"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 38. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini ileri sürerek ödenmeyen ücret, ilave tediye ve ikramiye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararı ile uygulamaya konulan toplu ... sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, ücrette indirimin veya hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının talebi doğrultusunda 01.01.2019 tarihinden toplu ... sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu 31.10.2020 tarihine kadar bireysel ... sözleşmesinde yer alan yüzdelik kısım ile toplu ... sözleşmesi hükümleri gereği dönemsel uygulanacak % 4'lük zamlar dikkate alınarak fark ücretlerin hesaplandığı bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu belirtilerek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacıya ait bordrolar incelendiğinde aylık ücret yanında ikramiye, ilave tediye, ... güçlüğü tazminatı, bakım tazminatı gibi sürekli nitelikte tahakkuk eden ücret ve ücret ekleri ilave edildiğinde davacının ... sözleşmesinde belirlenen ücretin çok üzerinde ücret aldığını, toplu ... sözleşmesiyle davacının ücretinde artış olduğunu, bordrolardan da görüleceği üzere 31.12.2018 tarihindeki ücreti korunarak bu ücretin üzerine %4'lük zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu gibi her yıl belirlenen asgari ücrete bireysel sözleşmede yer alan oranın eklenmesi, bu şekilde belirlenen miktarın üzerine toplu ... sözleşmesinde belirlenen oran eklendikten sonra bir de toplu ... sözleşmesinde belirlenen tüm kalemlerin eklenmesi ile sürekli işçi kadrosunda görev yapan personelin ücretlerinin fahiş bir hal alacağının açık olduğunu, bu hesap şekline göre davacı ile diğer personel arasında büyük bir dengesizlik oluşacağını, nakil sırasında davacının yeni bir sözleşme imzaladığını ve ücret kısmının boş bırakıldığını, davacının sendika üyesi olup olmadığının, üye ise üyelik tarihinin ne olduğu hususlarının tespiti gerektiği ile faiz başlangıç tarihleri ve türlerinin de yanlış belirlendiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davacının kadroya geçirilirken imzalanan ... sözleşmesinde ücret miktarının asgari ücretin belli oranda fazlası olarak belirlendiği ve bu kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, davacıya toplu ... sözleşmesi uyarınca her dönem için % 4 zam uygulanarak hesaplanan miktar nazara alındığında davacının kadroya geçtikten sonraki ücretinin taraflar arasında düzenlenen ... sözleşmesine uygun olarak ödenmediği, hesaplanan miktardan ödenen miktarın mahsubu ile belirlenen davacının ödenmemiş fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye alacakları bulunduğu ve emsal Yargıtay kararları uyarınca davacının fark ücret taleplerinin yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacıya ait bordrolar incelendiğinde aylık ücret yanında ikramiye, ilave tediye, ... güçlüğü tazminatı, bakım tazminatı gibi sürekli nitelikte tahakkuk eden ücret ve ücret ekleri ilave edildiğinde ... sözleşmesinde belirlenen ücretin çok üzerinde ücret aldığını, toplu ... sözleşmesiyle davacının ücretinde artış olduğunu, bordrolardan da görüleceği üzere 31.12.2018 tarihindeki ücreti korunarak bu ücretin üzerine % 4'lük zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu gibi her yıl belirlenen asgari ücrete bireysel sözleşmede yer alan oranın eklenmesi, bu şekilde belirlenen miktarın üzerine toplu ... sözleşmesinde belirlenen oran eklendikten sonra bir de toplu ... sözleşmesinde belirlenen tüm kalemlerin eklenmesi ile sürekli işçi kadrosunda görev yapan personelin ücretlerinin fahiş bir hal alacağının açık olduğunu, bu hesap şekline göre davacı ile diğer personel arasında büyük bir dengesizlik oluşacağını, nakil sırasında davacının yeni bir sözleşme imzaladığını ve ücret kısmının boş bırakıldığını, nakil sırasında davacının yeni bir sözleşme imzaladığını ve ücret kısmının boş bırakıldığını, davacının sendika üyesi olup olmadığının, üye ise üyelik tarihinin ne olduğu hususlarının tespiti gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen alacakların bulunup bulunmadığı ve alacakların hesabına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü maddesinde belirtilen kamu idareleri ve bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar ile ve yine maddede belirtilen idarelerin merkez ve taşra teşkilatlarında, 4734 sayılı Kamu İhale Kanun'u ve diğer mevzuattaki hükümler uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 04.12.2017 tarihi itibariyle çalışmakta olanların, maddede öngörülen şartları taşımaları, yazılı olarak başvurmaları ve yapılacak sınavda başarılı olmaları kaydıyla sürekli işçi kadrolarına geçirilecekleri düzenlenmiştir.
2. 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir :
"...
Sürekli işçi kadrolanna geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklan, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu ... sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden; geçişten önce toplu ... sözleşmesi bulunmadığından kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan bireysel ... sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu ... sözleşmesi bulunmakta birlikte bu madde kapsamındaki idarelerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitiminden önce toplu ... sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklan, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesine göre belirlenir. ...
..."
3. 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri'nin ilgili bölümü şöyledir:
"375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23. maddesinin altıncı fıkrasında; geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin, anılan madde kapsamında yer alan idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacağı düzenlemiştir. Geçiş işlemleri tamamlanan işçilere idarelerce uygulanmak üzere, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu ... sözleşmesinin ücret, mali ve sosyal haklara ilişkin hükümleri aşağıda yer almaktadır.
ÜCRET ZAMMI:
...
01.07.2018- 31.12.2018 tarihleri arası ücret zammı:
İşçilerin 30.....2018 tarihinde almakta olduklan günlük çıplak ücretlerine 01.07.2018 tarihinden itibaren %4 (yüzde dört) oranında zam yapılmıştır.
01.01.2019- 30.....2019 tarihleri arası ücret zammı:
İşçilerin 01.01.2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4 (yüzde dört) oranında zam yapılmıştır.
..."
4. 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 47 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir :
" Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal
bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir ... karşılığı
olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir.
..."
5. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında: Kanuna, bireysel veya toplu ... sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiş olup, maddenin ikinci fıkrasında ise; "Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi yer almaktadır.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Alt işverene ait işyerinde herhangi bir toplu ... sözleşmesinden yararlanmayan işçiler yönünden sürekli işçi kadrosuna geçirildikleri tarihten sonra 02.04.2018-31.10.2020 tarihleri arasındaki dönemde, 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümlerinin uygulanacağı noktasında tereddüt bulunmamaktadır. Ancak anılan toplu ... sözleşmesi, KHK kapsamındaki işçiler yönünden 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nda (6356 sayılı Kanun) öngörülen toplu ... sözleşmesi sürecinden geçilerek bağıtlanmış bir toplu ... sözleşmesi niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle bu toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara 6356 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesindeki en yüksek işletme kredisi faizinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Yine aynı nedenle söz konusu toplu ... sözleşmesinden yararlanabilmek için sendika üyeliği şartı aranmaz. Yürürlük süresi 31.10.2020 tarihi itibarıyla sona eren bu toplu ... sözleşmesinin art etkisi de bulunmamaktadır. Bunun anlamı; toplu ... sözleşmesinin bitiminde, işyerinde uygulanmakta olan bir başka toplu ... sözleşmesinden yararlanmayan işçiler bakımından süre bitimindeki mevcut ücret miktarı aynen korunacak olmakla birlikte, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan diğer haklardan artık yararlanılamayacak olmasıdır. Bir örnekle açıklamak gerekirse; 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesinde ikramiye, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile gece zammı ödemelerine ilişkin hükümler yer almaktadır. Toplu ... sözleşmesinin yürürlük süresi içinde hak kazanılan fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ya da ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının toplu ... sözleşmesine göre zamlı olarak hesaplanması mümkündür. Aynı şekilde gece zammı ile ikramiye alacakları da toplu ... sözleşmesinden doğan alacaklar olduğundan sözleşme süresinin sonuna kadar ödenmelidir. Ancak işçilerin 31.10.2020 tarihinden sonraki dönemde hak kazanacakları fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti gibi alacaklarının bu toplu ... sözleşmesinde belirtilen esaslara göre hesaplanmaya devam edilmesi mümkün değildir. Aynı durum gece zammı ve ikramiye alacakları için de geçerlidir. Şüphesiz, işyerinde yetkili sendika ile işveren arasında bağıtlanan toplu ... sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşıyan işçi yönünden 31.10.2020 tarihinden sonraki dönem için bu toplu ... sözleşmesi hükümleri uygulanmaya başlanacaktır. Ancak, yararlanılan herhangi bir toplu ... sözleşmesi mevcut değil ise öncelikle taraflar arasında düzenlenen ... sözleşmesi hükümlerine bakılmalı, ... sözleşmesinde fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, ikramiye ve gece zammı ile ilgili özel bir düzenleme yer alması hâlinde ... sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirme yapılmalı, aksi takdirde 4857 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak sonuca gidilmelidir. Gece zammı ve ikramiye yönünden ise ... sözleşmesinde gece zammına veya ikramiyeye ilişkin özel bir düzenleme yer almaması hâlinde, 4857 sayılı Kanun'da da gece zammı veya ikramiye ödemesine yönelik herhangi bir hüküm bulunmadığı dikkate alınarak bu döneme ilişkin taleplerin reddine karar verilmelidir.
3. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan toplu ... sözleşmesi hükmüne göre ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılan her bir gün için toplam üç yevmiyeye hak kazandığının tespiti ile fark alacağa yönelik hesaplama yapılmış ise de yukarıda ki açıklamalar gereğince 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ncü madde kapsamında kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kurallar belirlenmiş olup burada söz konusu edilen ve Yüksek Hakem Kurulu kararıyla karara bağlanan toplu ... sözleşmesi davacının 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi değildir. Söz konusu toplu ... sözleşmesinin 31.10.2020 tarihinde sona erdiği ve bu tarihten sonra davacının davalıya ait işyerinde yararlanmış olduğu başka bir toplu ... sözleşmesinin varlığından bahsedilmediği gibi davacının kadroya geçiş sonrasında davalı Bakanlık ile imzaladığı bireysel ... sözleşmesinde de çalışılan ulusal bayram ve genel tatil günlerinin her bir günü için üç yevmiye ödenmesine yönelik bir hükmün bulunmadığı nazara alındığında, 31.10.2020 tarihinden sonraki dönem yönünden 4857 sayılı Kanun hükümlerine göre ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağının tespiti gerekir. Mahkemece 31.10.2020 tarihinden sonraki dönem yönünden art etkisi bulunmayan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre hesaplanan fark alacağının hüküm altına alınması hatalıdır.
4.Somut olayda; davaya konu fark ücret, ilave tediye, ikramiye, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları ile ilgili her bir kalem alacak ayrı ayrı belirtilmek suretiyle arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 13.01.2021 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek belirtilen alacaklar dava konusu yapılarak dava açılmıştır. Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinde saat 20.00-....00 arasında yapılan çalışmaların gece çalışması olduğu, güvenlik görevlileri hariç bu saatlerde çalıştırılan işçilere ücretlerinin % 10 zamlı ödeneceği, fazla çalışma ücretinin ise normal ücretin % 60 zamlı ödeneceğini düzenlenmiştir. Mahkemece hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda davacının gece çalıştığı dönemlerin tespiti ile fark gece zammı alacağı hesaplanmış ve fazla çalışma alacağı ile toplanmak sureti ile raporda ... bir kalem alacak şeklinde tespit yapılmış ve davacı tarafından gece zammı ve fazla çalışma alacağı toplamı fazla çalışma alacağı olarak ıslah edilmiş ise de arabuluculuk faaliyeti, gece zammı alacağı için gerçekleştirilmemiştir. Gece zammı ile fazla çalışma alacakları birbirinden farklı alacaklar olup fazla çalışma yapılmasa dahi toplu ... sözleşmesi hükmüne göre 20.00-....00 saatleri arasında yapılan çalışmalar zamlı ödeneceğinden gece zammının fazla çalışma alacağı içerisine dahil edilerek hüküm altına alınması isabetli olmamıştır. Gece zammı alacağı için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesap edilen ve ıslah dilekçesi ile talep edilen gece zammı alacağına ilişkin miktar yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda yer alan açıklamalar gereğince davacının kadroya geçişi sonrasında davalı Bakanlık ile imzaladığı bireysel ... sözleşmesinde gece zammı ödenmesine yönelik herhangi bir hükmün bulunmadığı nazara alındığında, 31.10.2020 tarihinden sonrası için Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinde mevcut gece zammına ilişkin düzenlemeler göz önüne alınarak fark gece zammı alacağı hesabının yapılması da hatalı olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.