Logo

9. Hukuk Dairesi2022/13225 E. 2022/14162 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı vekilinin, davalı vekilinin temyiz dilekçesine karşı yaptığı katılma yoluyla temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 1086 sayılı HUMK'nun 433. maddesi uyarınca karşı tarafın temyiz dilekçesinin tebliğinden itibaren 10 gün içinde katılma yoluyla temyiz yoluna başvurulabileceği, davacının bu süreye uymadığı gözetilerek, davacı vekilinin temyiz talebinin reddine, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı Temyizi Yönünden:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 444 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.

1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 gün ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 433 üncü maddesinin ikinci fıkrası; "Karşı taraf, tebliğ gününden başlayarak on gün içinde cevap dilekçesini, hükmü veren mahkemeye veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka bir mahkemeye verebilir. Cevap veren, hükmü süresinde temyiz etmemiş olsa bile, cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde bulunabilir." hükmünü içermekte olup, anılan hüküm uyarınca bir taraf süresinde temyiz isteğinde bulunmamış olsa bile, karşı tarafın temyiz dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde karşı temyiz isteğinde bulunması mümkündür.

Somut olayda, davacı taraf gerekçeli kararın tebliği sonrası yasal süresi içerisinde temyiz talebinde bulunmamış, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin 21.08.2022 tarihinde tebliği üzerine 05.09.2022 tarihli dilekçesinde katılma yolu ile temyiz talebinde bulunmuştur. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde katılma yoluyla temyiz dilekçesinin yasal 10 günlük süresinden sonra verildiği anlaşıldığından, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 432 ve 433 üncü maddeleri gereğince davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süre aşımı nedeniyle REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Davalı Temyizi Yönünden:

Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine, 02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.