"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, ilk derece mahkemeleri tarafından verilen ve miktar veya değeri 5.880,00 ... Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre Dairenin bozma kararından sonra İlk Derece Mahkemesince, 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca bozmaya uygun olarak verilen kararda reddedilen ve temyize konu edilen miktar; İlk Derece Mahkemesinin bozma öncesi kararına karşı sadece davalı tarafın istinaf ve temyiz yoluna başvurmuş olması sebebiyle önceki hüküm ile bozma kararı üzerine hüküm altına alınan miktar arasındaki 5.674,90 TL tutarındaki fark olup bu miktar, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 5.880,00 TL’nin altında kaldığından davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı asılın davalı asıl işveren ... bünyesinde değişen alt işveren şirketlerin işçisi olarak 01.01.2005-17.04.2015 tarihleri arasında şoför olarak çalıştığını, davacıya yol ve yemek verildiğini, sigorta bildirimleri farklı şirketler tarafından yapılsa da çalıştığı dönem boyunca emir ve talimatları Maltepe Belediye Başkanlığından aldığını, sigorta bildirimlerinin eksik yapıldığını, davacı asılın işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle ... sözleşmesini haklı sebeple sona erdirdiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının Belediye personeli olmadığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının farklı farklı şirketlerde aralıklı çalıştığını dolayısıyla kesintisiz bir çalışmasının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.01.2017 tarihli ve 2015/317 Esas, 2017/30 Karar sayılı kararı ile davacının 01.02.2006 tarihinden itibaren çeşitli alt işverenler nezdinde asıl işveren olan davalı ... Belediyesinde çalıştığı, ... sözleşmesini haklı sebeple feshettiği, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve yıllık ücretli izin alacağına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin 17.05.2018 tarihli ve 2017/884 Esas, 2021/925 Karar sayılı kararı ile davacının 01.02.2006-16.04.2015 tarihleri arasında davalı Belediyede alt işveren şirketlerin işçisi olarak aralıklı şekilde 2834 gün çalıştığı, ödenmeyen alacaklarından asıl işverenin müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 14.01.2021 tarihli ve 2018/7096 Esas, 2021/925 Karar sayılı kararı ile sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının farklı işverenlerdeki çalışma süreleri arasında 10-15 gün süreyi aşan kesintinin varlığı hâlinde işyeri devri olmadığı kabul edilerek değerlendirme yapıldığında; davacının davalı asıl işveren bünyesinde 15.....2005-21.05.2012, 23.07.2012-31.12.2012, 17.01.2013-16.04.2015 tarihleri arasında üç dönem hâlinde çalıştığı, belirlenen çalışma dönemlerinin her biri için, o dönem için belirlenen çalışma süresi ve dönemin son bulduğu tarihteki ücret seviyesine göre ve her bir dönem için ayrı ayrı zamanaşımı savunması gözetilerek talep edilen alacakların hesaplanması gerektiği, davalı asıl işverenin koşulların varlığı hâlinde belirlenen her üç dönem çalışmadan da sorumlu olacağı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma gereğinin yerine getirilmesi için düzenlenen bilirkişi raporunda asıl işverenin ve alt işverenlerin sorumluluğu ayrı ayrı hesaplanmış ise de, bozma kararında davalı asıl işverenin sorumluluğunun alt işverenin sorumluluğu ile sınırlı bir sorumluluk olduğunun açıkça belirtildiği buna göre asıl işveren yönünden alt işverenlerin sorumluluğundan fazlasına hükmedilemeyeceği, usuli kazanılmış hak ilkesinin de gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, cevap dilekçesinde savunduğu hususların yanı sıra davacının fazla çalışması, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışması bulunmadığını, talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; asıl işverene ait işyerinde farklı alt işverenler bünyesinde aralıklı çalışma hâlinde asıl işverenin sorumlu olduğu alacak miktarının doğru belirlenip belirlenmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davacı Temyizi Yönünden
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
B. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.