Logo

9. Hukuk Dairesi2022/11696 E. 2022/10699 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından, asıl işverenin de sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8. maddesinin 3. fıkrası ve ilgili yönetmelik hükmü uyarınca, alt işverenin kamu işveren sendikasını yetkilendirmesine rağmen, bu yetkilendirmeyi süresinde yetkili işçi sendikasına bildirmediği ve yetkili işçi sendikasının bu durumdan haberdar olmadığı, dolayısıyla tarafların yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinin sorumluluğunun asıl işverene yüklenemeyeceği gözetilerek, asıl işveren aleyhine hüküm kuran yerel mahkeme kararının bozulmasına ve davanın asıl işveren yönünden reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... (...) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... Kurumsal Hizmet San.ve Tic. Ltd. Şti. (... Ltd.Şti.) yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı asıl işveren ... Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali İşletme Müdürlüğü işyerlerinde hizmet alım işi ihalesinde çalışmakta iken davalı ... Ltd.Şti. ile davacının üyesi bulunduğu ... Belediye ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Belediye-... Sendikası) arasında Yüksek Hakem Kurulu Kararı ile toplu ... sözleşmesi yapıldığını, 01.05.2017-03.03.2019 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesinin davacı hakkında uygulanmadığını, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğunu ve davacının haklarından birlikte sorumlu olduklarını, davacının imza tarihinde taraf Belediye-... Sendikasnaı üye olduğunu ileri sürerek toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; görev, yetki, derdestlik, kesin hüküm, hukuki yarar yokluğu, hak düşürücü süre ve zamanaşımı nedeni ile davanın reddi gerektiğini, davacının hizmet alım sözleşmesi gereği diğer davalının işçisi olduğundan husumet itirazında bulunduklarını, Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarında Toplu ... Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmelik'in "Toplu ... Sözleşmesi Kapsamı ve Yürütülmesi" başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği kamu işveren sendikasının taraf olmadığı ve sendika tarafından yürütülmeyen toplu ... sözleşmeleri için fiyat farkı ödenemeyeceğini, alt işveren ... Ltd. Şti. ile Belediye-... Sendikasının toplu ... sözleşmesinin tarafı olduğunu, kamu işveren sendikasından yetki belgesi alınmadan yapılmış olan ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan toplu ... sözleşmesinden müvekkilinin sorumlu olamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar arasında hizmet alım sözleşmesinin bulunduğu, hizmet alım sözleşmesinin konusu olan işin ... ... Doğal ... Kombine Çevrim Santral İşletme Müdürlüğünün santral sahası temizliği, sosyal site bölgesi temizliği, santral teknik temizliği, çay ocakları işletilmesi, misafirhane işletilmesi işi olduğu, davalı ...'ın asıl işveren, diğer davalı ... Ltd. Şti.'nin alt işveren olduğu, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrasına göre asıl işverenin, alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işveren ile birlikte sorumlu olduğu, davalıların, davacının alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, Yüksek Hakem Kurulu Kararı ile bağıtlanan toplu ... sözleşmesinin 25.01.2018 tarihinde karara bağlandığı, davacının imza tarihinde sendikaya üye olduğu, toplu ... sözleşmesinin yürürlük tarihinin 01.05.2017-03.03.2019 tarihleri arasında olduğu, davacının, toplu ... sözleşmesinden yürürlük tarihi itibari ile faydalanması gerektiği gerekçesiyle bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; davacının davalı Teşekkülün işçisi olmadığını, davacının diğer davalı Şirketin işçisi olduğunu, dava konusu alacaklardan davalı ...'ın sorumlu olmadığını, tüm ücret ve masrafların yüklenici firmalara ait olduğunu, Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarında Toplu ... Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmelik'in "Toplu ... Sözleşmesi Kapsamı ve Yürütülmesi" başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği kamu işveren sendikasının taraf olmadığı ve sendika tarafından yürütülmeyen toplu ... sözleşmeleri için fiyat farkı ödenemeyeceğini, alt işveren ... Ltd. Şti ile Belediye-... Sendikasının toplu ... sözleşmesinin tarafı olduğunu, kamu işveren sendikasından yetki belgesi alınmadan yapılmış olan ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan toplu ... sözleşmesinden müvekkilinin sorumlu olmayacağını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

... Anayasa’nın 53. maddesinde, “Toplu ... Sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla Toplu ... Sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.” denilmiş olup, 6356 sayılı Kanun’un 2/1-ğ maddesinde ise tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar olarak tanımlanan sendikaların amacı ise, yine aynı maddede, üyelerinin ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak olarak ifade edilmiştir.

6356 sayılı Kanun'un “Yetki” başlıklı 41. maddesinin birinci fıkrasında “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, Toplu ... Sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için Toplu ... Sözleşmesi yapmaya yetkilidir.” kuralına yer verilmiştir.

6356 sayılı Kanun’un 41. ve devamı maddelerinde belirtilen usule göre yetki belgesinin alınmasından sonra yapılacak çağrı ile toplu görüşme süreci başlayacaktır. Toplu görüşme sürecinde taraflarca anlaşma sağlanması durumunda Toplu ... Sözleşmesi bağıtlanacak, aksi halde ise arabuluculuk aşaması ve daha sonra ise grev aşaması gündeme gelecektir. Grev kavramı da, aynı Kanun'un 58. maddesinde “İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla, aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmaları” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunun 60. maddesine göre, grev kararı ancak arabuluculuk aşamasından sonra alınabilecektir. Anayasanın 54. maddesinin üçüncü fıkrasında, grev ve lokavtın yasaklanabileceği hallerin kanunla düzenleneceği belirtildikten sonra devam eden fıkrada da, grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde uyuşmazlığın Yüksek Hakem Kurulu tarafından çözüleceği ifade edilmiştir. 6356 sayılı Kanun’un 51. maddesinde de, grev ve lokavtın yasak olduğu uyuşmazlıklarda, arabulucu aşamasında da anlaşma sağlanamadığı takdirde taraflardan birisinin Yüksek Hakem Kuruluna başvurabileceği ifade edilmiştir. Aynı Kanun'un 62. maddesinde ise grev ve lokavtın yasak olduğu işler belirtilmiştir.

4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun sekizinci maddesine 6552 sayılı Kanun ile eklenen fıkrada, “4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ihale edilen işlerde, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı ... Kanununun 2 nci maddesinde tanımlanan asıl işveren-alt işveren ilişkisi çerçevesinde alt işveren tarafından münhasıran bu Kanun kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde çalıştırılan işçileri kapsayacak olan toplu ... sözleşmeleri; alt işverenin yetkilendirmesi kaydıyla merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin üyesi bulunduğu kamu işveren sendikalarından birisi tarafından 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yürütülür ve sonuçlandırılır. Toplu ... Sözleşmesinin kamu işveren sendikası tarafından bu fıkraya göre sonuçlandırılması hâlinde, belirlenen ücret ve sosyal haklardan kaynaklanan bedel artışı kadar idarece fiyat farkı ödenir. Kamu işveren sendikası tarafından yürütülmeyen ve sonuçlandırılmayan toplu ... sözleşmeleri için fiyat farkı ödenemez, 4857 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası esas alınarak asıl işveren sıfatından dolayı ücret farkına hükmedilemez ve asıl işveren sıfatıyla sorumluluk yüklenemez. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esas ve usuller, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenir.” kuralı getirilmiştir.

Madde doğrultusunda düzenlenen ve 22/01/2015 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan “Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarında Toplu ... Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmelik” ile de uygulamanın esasları ayrıntılı olarak tanzim edilmiştir.

Yetkilendirmenin nasıl yapılacağı, Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, “Alt işveren, 4735 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince merkezi yönetim kapsamındaki kamu kuruluşlarının üyesi bulunduğu kamu işveren sendikalarından birisini yetkilendirebilir. Bu yetkilendirmenin 6356 sayılı Kanunun 44 üncü maddesine göre verilen yetki belgesinin alt işverene tebliği tarihinden itibaren on gün içerisinde yapılması zorunludur. Bu süre içinde yetkilendirme yapılmadığı takdirde toplu ... sözleşmesi kamu işveren sendikasınca yürütülmez ve sonuçlandırılmaz. Kamu işveren sendikasının yetkilendirildiğine dair belgenin bir sureti aynı süre içerisinde alt işveren tarafından yetkili işçi sendikasına gönderilir. Yetkilendirmenin şekli ve içeriğine ilişkin hususlar, Maliye Bakanlığının uygun görüşünün alınması kaydıyla, kamu işveren sendikalarınca müştereken belirlenir” hükmüyle düzenlenmiş olup sözkonusu hususlar Yargıtay emsal kararlarında da belirtilmiştir.(Yar.9HD. 18/05/2021 tarih ve 2021/4861E,2021/9135K Sayılı ilamı)

Somut olayda; davacının üyesi bulunduğu ... Sendikası ile davalı alt işveren arasında bağıtlanan Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığı'nın 25.01.2018 tarihli 2017/2800 E., 2018/156 K. sayılı kararı ile 01/05/2017-03/03/2019 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesinin bağıtlandığı görülmüştür.

Davalı alt işveren ... Şirketi tarafından açılan ... 7.... Mahkemesi 2019/88 E, 2019/783 K sayılı dosyasında ehliyetsizlik nedeniyle Yüksek Hakem Kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine ilişkin davada, mahkemece "davalı şirketin 4735 sayılı Kanun'un 8.maddesi gereği kamu işveren sendikasını yetkilendirme şartını yerine getirmediğinden, kamu işveren sendikası ile temsil edilme zorunluluğunun bulunmadığı, Yüksek Hakem Kurulu kararlarının kesin nitelikte olduğu" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. ... BAM 3.Hukuk Dairesi'nin 2020/723 E.,2020/638 K. Sayılı karar ilamı ile benzer gerekçe ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Sözkonusu kararın temyizi üzerine Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 17/12/2020 tarih ve 2020/2357 E.,2020/19084 K. sayılı ilamında "...davalı alt işveren şirketin 28/07/2017 tarihli yetkilendirme belgesi ile asıl işvereni yetkilendirdiği, ancak Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarında Toplu ... Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmeliğin 4.maddesinin 3. fıkrasına göre aynı süre içinde kamu işveren sendikasının yetkilendirildiğine dair belgenin bir suretinin yetkili işçi sendikasına gönderilmediği" gerekçesi ile temyiz talebi ret olunarak ilgili karar belirtilen değişik gerekçe ile onanmıştır.

Bu duruma göre, davalı alt işverence yukarıda belirtilen yasal mevzuata göre kamu işveren sendikasının yetkilendirme işleminin süresinde yetkili işçi sendikasına bildirilmediği ve yetkili işçi sendikasının kamu işveren sendikasının yetkilendirilmesine dair bilgi sahibi olmadığından, ... görüşme davetini alt işverene yaptığı, yine ... görüşmelerinin alt işverenle yapıldığı, tarafların mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesinin sorumluluğunu asıl işverene yüklemenin mümkün olmadığı anlaşılmakla, yetkilendirmeye konu olan işyerinde Yüksek Hakem Kurulu kararı ile bağıtlanan toplu ... sözleşmesinin fiyat farkı ödenmesine ilişkin kararı doğrultusunda açılan alacak davasının Elektrik Üretim A.Ş yönünden reddi gerekirken, müteselsilen sorumlu tutularak karar verilmesi isabetsiz bulunmaktadır..." gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince kaldırılmasına ve davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... Ltd.Şti. yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; öncelikle İlk Derece Mahkemesinin kararının, kesinlik sınırının altında kalması sebebiyle kesin hüküm teşkil ettiğini, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf talebinin kesinlik nedeniyle reddine karar vermesi gerekirken Mahkeme kararı ortadan kaldırılarak hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğunu, kamu işveren sendikasına yetki verildiğinde asıl işverenin de alacaklardan sorumlu olacağının emsal Yargıtay kararlarında belirtildiğini, davalı alt işveren ... Ltd. Şti.'nin kamu işveren sendikasına yetki verdiğini, yetkilendirme belgesi uyarınca davalı asıl işveren ...'ın, dava konusu alacaklardan müştereken ve müteselsilen yasal olarak sorumluluğu bulunduğunu, toplu ... sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının mevzuattan kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacı işçinin de kusuru bulunmadığını, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca davalılar asıl işveren ve alt işveren olarak dava konusu alacaklardan müştereken ve müteselsilen yasal olarak sorumlu olduklarını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasında, davacı işçinin alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından diğer davalı ...'ın sorumlu olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası.

3. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi.

4.22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarında Toplu ... Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmelik.

5.4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi.

6.6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.