"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin işveren nezdinde uzun yıllar çalışması sonrasında emekliliğe hak kazandığını, davalı Şirketin ilave emeklilik politikası gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından bağlanan emeklilik maaşı dışında yıllık enflasyon ayarlamalarına esas teşkil etmek üzere emeklilik maaşı bağlandığını, 01.07.1974 tarihli Anadolu Tasfiyehanesi AŞ Hizmetleri İştiraksiz Emeklilik Ve Ölüm Ve Tam Ve Daimi Malüliyeti Yardımları Talimatnamesi ile 28.03.1983 tarihli Ataş Anadolu Tasfiyehanesi Aş Emeklilik Ölüm Ve Tam Daimi Malüliyeti İle İlgili Karşılıksız Yardım Talimatnamesinden anlaşılacağı üzere emekliliğe hak kazanan işçilere "emeklilik tahsisatı" adı altında bir emeklilik maaşı ödenmesi hükmü getirildiğini, davacıyla aynı konumda olan işçilere de bu taahhüdün verildiğini, bu durumun işyeri şartı hâline geldiğini, davalı işverenin işyeri şartı hâline gelen uygulaması gereği her yıl enflasyon oranında zam yapması gerektiğini, davacının emekli maaşına çok cüzi oranlarda zam yapıldığını, emekliliğe yönelik taahhütte bulunan kuruluşların Aktüerya Denetimi Hakkında Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde hizmet sunucusunun temel yükümlülükleri, ekonomik varsayımların kapsamı ve enflasyon oranının diğer değişkenlerin bir sonucu olduğunu, BP Petrolleri AŞ'nin emeklilik programında da enflasyon oranının esas alınması gerektiğinin yer aldığını, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin benzer bir uyuşmazlığa ait 11.01.2005 tarihli ve 2004/33577 Esas, 2005/470 karar sayılı kararının olduğunu, ... 2. ... Mahkemesinin 31.03.2017 tarihli ve 2014/637 Esas, 2017/214 Karar sayılı kararının ... Bölge Adliye Mahkemesinin 26.10.2017 tarihli kararı ve 2017/1776 Esas, 2017/2086 Karar sayılı kararı ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğini iddia ederek davacının emekliliğe hak kazanmasından sonra almaya başladığı emekli aylığına yıllık bazda zam yapılması gereken tarihten başlanarak aylara göre tespit edilecek enflasyon rakamları üzerinden hesaplama yapılarak ödenmesi lazım gelen emekli aylıklarının her ay için ayrı ayrı gösterilmek üzere tespitine, davacıya eksik ödenen emeklilik maaşının hesaplanması ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunulduğunu, davacıya tüm emeklilik hakları ödenerek emekli olduğunu, bordrolar ile yapılan ödemelere ihtirazı kaydının olmadığını, maaşların enflasyona göre arttırılacağına dair düzenleme olmadığını, özel emeklilik programının ... taraflı jest niteliğinde olduğunu, Anadolu Tasfiyehanesi AŞ Hizmetleri İştiraksiz Emeklilik Ölüm ve Tam ve Daimi Malüliyet Yardımları Talimatnamesinin 7 nci maddesinin akdi mahiyette olmadığını, benzer davaların işveren lehine sonuçlandığını, BP Petrolleri AŞ aleyhine aynı emeklilik sistemi nedeniyle açılan davaların reddedildiği ve kesinleştiğini, emsal kararlar ile Yargıtay kararlarının sunulduğunu, davacı tarafça sunulan kararların bu davaya emsal teşkil etmediğini, talebin dürüstlük ilkesi ile bağdaşmadığını, davacının tüm alacaklarını alarak davalıyı ibra ettiğini, ek emekliliğin yasal bir zorunluluktan doğmadığını, davacıya bugüne değin gerekli artışların yapıldığını ve aylıkların herkes için aynı oranda arttırıldığını, davacının uygulamaya uzun yıllar itiraz etmediğini, Şirkette üretim faaliyetinin olmaması, uzun yıllar enflasyonun altında maaş zammının kabul edilmiş olmasının zımmi irade olduğunu, işveren nezdinde çalışmadığından baskı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı Kurumda 02.07.1981-28.12.2005 tarihleri arasında çalıştığı, davalı tarafça emeklilik politikası gereği emeklilik maaşına yıllık enflasyon oranları doğrultusunda zam yapılması gerektiği ancak davalı tarafın zamanaşımı def'ide dikkate alınarak 2013/Ağustos-2018/Ağustos yılları arasında yıllık enflasyon oranlarına göre belirlenen ve davalı işveren tarafından ödenmesi gereken emeklilik maaşı ile fiilen ödenen emeklilik maaşı arasındaki farkın davalı işveren tarafından davacıya ödendiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle,
"1-Davacının davasının KABULÜNE
A-Davacının
a) 2006 yılındaki aylık brüt emekli maaş tutarının 1.445,21TL
b) 2007 yılındaki aylık brüt emekli maaş tutarının 1.584,67TL
c) 2008 yılındaki aylık brüt emekli maaş tutarının 1.717,63TL
d) 2009 yılındaki aylık brüt emekli maaş tutarının 1.890,42TL
e) 2010 yılındaki aylık brüt emekli maaş tutarının 2.013,86TL
f) 2011 yılındaki aylık brüt emekli maaş tutarının 2.142,75TL
g) 2012 yılındaki aylık brüt emekli maaş tutarının 2.366,67TL
h) 2013 yılındaki aylık brüt emekli maaş tutarının 2.512,46TL
ı) 2014 yılındaki aylık brüt emekli maaş tutarının 2.698,38TL
i) 2015 yılındaki aylık brüt emekli maaş tutarının 2.918,84TL
j) 2016 yılındaki aylık brüt emekli maaş tutarının 3.175,98TL
k) 2017 yılındaki aylık brüt emekli maaş tutarının 3.446,90TL
l) 2018 yılındaki aylık brüt emekli maaş tutarının 3.857,77TL olduğunun tespitine,
B-Taleple bağlılık ilkesi uyarınca 44.391,18TL net emekli maaş farkı alacağının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bunun 5.000TL'lik kısmına dava tarihi olan 28/08/2016 tarihinden, bakiyesine ıslah tarihi olan 04/04/2019 tarihden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasına," karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu edilen alacak ücret ödemesi olmadığından bir yıllık zamanaşımına tâbi olup kabul anlamına gelmemek üzere zamanaşımı süresinin dolduğunu, Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesi hükmüne aykırı olduğunu, alacağa mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmasının yasaya aykırı olup temerrüt oluşmadığı için faiz uygulanamayacağını, müvekkili temerrüde düşürülmediğinden bu alacak için faiz işletilmesinin de yasal olmadığını, Mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu, delillerinin değerlendirilmediğini, iştiraksiz emeklilik siseminden bağlanan emekli aylıklarının enflasyon oranında artırılması yönündeki talebin hukuki dayanağının tamamen yanlış değerlendirildiğini ve adeta işvereni bağlayıcı bir düzenleme veya işyeri şartı varmışçasına haksız ve adaletsiz karar verildiğini, emsal davalarda da aynı kriter etrafında yargılamalar yapıldığını ve davaların ret kararı ile sonuçlanarak kesinleştiğini, davacı tarafça sunulmuş olan ve davaya dayanak alınmış olan emsal mahiyetteki kararların hatalı hukuki değerlendirmeye dayalı, gerek hukuken gerek hakkaniyet anlamında emsal alınması mümkün olmayan kararlar olduklarını ve kesinleşmediklerini, davacının tüm haklarını alarak müvekkili Şirketten ayrıldığını ve ayrılırken ibra etmiş olmakla hiçbir ad altında talep hakkının kalmadığını, davacı tarafın yıllardır itiraz etmeden ödenen ek emekli aylığını tahsil ettiğini, bunun zımni bir muvafakat anlamına geldiğini, bu nedenle de davacının artış farkı talep hakkının bulunmadığını, davacı tarafa ya da herhangi bir emekliye emekli aylıklarının enflasyon oranında artırılacağı yönünde herhangi bir taahhüt verilmediği gibi Talimatnamede de bu yönde bir hüküm bulunmadığını, bu dava ile aynı mahiyette toplam 75 adet daha seri dava olduğunu ve bu davaların tümünün haksız yere aleyhe sonuçlanması hâlinde müvekkili Şirketin ciddi bir mali krize gireceğini ileri sürülerek Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, davalıya ait işyerinde 28.12.2005 tarihinde emekli olarak ayrıldığı, 01.07.1974 tarihli Ataş Anadolu Tasfiyehanesi AŞ Hizmetlileri İştiraksiz Emeklilik Ölüm ile Tam ve Daimi Maluliyet Yardımları Talimatnamesi ve 28.03.1983 tarihli Talimatname uygulaması gereğince davalının kendi Şirketinde çalışarak emekli olan işçisine, SGK nezdindeki emeklilik aylığından hariç olmak üzere ilave emeklilik maaşı ödediği, işveren tarafından işçilerden katılma payı alınmaksızın ödenen bu emekli aylığının ihtiyari ve işverenin takdirinde bir ödeme olduğunun ve Talimatnamede her yıl enflasyon oranında zam yapılması yönünde bir hüküm bulunmadığının savunulduğu görülmekle işveren tarafından, dosyada mübrez ...... isimli işçilere verilen yazılı taahhütlerde emekli aylığına her yıl enflasyon oranında zam yapılacağı belirtilmiş olup eşit işlem borcu ilkesi gereğince davacının da emekli aylığına her yıl enflasyon oranında zam yapılması gerektiğinden Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu (aynı yönde Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2021/10465 Esas ve 2021/14526 Karar sayılı ilamı), ücret mahiyetindeki ek emeklilik alacağı bakımından beş yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, kanun gereği mevduat faizi uygulanmasının da yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Şirketin ilave emeklilik politikası gereğince davacıya ödediği emekli aylığına her yıl enflasyon oranında zam yapmasının gerekip gerekmediği, bu bağlamda davacının fark alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.