Logo

9. Hukuk Dairesi2022/13294 E. 2023/3449 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Belediye şirketine ait işyerlerinde çalışan işçiler bakımından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verilen yetki tespit kararına karşı açılan iptal davasının kabulüyle yetki tespitinin iptaline ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Sürekli işçi kadrosuna geçişten önce asıl işveren işyeri ile aynı işkolunda yer alan alt işveren işyerlerinde yetki başvuru yasağı bulunmadığı, 696 sayılı KHK ile sadece sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının üst sınırının tespit edildiği ve herhangi bir toplu iş sözleşmesi oluşturulmadığı, bu itibarla yetki tespitinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek mahkeme kararlarının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi

DAVA TARİHİ : 15.05.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

SAYISI : 2018/107 E., 2021/117 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz istemine ilişkin asıl dava, birinci birleşen dava ve ikinci birleşen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birinci birleşen davanın feragat sebebiyle reddine, ikinci birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... vekili ile ... (Genel ... Sendikası) vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre davalı ... ... Sendikası vekilinin ikinci birleşen davanın kabulüne ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmadığı görüldüğünden, anılan davalının temyiz yoluna başvurması hukuken olanaklı değildir. Bu itibarla davalı ... ... Sendikası vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı ... vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; ... Yapı İnşaat Ulaşım Sağlık Hizmetleri AŞ'de (... Yapı AŞ) çalıştığı iddia olunan 483 işçiden 260'ının başvuru tarihi olan 02.04.2018 tarihinde davalı ...-... Sendikası üyesi bulunduğuna ve bu nedenle de davalı ...-... Sendikasının toplu ... sözleşmesi yapmak için çoğunluğu haiz olduğuna ilişkin 04.05.2018 tarihli ve 35091 sayılı yetki tespitinin usul ve kanuna olduğu kadar maddi gerçeğe de aykırı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birinci birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin yetki tespiti için başvuru tarihi olan 02.04.2018 tarihinde ... Yapı AŞ'de çalışan işçilerin yarısından fazlasının üyeliğine sahip olduğu hâlde Bakanlığın 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’na (6356 sayılı Kanun) aykırı olarak yetki tespiti yaptığını, 04.05.2018 tarihinde yapılan yetki tespitinde Belediye-... Sendikasının çoğunluğunun üyeliğine sahip bulunmadığına karar verildiğini, söz konusu tespitin usul ve kanun hükümlerine aykırı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle 04.05.2018 tarihli ve 35612 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

3. İkinci birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; yetki tespit yazısına müvekkili Şirketin kapanmış işyerlerinin dâhil edildiğini, yetki tespit yazısına müvekkili Şirketin 20 sıra numaralı genel işler işkolunda faaliyet göstermeyen işyerlerinin dâhil edildiğini, müvekkili Şirketin %100 sermayesinin ... Belediyesine ait olup davalı Sendikanın yetki yazısına konu açık olan işyerlerinin hepsinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında ... Belediyesinde görev alıp işçi statüsünde müvekkili Şirket (Belediye şirketi) bünyesine geçirilen işçiler olduğunu, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 24 üncü maddesi uyarınca işçi statüsüne geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacak toplu ... sözleşmesi hükümlerinin yayımlandığını, bu sayede geçiş işlemleri tamamlanan işçilere, Şirketlerce (yani müvekkili Şirket) uygulanmak üzere Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 30.....2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu ... sözleşmesinin ücret, mali ve sosyal haklarına ilişkin hükümlerinin uygulanacağının bildirildiğini, bu kapsamda zaten yetki belgesine konu işçi statüsündeki işçilere 30.....2020 tarihine kadar uygulanacak toplu ... sözleşmesinin mevcut olduğunun açık olduğunu, Sendikanın işbu duruma rağmen yetki tespiti talebinde bulunması ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının işbu yetkiyi vermesinin hukuki düzenlemelere açıkça aykırı olduğunu, zira bu şekilde müvekkili Şirketin uyduğu bir toplu ... sözleşmesi bulunmakta iken mükerrer bir toplu ... sözleşmesi süreci açılmış olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle 04.05.2018 tarihli ve 35091 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Bakanlıklarınca işlemin usul ve kanuna uygun olarak tesis edildiğini, davacı tarafın talebinin reddi gerektiğini, 6356 sayılı Kanun'un 42 nci maddesi gereğince yapılan yetki tespit başvuruları karşılanırken işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, SGK kayıtlarından otomasyon sistemine yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, Genel-... Sendikası tarafından yetki tespiti başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda 02.04.2018 başvuru tarihi itibarıyla işletmede 483 işçinin çalıştığı, 260 işçinin Genel-... Sendikasına üye olduğunun tespit edilmesiyle işletme yetki tespit yazısının taraflara gönderildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... ... Sendikası vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Sendikanın 02.04.2018 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurarak 6356 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde yetki tespiti isteminde bulunduğunu, ... tarafından işyerindeki durumun elektronik ortamda SGK verileri doğrultusunda incelendiğini, değerlendirmelerin yapıldığını, müvekkili Sendikanın ... Yapı AŞ işletmesinde çalışan 483 işçinin 260'ını üye yaptığı için çoğunluk tespitinin yapıldığını, dava dilekçesindeki iddiaların somut hiçbir gerekçe sunulmadan maddi gerçeğe aykırı olduğunu, sendikaya üyelik ve istifa işlemlerinin e-Devlet sistemi üzerinden elektronik ortamda gerçekleştiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

3. Davalı ... Yapı AŞ vekili cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin 02.03.2021 tarihli dilekçe ile 2018/107 Esas ile açılan yetki tespitine itiraz davasından feragat ettiklerini, birleşen 2018/106 Esas sayılı davadan da feragat ettiklerini beyan ettiği, bu nedenle davanın feragat nedeni ile reddine karar verildiği, 2018/236 Esas sayılı dosya bakımından ise toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davalı Bakanlıkça verilen yetki tespiti şartlarının sağlandığına ilişkin kararın 375 sayılı KHK'nin geçici 24 üncü maddesi uyarınca geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolu ile mevcut işyerinin girdiği işkolunun farklı olması sebebiyle geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolunda yeni tescil edilecek işyerlerinden SGK'ya bildirimin yapıldığı durumlarda geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabileceği, 30.....2020 tarihine kadar uygulanan bir toplu ... sözleşmesi olduğundan, bu tarihe kadar mevcut işyerleri bakımından yetki başvurusunda bulunabilmenin mümkün olmadığı gerekçesiyle ikinci birleşen davanın kabulü ile 04.05.2018 tarihli ve 35091 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili; feragat nedeniyle sonuçlanan 2018/106 Esas ve 2018/107 Esas sayılı dosyalar bakımından itirazlarının bulunmadığını, 2018/236 Esas sayılı dosya bakımında verilen davanın kabulü kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, 6356 sayılı Kanun'un 42 nci maddesi gereğince işçi sendikası, işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren tarafından yapılan yetki tespit başvuruları karşılanırken işverenler tarafından SGK'ya yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alınmakta olduğunu, sendika yetki sistemine SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, Genel-... Sendikası tarafından ... Yapı AŞ ve bağlı işyerlerinde toplu ... sözleşmesi yapmak için yetki tespiti başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda 02.04.2018 başvuru tarihi itibarıyla işletmede (işyerlerinde) 483 işçinin çalıştığı, 260 işçinin adı geçen Sendikaya üye olduğu tespit edilerek işletme yetki tespitine dair yazının Sendikaya ve ilgili taraflara gönderildiğini, SGK'dan sendika yetki otomasyon sistemi ile gelen bilgiler doğrultusunda yetki tespitine dâhil edilen işyerlerinin faal olarak görülmekte olup iddia edildiği gibi kapalı işyerlerinin işleme dâhil edilmediğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki nitelendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı, ikinci bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalı Bakanlıkça verilen yetki tespiti şartlarının sağlandığına ilişkin kararın 375 sayılı KHK'nin geçici 24 üncü maddesi uyarınca geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolu ile mevcut işyerinin girdiği işkolunun farklı olması sebebiyle, geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolunda, yeni tescil edilecek işyerlerinden SGK'ya bildirimin yapıldığı durumlarda geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabileceği, 30.....2020 tarihine kadar uygulanan bir toplu ... sözleşmesi olduğundan, bu tarihe kadar mevcut işyerleri bakımından yetki başvurusunda bulunabilmenin mümkün olmadığı yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... vekili ile Genel ... Sendikası vekili temyiz başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... ... Sendikası vekili; bahsi geçen toplu sözleşme hükümleri ile ilgili KHK hükmü incelendiğinde görüleceği üzere sadece mali ve sosyal haklar açısından bir üst sınır belirlendiğini, yani kendisinin bir toplu ... sözleşmesi olmadığını, 30.....2020 tarihine kadar olan dönemde bir toplu ... sözleşmesi yapıldığında bu toplu ... sözleşmesinin mali ve sosyal haklarının ilgili hükümlerini geçemeyeceğini, davacı Şirketin alt işvereni işçiyi 20 No.lu genel işler işkolundan bildirdiğini, davacı Şirketin de 20 No.lu genel işler işkolunda faaliyet gösterdiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şu şekildedir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 696 sayılı KHK ile ihdas edilen alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrolarına geçişine dair düzenlemeler ile bu konuya ilişkin esaslar Dairemizin 22.03.2022 tarihli ve 2022/3175 Esas, 2022/3900 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

“...24/12/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 24 üncü madde gereğince 'İl özel idareleri ve belediyeler ile bağlı kuruluşlarında ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinde, birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketlerde 4734 sayılı Kanun ve diğer mevzuat hükümleri uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalıştırılmakta olan' alt işveren işçilerinden aynı maddede sayılan şartları sağlayanların, 696 sayılı KHK’nın 126 ncı maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen ek 20 nci maddesi kapsamındaki şirketler nezdinde sürekli işçi kadrolarında istihdamına dair düzenlemeler sevk edilmiştir.

696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 24 üncü maddenin dördüncü fıkrasına göre ise 'Şirketlerde işçi statüsüne geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki şirketlerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu ... sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Şirketlerde işçi statüsüne geçirilenlerden; geçişten önce toplu ... sözleşmesi bulunmadığından işçi statüsüne geçirildiği tarihte yürürlükte olan ... ... sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu ... sözleşmesi bulunmakla birlikte bu madde kapsamındaki şirketlerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitiminden önce toplu ... sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki şirketlerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesine göre belirlenir. Bu madde kapsamındaki şirketlerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.'

Yine 696 sayılı KHK’nın 113 üncü maddesi ile 6356 sayılı Kanuna eklenen geçici 7 nci maddeye göre de;

'(1) 5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan idareler ile birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketler, anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23 üncü ve geçici 24 üncü maddeleri uyarınca sürekli işçi kadrolarına, geçici işçi pozisyonlarına veya işçi statüsüne geçirilen işçilerinden; geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolu mevcut işyerinin girdiği işkolu ile aynı olanları o işkolundaki mevcut işyerinden, farklı olanları ise geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolunda yeni tescil edilecek işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirir.

(2) Birinci fıkra kapsamındaki işyerlerinin her biri bu Kanunun uygulanması bakımından bağımsız bir işyeri sayılır.

(3) Birinci fıkra kapsamında yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler, bu madde kapsamındaki idarelerde geçiş işleminden önce alt işveren işçileri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu ... sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte 4 üncü maddeye uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir.

(4) Bu maddenin uygulanmasında bu Kanunun bu maddeye aykırı diğer hükümleri uygulanmaz.'

İfade etmek gerekir ki, 696 sayılı KHK’nın yukarıda belirtilen 127 nci maddesi ile 113 üncü maddesi, 08/03/2018 tarihli Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan 7079 sayılı Kanun’un 118 inci ve 106 ncı maddeleri ile aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.

696 sayılı KHK’nın yukarıda belirtilen hükümlerine göre, alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrolarına geçirilmesi hususunda, asıl işveren ile aynı işkolunda yer alan alt işveren işyerleri ile farklı işkolunda yer alan alt işveren işyerleri arasında bir takım farklı uygulamalar öngörülmüştür.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, alt işveren ile asıl işverenin farklı işkolunda yer alması durumunda, bu işçiler yönünden asıl işverence, alt işverenin yer aldığı işkolunda yer alan yeni bir işyeri tescil ettirilecek ve farklı işkolunda yer alan alt işveren işçileri, bu yeni tescil edilecek işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir. Nitekim bu husus 696 sayılı KHK’nın 113 üncü maddesi ile 6356 sayılı Kanuna eklenen geçici 7 nci maddenin birinci fıkrasında “geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolu mevcut işyerinin girdiği işkolu ile ... farklı olanları ise geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolunda yeni tescil edilecek işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirir.” şeklinde ifade edilmiştir. Hükümden açık olarak anlaşılacağı üzere bu ilk ihtimalde farklı işkolunda tescil edilen yeni bir işyeri söz konusudur.

Bununla birlikte asıl işveren ile alt işveren aynı işkolunda yer almakta ise, sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan alt işveren işçileri mevcut asıl işveren işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir. Bu ikinci ihtimalde, yeni tescil edilen herhangi bir işyeri söz konusu değildir.

Bu düzenlemelere göre, ilk olarak asıl işverenin mevcut işyeri, ikinci olarak asıl işverence alt işverene göre farklı işkolunda tescil edilecek yeni işyerleri söz konusu olacaktır. 6356 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre 'Birinci fıkra kapsamındaki işyerlerinin her biri bu Kanunun uygulanması bakımından bağımsız bir işyeri sayılır.' Maddeye göre mevcut işyeri ile alt işverene göre farklı işkolunda tescil edilecek yeni işyerlerinin bağımsız birer işyeri sayılacağı ifade edilmiştir.

Kanun koyucu bu düzenlemeler yoluyla bir geçiş dönemi öngörmüştür. Bu dönemin son bulacağı tarih ise 6356 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilmiştir. Hükme göre 'Birinci fıkra kapsamında yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler, bu madde kapsamındaki idarelerde geçiş işleminden önce alt işveren işçileri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu ... sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte 4 üncü maddeye uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir.'

Belirtmek gerekir ki 'Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek olan toplu ... sözleşmesinin' son bulacağı tarih 30/.../2020 tarihidir. Bu tarih itibariyle farklı işkolunda yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler de, asıl işverenin mevcut işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir.

Bu noktada 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 24 üncü maddenin dördüncü fıkrasının son cümlesinde kanun koyucu tarafından yetki başvurusuna dair yapılan özel düzenlemeye dikkat çekmek zaruridir. Hükme göre 'Bu madde kapsamındaki idarelerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.'

Kanun koyucu söz konusu düzenleme ile açık bir şekilde mevcut işyeri bakımından 6356 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabileceğini ortaya koymuştur.

Kanun koyucunun istisnai düzenleme sevk ettiği husus, farklı işkolundan yeni tescil edilen işyerleri bakımından yetki başvurusunun yapılması durumudur. Maddeye göre yeni tescil edilen işyerlerinde 30/.../2020 tarihinden önce yetki başvurusu yapılamayacaktır. Zaten bu tarih itibariyle bu işçiler de mevcut işyerinden bildirilecektir. ...”

6. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Somut uyuşmazlıkta, ... tarafından 02.04.2018 başvuru tarihi itibarıyla işveren ... Yapı AŞ’ye ait tespit konusu işyerlerinde toplam 483 işçi çalıştığı ve 260 üyesi bulunduğu gerekçesiyle toplu ... sözleşmesi yapabilmek için davalı ... ... Sendikasının gerekli çoğunluğu sağladığına dair 04.05.2018 tarihli ve 35091 sayılı olumlu yetki tespit kararı verilmiştir.

2. Dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelere göre tespit konusu işyerinin 696 sayılı KHK yürürlüğe girmeden önce alt işveren işyeri olduğu, alt işveren işyerinin asıl işveren işyeri ile aynı işkolunda kayıtlı olduğu, söz konusu KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçişi yapılan alt işveren işyerinde çalışan işçilerin sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra da genel işler işkolunda yer alan işyerinde çalışmaya devam ettiği anlaşılmaktadır.

3. Belirtmek gerekir ki geçiş döneminin sona erdiği tarih olan 30.....2020 tarihine kadar olan yetki başvuru yasağı, sadece sürekli işçi kadrosuna geçişten önce asıl işverene göre farklı işkolunda yer alan alt işveren işyerlerinin daha sonra yine farklı işkolunda yeni tescil edilecek işyerleri bakımından söz konusudur. Bu anlamda sürekli işçi kadrosuna geçişten önce asıl işveren işyeri ile aynı işkolunda yer alan alt işveren işyerleri bakımından yetki başvuru yasağı bulunmadığından, somut olayda da yetki başvuru yasağı söz konusu değildir.

4. Diğer taraftan 696 sayılı KHK ile öngörülen geçiş döneminde, sadece sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının üst sınırı tespit edilmiş ve ayrıca aynı işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının kanun hükmü ile belirlenmesi sağlanmıştır. Burada herhangi bir toplu ... sözleşmesinin oluşturulması söz konusu olmadığı gibi, bu hüküm ile belirlenen ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan faydalanabilmek için toplu ... sözleşmesinden yararlanma şartlarına da bakılmayacaktır. Bu cümleden olarak işçi sendika üyesi olmasa, dayanışma aidatı ödemese dahi KHK ile belirlenen ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan faydalanacaktır.

5. Bu açıklamalar ışığında ifade etmek gerekir ki somut olayda işyerlerinde yürürlükte bulunan bir toplu ... sözleşmesi bulunmadığı gibi yetki tespitine konu işyerleri yetki başvuru yasağı kapsamında da yer almamaktadır. Bu itibarla ... tarafından tesis edilen dava konusu yetki tespitinde hukuka aykırı bir durum söz konusu olmadığından davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

6. Belirtilen sebeplerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olduğundan 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hükümlerin bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı ... ... Sendikası Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

B. Davalı ... Temyizi Yönünden

1. Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davanın REDDİNE,

3. Karar tarihi itibarıyla alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 144,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,

4. Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı ...-... Sendikasının yaptığı 142,00 TL yargılama gideri ile davalı ... Bakanlığının yaptığı 11,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,

5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre 9.200,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,

6. Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.