Logo

9. Hukuk Dairesi2022/10772 E. 2022/10854 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacının, kadroya geçiş aşamasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretinin, iş sözleşmesinde belirtilen asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden hesaplanması gerektiği, bilirkişi raporundaki hataya rağmen ıslah dilekçesiyle talebin arabuluculuk tarihine kadar sınırlandırılması ve hüküm kısmındaki maddi hatanın düzeltilebilir nitelikte olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiğini ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi dâhilinde, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilere de uygulanacağının hüküm altına alındığını, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesine göre her ay brüt asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılması gerektiğinin düzenlendiğini, ayrıca toplu ... sözleşmesi uyarınca 6 aylık dönemlerde %4 oranında zam yapılması gerektiğini ancak davalı tarafça ... sözleşmesi dikkate alınmaksızın ücretlerin ödendiğini iddia ederek ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, 01.01.2019 tarihinden itibaren ücretlerin, Bakanlıktan alınan görüş yazıları doğrultusunda 31.12.2018 tarihinde almakta oldukları ücretlerinin %4 zamlı hâli ile ödendiğini, davacının herhangi bir ücret alacağı bulunmadığını, ikramiye ve ilave tediye ücretlerinin ödendiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oranı dikkate alınarak ödeneceğinin düzenlendiği, davacının temel ücreti belirlenirken bu hususun göz önüne alınması gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde, kadroya geçirilmeden evvel işçilerin bireysel ... sözleşmelerinin yanı sıra alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesi hükümlerinin dikkate alındığını İdare tarafından bu düzenlemelere uygun bir şekilde ücretin belirlendiğini ve yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında kadroya geçiş aşamasında imzalanan ... sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı, asgari ücretin yüzdelik karşılığının tespit edilerek bu şekilde tespit edilen ücrete %4 oranında zam uygulanarak hesap yapan bilirkişi raporu doğrultusunda karar veren İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönden usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu; ancak hüküm altına alınan fark alacaklara arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken bu hususun İlk Derece Mahkemesince gözetilmemesinin hatalı olduğu; ayrıca hüküm altına alınan fark ikramiye alacağına en yüksek banka mevduat faizi işletilmesi gerekirken en yüksek işletme kredisi faizi işletilmesinin de hatalı olduğu belirtilerek bu sebeplerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu fark alacaklar arabuluculuk son tutanak tarihini aşacak şekilde dava tarihine kadar hesaplanmıştır. Bilirkişi raporu bu yönden hatalı ise de davacı vekili ıslah dilekçesinde talebinin açıkça arabuluculuk son tutanak tarihine kadar olduğunu belirtmiş ve Mahkemece ıslah dilekçesi ile bağlı kalınarak hüküm kurulmuştur. Bu hâlde karar sonucu itibari ile doğru olduğundan bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.

3. Bölge Adliye Mahkemesince ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın tam kabulüne karar verilmesine rağmen hüküm kısmında davanın kısmen kabulüne karar verildiği yazılı olup bu husus, mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle (2) ve (3) numaralı paragraflarda yapılan açıklamalara göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.