkilat çalışmalarında, şubenin yurt dışında yapacağı organizasyonlarında kullanılmak üzere genel merkez hesabında tutulmasına” dair kararının iptaline karar vermek gerekmekte iken davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.

...” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararı yerine geçmek üzere; davanın kabulü ile davalı Sendika Genel Merkez Yönetim Kurulunun 29.09.2020 tarihli ve 97 sayılı “... Dışişleri Şubesinin ...’da ve ...’de bulunan üyelerinin aidat geri dönüşümlerinin aylık olarak gönderilmesine, yurt dışında bulunan üyelerin aidatlarının genel merkezin yurt dışında yapacağı teşkilat çalışmalarında, şubenin yurt dışında yapacağı organizasyonlarında kullanılmak üzere genel merkez hesabında tutulmasına” dair kararının iptaline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; genel merkezin davacıya veya şubesine karşı bir muhalefeti veyahut bir husumetinin bulunmadığını, davacının şubesinde yapılan denetleme sonucunda şube hesabında 126.564,37 TL açık olduğunun anlaşıldığını, bu kadar paranın kasada tutulmasının mümkün olmadığını, bu sebeple şubede 2020 yılına ait muhasebe sistemine girilmemiş faturalar varsa bunların sisteme girilmesi aksi hâlde 126.564,37 TL'nin şube hesabına davacı tarafından yatırılması gerektiğinin kendisine bildirilmesi üzerine davacının bahsi geçen açığı kapatmadığı gibi görevini yapan genel merkeze husumet gütmeye ve hasmane şekilde daha fazla harcama yapmaya başladığını, genel merkezin davacının sendikal faaliyetlerde kullanması için şubeye gönderdiği aylık avansı davacının usulüne uygun şekilde harcamadığından şubenin avansını azaltmak zorunda kaldığını, genel merkezin ... 7 No.lu Şubesinin bloke ettiği avansını harcamadığını, genel merkezin bu hususta harcamalardaki usulsüzlüğü durdurmak için avansı bloke etme yetkisinin bulunduğunu, ... 7 No.lu Şubenin hesapları ve harcamalarının Genel Merkez Denetleme Kurulu tarafından incelendiğini ve şubenin 2017, 2018, 2019 ve 2020 dönemindeki sadece temsil ve ağırlama giderleri toplamının 221.397,54 TL olduğunun tespit edildiğini, davacıya ödenen avansın amme parası olduğunu, anılan Şubeye gönderilen avansın yurt dışında bulunan üyelerin sendika hizmetlerinden faydalanması için yüksek şekilde gönderilmesine rağmen davacının yurt dışındaki üyelere ve hatta yurt içindeki üyelere program ve etkinlik yapmak yerine avansı sadece lüks restorantlarda harcadığını, alınan avans azaltma kararının bir yaptırım kararı mahiyetinde olmadığını, alınan Yönetim Kurulu kararı ile amaçlananın davacının Sendikanın gelirini ölçüsüz harcamasının önüne geçmek olduğunu, genel merkez tarafından şubelere her ay peşin olarak belli bir para veya avans ödenmesini zorunlu kılan bir hüküm bulunmadığı gibi ödenen avansın her ay aynı tutarda ödenmesi gerektiği yönünde ve eksik ödeme yapılamayacağı yönünde emredici bir hüküm de bulunmadığını, yönetmeliğin üzerinde Tüzük varsa dahi yönetmelik maddesi iptal edilmediği sürece uygulanmasına hiçbir mani bulunmadığını, huzurdaki davada yönetmelik maddesinin iptali yönünde bir talep de bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sendika yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci madde hükümleri.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun “Diğer kanunların uygulanması” kenar başlıklı 80 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Kuruluşlar hakkında, bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde 4721 sayılı Kanun ile 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanununun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.”

3. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun “Kararın iptali” kenar başlıklı 83 üncü maddesi de şöyledir:

“Toplantıda hazır bulunan ve kanuna veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üye, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde; toplantıda hazır bulunmayan her üye kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her hâlde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebilir.

Diğer organların kararlarına karşı, dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamaz.

Genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır.”

4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.11.2017 tarihli ve 2016/2316 Esas, 2017/1461 Karar sayılı kararının ilgili kısmı ise şöyledir:

“...

Öte yandan 6356 ve 4688 sayılı Kanunlarda sendika yönetim kurulu kararlarına karşı dava açılabileceğine ilişkin açık hüküm yoksa da, bu Kanunların atıf yaptığı 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun derneklere ilişkin 83'üncü maddesinde genel kurul ve yönetim kurulu kararlarına karşı dava açılabileceği düzenlendiğinden yönetim kurulu kararına karşı dava açılabileceği kabul edilmektedir.

...”

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.