"İçtihat Metni"
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen işyeri değişikliği işleminin geçersizliğinin tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilin .../işyerinin değiştirilerek çalışma koşullarının değiştirilmesine ve ağırlaştırılmasına ilişkin, davalı işveren tarafından 4857 sayılı ... Kanunu’nun 22 nci maddesine, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun 24 üncü maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne, işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinin 10/a maddesine ve Yargıtay yerleşik içtihatlarına aykırı olan, sendikal saiklerle kötüniyetli şekilde tesis edilen ....01.2021 tarih ve 32002792-903.07.01-13 sayılı işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı işçinin taleplerinin tamamen haksız olduğunu, müvekkili Kurum hakkında açılmış bulunan bu davanın reddini talep ettiklerini, Mahkemece verilen tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, bu nedenle davacının davasının reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.....2021 tarihli ve 2021/6 Esas, 2021/86 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.12.2021 tarihli ve 2021/2553 Esas, 2021/3186 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 10.03.2022 tarihli ve 2022/2023 Esas, 2022/3123 Karar sayılı kararı ile;
“...Bölge Adliye Mahkemesince davacının sendika üyeliğinin 02.08.2019 tarihinde emeklilik nedeniyle son bulduğu ve işyeri sendika temsilciliği görevinin de kendiliğinden sona erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının 17.03.2017 tarihinde işyeri sendika temsilcisi olarak atandığı, 02.08.2018 tarihinde “Muhtarlık işleri müdürlüğü”nde görevlendirildiği, 02.08.2019 tarihinde ... akdinin feshedildiği, feshin geçersizliğine ilişkin açılan dava neticesinde davacının işe iadesine karar verildiği, bu kararın 05.11.2020 tarihli Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile kesinleştiği, daha sonra davacının 24.11.2020 tarihinde işe başlatıldığı, ....01.2021 tarihi itibariyle temizlik işleri müdürlüğünde görevlendirildiği ve davacının bu görevlendirmeyi kabul etmediği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan dosya içeriğinden davacının 11.10.2020 tarihinde şube yönetim kurulu asil üyesi seçildiği ve amatör yönetici olarak görevini sürdürdüğü görülmektedir.
Dosya kapsamında mevcut sendika üyelik kayıt dökümüne göre davacının sendika üyeliğinin 02.08.2019 tarihinde emeklilik sebebiyle düştüğü ancak sigortalı hizmet döküm cetveline göre davacının çalışmasının kesintisiz olarak devam ettiği görülmektedir.
Belirtmek gerekir ki, işveren tarafından verilen 05.08.2019 tarihli işten ayrılış bildirgesi ile işten çıkış kodunun 08 (Emeklilik [yaşlılık] veya toptan ödeme nedeniyle) olarak bildirildiği ve davacının sendika üyeliğinin bu sebeple düştüğü anlaşılmaktadır. Söz konusu işten ayrılış bildirgesi geçersizliğine karar verilen fesih işlemine ilişkin olduğundan, davacının sendika üyeliğini sona erdirecek bir gerekçe teşkil etmeyeceği açıktır. Nitekim Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında da davacının yaşlılık aylığı almadığı belirtilmektedir.
Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında, sendika üyeliğinin devam ettiği gözetildiğinde davacının 11.10.2020 tarihinden itibaren amatör yönetici sıfatıyla 6356 sayılı Kanun’un 24’üncü maddesi kapsamındaki güvenceden yararlandığı, davacının yazılı rızası olmaksızın işyerinin değiştirildiği ve bu itibarla davanın kabulü ile dava konusu işyeri değişikliğine dair işlemin geçersiz sayılmasına karar verilmesi gerektiği tartışmasızdır.
Anılan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir...”
gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı doğrultusunda özetle “...dairemizce usul ve yasaya uygun Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Davacının 11.10.2020 tarihinden itibaren amatör yönetici olduğu, 6356 sayılı Yasanın 24/5 maddesine göre 24. maddedeki güvenceden yöneticilerinde faydalanacağı, davacının yazılı rızası olmaksızın işyerinin değiştirildiği, bu haliyle dava konusu işyeri değişikliğine dair işlemin geçersiz olduğu anlaşılmakla, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur...” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Serik Belediyesi ile ... Sendikası arasında mevzuata aykırı akdedilen 27.02.2019 tarihli toplu ... sözleşmesi hakkında açılan davanın ... 4. İdare Mahkemesinin 2019/763 Esas, 2020/504 Karar sayılı kararı ile reddedildiğini, bu karar ile özetle davacının davasını dayandırdığı toplu ... sözleşmesinin yok hükmünde olduğunu, bu sözleşmeye dayanarak davacının yetkili olarak görevi bulunmasının imkânı bulunmadığını, yetkili olabilmesi için ilk önce üyesi olduğu sendikanın yetki belgesi almasının ardından Belediye ile yeni bir toplu ... sözleşmesi imzalaması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, işyeri değişikliği işleminin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.6356 sayılı Kanun’un “İşyeri sendika temsilciliğinin güvencesi” kenar başlıklı 24 üncü maddesi şöyledir:
“(1) İşveren, işyeri sendika temsilcilerinin ... sözleşmelerini haklı bir neden olmadıkça ve nedenini yazılı olarak açık ve kesin şekilde belirtmedikçe feshedemez. Fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde, temsilci veya üyesi bulunduğu sendika dava açabilir.
(2) Dava basit yargılama usulüne göre sonuçlandırılır. Mahkemece verilen karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi kesin olarak karar verir.
(3) Temsilcinin işe iadesine karar verilirse fesih geçersiz sayılarak temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer hakları ödenir. Kararın kesinleşmesinden itibaren altı ... günü içinde temsilcinin işe başvurması şartıyla, altı ... günü içinde işe başlatılmaması hâlinde, ... ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücreti ve diğer hakları temsilcilik süresince ödenmeye devam edilir. Bu hüküm yeniden temsilciliğe atanma hâlinde de uygulanır.
(4) İşveren, yazılı rızası olmadıkça işyeri sendika temsilcisinin işyerini değiştiremez veya işinde esaslı tarzda değişiklik yapamaz. Aksi hâlde değişiklik geçersiz sayılır.
(5) Bu madde hükümleri işyerinde çalışmaya devam eden yöneticiler hakkında da uygulanır.”
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.