"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki disiplin cezasının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Sendikanın 07.10.2021 tarihinde toplanan Şube Disiplin Kurulu tarafından davacı aleyhine isnat edilen suçlama ve iddialara ilişkin yazılı savunmasının alınmasına karar verildiğini, söz konusu kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde davacı tarafından yazılı savunmasını içeren cevabını davalı Sendikaya gönderdiğini, davacının savunmasına müteakiben Sendikanın 2 No.lu Şube Başkanlığından gelen 03.11.2021 tarihli kararı ile sendika üyeliğinden ihracının gerçekleştirildiğini, ihraç kararının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'na (6356 sayılı Kanun) ve ... Yol - ... Sendikası Tüzüğü'ne aykırı olduğundan usulden ve esasen hatalı olduğunu iddia ederek bu kararın kaldırılmasını, ... Yol - ... Sendikası ... 2 No.lu Şube Başkanlığının kanuna, hukuka ve hakkaniyete aykırı sendikadan ihraç kararının iptal edilerek davacının sendika üyeliğinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı için Genel Kurul tarafından çıkarılma kararı alınmamış olup üyeliğinin devam ettiğini, 08.10.2021 tarihli Şube Disiplin Kurulu kararı yazısında kadın üyelere yönelik ağır küfür ve hakaret içeren ifadeler, temsilci atamasına ilişkin atama yazısını buruşturup yere atma, temsilciye yönelik olarak eleştiri sınırlarını aşan ifadeler dolayısıyla davacının savunmasının istendiğini, davacının savunma verdiğini, 03.11.2021 tarihli Şube Yönetim Kurulu kararıyla olaya tanık olan kişilerin dinlenmesi neticesinde kadın üyelere yönelik ağır küfür ve hakaret içeren ifadelerde bulunulduğu, temsilci atamasına ilişkin atama yazısının buruşturulup yere atıldığı, temsilciye yönelik olarak eleştiri sınırlarını aşan ifadelerde bulunulduğunun anlaşıldığını, Şube Disiplin Kurulu tarafından davacının yapmış olduğu fiiller sonucunda üyenin ihracının gerektiği kanaatine varıldığını ve bu kanaatin Şube Yönetim Kurulu tarafından onaylanarak meselenin Genel Kurula iletilmesi için Sendika Genel Merkezine başvurulduğunu, davacının iddia ettiği üzere Şube Yönetim Kurulu veya Şube Disiplin Kurulu tarafından alınmış bir ihraç kararının mevcut olmadığını, Genel Kurul tarafından çıkarılma kararı alınmadığına ve hâlen üyelik devam ettiğine göre davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, davanın şubeye yöneltilmesinin mümkün olmadığını, tüm bu hususların dikkate alınarak davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, şubenin aktif ve pasif dava ehliyetinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Sendikanın ... 2 No.lu Şube Yönetim Kurulunun davaya konu 03.11.2021 tarihli ve 2021/53 sayılı davacının sendika üyeliğinden ihracına dair kararında aynen "... davacının sendika üyeliğinden ihracına oybirliği ile karar verildiği ve bu kararın bir suretinin gereğinin yapılması için Sendika Genel Merkezine gönderildiği ..." şeklinde ifadelere yer verildiği, Sendika Yönetim Kurulunun bu kararı tavsiyeden/tekliften öteye geçip münhasıran Genel Kurula ait olan üyelikten ihraç/çıkarma yetkisinin yasaya aykırı olarak kullanılmaya çalışılması nedeniyle 6356 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesine açıkça aykırı olduğu ve bu sebeple davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı olduğu gibi davacı hakkında Genel Kurul tarafından alınan ihraç kararı olmadığının da anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemenin kendiliğinden davanın tarafını değiştirmesi ve davanın taraflarına yönetilmemesi dolayısıyla aleyhlerine hüküm kurulmasının mümkün olmadığını, sendika şubesinin taraf ehliyetinin bulunmadığının sabit olduğunu, taraf ehliyetinin dava şartı olduğunu ve somut olayda bu yönden dava şartının tamamlanmasının mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava şartı konusunda aksi kanaatte olunması durumunda dahi kanaatten öteye geçmeyen bir karar dolayısıyla davanını kabulünün hukuka aykırı olduğunu, bu noktada şube tarafından verilen kararın kesin bir dille kaleme alınmasının da sonucu değiştirmemesi gerektiğini, şube tarafından verilen kararın kesin bir dille kaleme alınmasının davanın kabulü sonucu doğurmaması gerektiğini, şubenin almış olduğu kararın Genel Merkeze iletildiğini ve gereğinin yapılmasının talep edildiğini, bu noktada "üyelikten çıkarılmasına karar verilmiştir" denilmesiyle "üyelikten çıkarılması gerektiği kanaatine varılmıştır" denilmesi arasında bir fark olmadığını, ortada alınmış bir ihraç kararı mevcut olmadığı için davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, ... 2 No.lu Şube Yönetim Kurulunun 03.11.2021 tarihli 2021/53 sayılı davacının sendika üyeliğinden ihracına dair kararının iptaline ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı, kaldı ki davalı vekilinin istinaf dilekçesinde de Şube Yönetim Kurulu tarafından Genel Merkeze iletilen ihraç hususunun ileride yapılacak olan Genel Kurulda görüşülüp sonuca varılacağı belirtilmiş olup henüz bu yasal prosedür uygulanmadan davacının sendika üyeliğinden ihracına dair verilen kararının 6356 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinin dördüncü fıkrasındaki usule açıkça aykırı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, Mahkemenin kendiliğinden taraf değiştiremeyeceğini, kanaatin bildirildiği şube işleminin ihraç kararı olarak kabul edilemeyeceğini, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı hakkında tesis edilen sendika üyeliğinden ihraç işleminin usule ve kanuna uygun olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6356 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi ile davalı Sendikanın Tüzük ve Yönetmeliği'nin ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.