"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 32. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 23.03.2009-16.02.2015 tarihleri arasında kalifiye personel olarak çalıştığını, hizmet süresi içinde işverenin talimatıyla bir çok seyahat gerçekleştirdiğini, yine işveren talimatıyla acil durum nöbetine kaldığını ancak bu çalışmalarının karşılığı olan fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, 2012 yılında 20 gün, 2014 yılında bakiye 20 gün, 2015 yılında 26 gün yıllık izin haklarını kullanamadığını ve ücretlerinin ödenmediğini, hizmet sözleşmesine göre davalı Şirket tarafından her yıl ödenen ikramiye ödemesinin ... sözleşmesinin feshinden sonra eksik olarak ödendiğini ileri sürerek fazla çalışma, yıllık izin ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının üst düzey yönetici olduğunu ve çalışma saatlerini kendisinin ayarladığını, ikramiye alacağının tam olarak ödendiğini ve fesih sırasında yıllık izin alacağının da ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı Şirkette üst düzey yönetici olarak çalıştığı ve çalışma saatlerini kendisinin ayarladığı, bu nedenle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği, ikramiye alacağının eksik ödendiği ve bakiye 31 gün yıllık izin alacağı olduğu gerekçesiyle fazla çalışma ücreti talebinin reddine, yıllık izin ve ikramiye alacağı talebinin ise kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; davacının üst düzey yönetici olarak çalışmadığını, çalışma saatlerinin bağlı olduğu Bakü'deki amiri tarafından belirlendiğini, ikramiye ve yıllık izin alacağının eksik hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının yıllık izin alacağının reddi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davalı şirketin Bakü-...-... boru hattı projesinin uygulanması amacıyla faaliyet gösterdiği, merkezi Bakü'de bulunan davalı şirketin ... şubesinde davacının finans müdürü olarak çalıştığı, davacının yaptığı işin niteliği de dikkate alınarak, dinlenen tanık beyanları gereğince ülke başkanı ve şirket merkezinin davacıyı görevlendirdiği, çalışma gün ve saatlerini belirlediği anlaşılmakla davacının işveren vekili konumunda çalışmadığı anlaşılmakla bu durumda dosya kapsamındaki tüm deliller değerlendirilerek fazla çalışma alacağının tespit edilmesi gerekmektedir.
Dairemizce dosya kapsamında düzenlenen ve hüküm kurmaya elverişli olan 07/09/2018 havale tarihli ek bilirkişi raporunda, davalı şirket genel çalışma kurallarının çalışma süreleri başlıklı 7. Maddesine göre normal çalışma süresinin günde 8, haftada 40 saat olduğu, haftalık normal çalışma sürelerinin üzerinde yapılan her türlü çalışmanın fazla çalışma olduğunun belirtildiği hususu da dikkate alınarak, haftalık 4,5 saat fazla mesai tespiti ile yapılan hesaplamanın dosya kapsamına uygun olduğu, %30 hakkaniyet indirimi uygulanarak ve davanın belirsiz alacak olarak değil kısmi dava olarak açıldığı hususu gözetilerek ayrıca ıslah zamanaşımı dikkate alınarak davacının talep edebileceği fazla çalışma ücretinin brüt 9.659,90 TL olduğu anlaşılmakla bu miktar hüküm altına alınmıştır.
..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve katılma yolu ile davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; fazla çalışma ücretine ilişkin taleplerinin belirsiz alacak davasının konusu olduğunu, ıslaha karşı yapılan zamanaşımı itirazının dikkate alınmasının hatalı olduğunu, acil durum nöbetinde ve seyahatler sırasında yolda geçirilen sürelerin de fazla çalışma ücreti hesabında dikkate alınması gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının üst düzey yönetici olarak çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini bu nedenle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceğini ayrıca bakiye yıllık izin süresine ilişkin ücretin fesih sırasında davacıya ödendiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile katılma yolu ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ve yıllık izin alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41 ve 53 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta davacı, fazla çalışma ücreti talebinde bulunmuş; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından alacağın ıslaha karşı yapılan zamanaşımı itirazı dikkate alınarak kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki davacının davalı Şirkette üst düzey yönetici olarak yüksek bir ücretle çalıştığı, ... sınırları içerisinde kendisine emir ve talimat veren bir amirinin bulunmadığı, çalışma saatlerini kendisinin ayarladığı anlaşılmakta olup emir ve talimatların, Bakü'de bulunan amir tarafından verildiği ve çalışma saatlerinin buna göre belirlendiği yönündeki iddia ise davacı tarafından yöntemince ispatlanamamıştır. Şu hâlde davacının fazla çalışma ücreti talebinin reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
3. Davacı, yıllık izin ücreti talep etmiş olup bakiye 31 gün yıllık izin alacağı bulunduğu kabul edilerek hüküm altına alınmıştır. Ancak davacı vekili dava dilekçesinde, açıkça davacının 2012 yılında 20 gün, 2014 yılında bakiye 20 gün, 2015 yılında 26 gün yıllık izin kullanamadığını ve ücretlerinin de ödenmediğini belirtmiştir. Yıllık izin alacağı talebine ilişkin hükme esas alınan hesap raporlarında ise davacının beş yıllık kıdemi süresince kullanılan tüm yıllık izinler ve fesih sırasında ödenen yıllık izin ücreti miktarı dikkate alınarak sonuca gidilmiştir. 6100 sayılı Kanunun 26 ıncı maddesine göre; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." Yasal düzenleme gereği dava dilekçesindeki açıklamaya göre sonuca gidilmesi gerekmektedir. Buna göre dava dilekçesinde kullandırılmadığı açıklanan yıllık izin süresi toplamda 66 gündür. Dosya içinde bulunan belgelere göre davacı, 47 gün yıllık izin kullanmış olup fesih sırasında kendisine 28 gün karşılığı yıllık izin alacağı ödendiği dikkate alındığında, davacının bakiye yıllık izin alacağının bulunmadığı anlaşılmakla; bu alacağın reddi yerine taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde kabulü bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.