Logo

9. Hukuk Dairesi2022/11058 E. 2022/14647 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının ücret derecesinin toplu iş sözleşmesine uygun şekilde belirlenip belirlenmediği ve buna bağlı olarak fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının toplu iş sözleşmesine göre daha düşük ücret derecesinde bulunduğu ve fark ücret alacaklarının olduğu, davacının tespit talebinin de kabulü gerektiği ancak arabuluculuk dava şartı gözetilerek davanın bir kısmının usulden reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına rağmen esas hakkında verilen karar kısmen onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 32. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait 52. Bakım Fabrika Müdürlüğünde çalıştığını ve ... ... Sendikası üyesi olarak toplu ... sözleşmesinden yararlandığını, işyerinde ilk kez çalışmak için başvuru yaptığında güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle işbaşı yapamadığını, bunun üzerine idare mahkemesinde dava açtığını, verilen karar ile 24.07.2017 tarihinde işe başladığını ve tüm maddi kayıplarının ödendiğini, 08.11.2017 tarihinde üst okuldan mezun olup belgesini işyerine verdiğinde 1 derece verildiğini ve 13. ücret derecesine yükseltildiğini ancak işyerinde yapılan teftiş sırasında davacının üst okuldan mezuniyet tarihinin işyerinde çalışmadığı döneme ilişkin olduğu gerekçesiyle kendisine verilen bir üst dereceden kaynaklanan hakların geri alındığını, aslında üst okuldan mezun olduğu dönemin idare mahkemesinde dava açtığı döneme denk geldiğini ve idare mahkemesi kararından sonra işe başladığını bu nedenle yapılan işlemin hatalı olduğunu ileri sürerek davacının 15 Nisan 2018 tarihinde 26. dönem toplu ... sözleşmesinin 48 inci maddesine istinaden ücret derecesinin 13. derece olması gerektiğinin tespitine ve bu sebeple doğan fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, davacının intibak işlemlerinin usulüne uygun yapıldığını ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğramadığı, davacının derecesinin ilgili toplu ... sözleşmesindeki hükümlere aykırı olacak şekilde düşürüldüğünden fark alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesi ile müvekkilinin 15.04.2018 tarihinde 26. dönem toplu ... sözleşmesinin 48 inci maddesine göre ücret derecesinin 13. derece olması gerektiğinin tespitini talep etmesine rağmen Mahkemece tespit hükmünün kurulmadığını, tespit hükmüne göre davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretinin nispi değil maktu vekâlet ücreti olması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak bu yönlerden hükmün düzeltilmesini ve yeniden karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçmiş olduğunu, müvekkili tarafından yapılan idari işlemde hatalı ve eksik bir yön bulunmadığını, yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Somut olayda davacı 15/04/2018 tarihinden itibaren bir üst dereceye geçirilmeye bağlı olarak fark aylık çıplak ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının tahsilini istemektedir.

Davacının üyesi bulunduğu sendika (... ... Sendikası) ile davalı işverenin üyesi bulunduğu işveren sendikası arasında 22/08/2017 tarihinde imzalanan ve 01/03/2018 tarihinden itibaren talep konusu dönemde yürürlükte bulunan 26. Dönem Toplu ... Sözleşmesi hükümleri, 25. Dönem Toplu ... Sözleşmesi, bordrolar, iddia, cevap ve taraflarca ibraz edilen ve mahkemece celp edilen kayıt ve belgelerin bir bütün halinde Dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda, davacının talep edilen fark alacaklara hak kazandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan fark alacak hesaplarının denetime elverişli olduğu anlaşılmakla birlikte, fark ücret alacağı hesabının dava tarihine (14/01/2019) kadar yapılması karşısında, arabuluculuk son tutanağının düzenlenme tarihi olan 11/12/2018 tarihine kadar hesaplanan fark ücret alacağı yönünden arabuluculuk dava şartının sağlandığı, sonrası için yapılan hesaplamada söz konusu dava şartının sağlanmadığı tespit edilmiştir. Bu itibarla, kamu düzeni gereğince fark ücret alacağının 11/12/2018 tarihi ve sonrası için hesaplanan tutarı dosya kapsamındaki 28/05/2019 tarihli bilirkişi raporundaki veriler baz alınarak 66,30 TL yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, anılan rapor esas alınarak fark ücret alacağı olan 767,26 TL hüküm altına alınmıştır.

Yine, dava dilekçesi ile davacının 15/04/2018 tarihinde 26. Dönem Toplu ... Sözleşmesinin 48. Maddesine istinaden ücret derecesinin 13. derece olması gerektiğinin tespiti talebinde de bulunulduğundan, istinafa konu kararın hüküm fıkrasında bu hususta karar verilmemesi de HMK’nın 297. maddesi hükmüne aykırı olup hükmün bu hususlardan düzeltilmesi gerekmiştir. Ancak davacı tarafın, fark alacaklara dayanak tespit talebi yönünden maktu vekalet ücretinin takdir edilmesi yönündeki talebi ise yerinde bulunmamıştır.

İlk Derece Mahkemesince davalının zamanaşımı savunmasının dikkate alındığı görülmüş, davalı tarafın zamanaşımı savunması Dairemizce yerinde bulunmamıştır.

Öte yandan, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesi, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26. maddesi, HMK'nın 297/1-ç ve 326. maddeleri gözetilerek davada haksız çıkan davalıdan tahsili yönünde karar verilmesi gerektiğinden; 7036 sayılı Kanun gereğince dava şartı olan arabuluculuk ücreti ile ilgili karar verilmemesi de kamu düzenine aykırı bulunmuş, taraflarca faiz tür ve başlangıç tarihlerine yönelik istinaf itirazı ileri sürülmediğinden istinafa konu karardaki faiz tür ve başlangıç tarihleri de korunarak Dairemizce yeniden hüküm tesis edilmiştir.

..." gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının ücret derecesinin ... ... Sendikası ile davalı arasında imzalanan 26 ncı dönem Toplu ... Sözleşmesinin ilgili maddelerine göre hatalı belirlenip belirlenmediği ve buna bağlı olarak dava konusu alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.