"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirket bakımından yapılacak yetki incelemesinin işyeri esasına dayanması gerektiğini, davalı Sendikanın hem müvekkile ait işyerinin girdiği işkolunda örgütlü olmaması ve hem de işyeri ve bağlı birimlerde gereken yasal çoğunluğa (%50+1) sahip olmaması nedeniyle davaya konu yetki tespitinin ve yetki belgesinin her bakımdan usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının davalı Özçelik-... Sendikasının yetkili sendika olduğuna ilişkin yetki tespiti kararının ve yetki belgesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, yetki tespitinin işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işyeri bilgilerine ve Bakanlığa gönderilen sendika üye sayısına göre yapıldığını, mevcut yetki tespitinin gerçekleştiği işletmede aynı işkolunda kurulu iki işyeri bulunduğunu, dolayısıyla işletme düzeyinde yetki tespiti verilmesi işleminde bir yanlışlık bulunmadığını, ister işyeri ister işletme düzeyinde yapılmış olsun sendika üye sayısı 17 olduğu için yasal çoğunluğun sağlandığını (%54,84), yetki tespitinin aynı işkolunda kayıtlı bulunan işyerleri esas alınarak yapıldığını, diğer davalı Sendikanın 14.09.2021 tarihli yetki tespit başvurusunda Şirketin 1488293 ve 1128581 sicil No.lu işyerlerinde yetki tespiti yapılmasının talep edildiğini ve Bakanlık ile SGK kayıtlarının incelenmesinde metal işkolunda kayıtlı bu işyerlerinde 31 çalışan olduğunu, bunlardan 17'sinin sendikaya üye olduğunun ve çoğunluğun sağlandığının tespit edildiğini, dolayısıyla işletme düzeyinde yapılan yetki tespitinde herhangi bir hata bulunmadığını, başvuran Sendika ile yetki tespitinin yapıldığı işkolunda da farklılık söz konusu olmadığını, dava dilekçesinde de metal işkolundaki bu iki işyerinde toplam 31 işçinin çalıştığının kabul ve beyan edildiğini, dava dilekçesinde belirtilen işyerlerinden 1127143.048 SGK sicil No.lu işyerinin ... sıra No.lu ağaç ve kağıt işkolunda, 0316747.035 SGK sicil No.lu işyerinin ise 13 sıra No.lu inşaat işkolunda faaliyet göstermekte olup bu iki işyerinin yetki tespitine dâhil edilmediğini, bu iki işyerindeki işçi sayılarının yetki tespitinde dikkate alınamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davacıya ait iki işyerinin de aynı işkolunda bağımsız birimler olduğunu, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığınca işveren tarafından yapılan bildirimleri baz aldığını, her iki işyerinin de faaliyet alanının davalı Sendikanın bulunduğu metal ... koluna ait olduğunu, bu işyerleri arasında hukuki birlik, amaçta birlik ve yönetimde birlik olmadığını, davacının amacının sırf yetki sürecini uzatmak ve sürüncemede bırakmak olduğunu, davacı işverene ait Torbalı/... adresinde faaliyet gösteren işyerinin metal işkolunda olan, mobilya üretimi yapan, farklı organizasyon şeması altında faaliyet gösteren, farklı bir yönetim birimi olan ve mobilya üretim amacı ile hizmet eden bir ... yeri olduğunu, yine davacı işverene ait ... / ... adresindeki işyerinin ise metal işkolunda ancak tamamen farklı bir alanda yani teknik hizmet alanında faaliyet gösteren, farklı bir yönetim ve organizasyon şeması altında çalışan aynı zamanda ve en önemlisi hem Torbalı - ... işyerinde üretilen hem de farklı markalar ve şirketlerce üretim ve satışı yapılan ürünlerin teknik servis işlerini yapan ve bu alanda hizmet veren bir işyeri olduğunu, davacının metal işkolunda iki ayrı işyeri olduğundan toplu ... sözleşmesinin ancak işletme düzeyinde yapılabilmekte olduğunu, ... Çelik-... Sendikasının başvuru tarihinde davacı işletmede çalışan işçilerin %40'ından daha fazla sayıda üye işçiye sahip olduğunu, davalı işverene ait metal işkolunda faaliyet gösteren Torbalı /... işyerinde 28; ... /... işyerinde 3 olmak üzere toplam 31 işçi çalıştığını, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği bayilik verdiği ve sadece satış işlerinin yapıldığı diğer işyerlerinin işkolunun farklı olduğunu, bu işyerlerinde çalışan kişilerin de yetki tespiti değerlendirmesinde sayıya dâhil edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu sebeple yetki tespit kararının yerinde bir karar olduğunu, davalı Sendikanın %50 çoğunluğu da sağladığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dilekçesinde belirtilen işyerlerinden 1127143.048 SGK sicil No.lu işyerinin ... sıra No.lu ağaç ve kağıt işkolunda, 0316747.035 SGK sicil No.lu işyerinin ise 13 sıra No.lu inşaat işkolunda faaliyet gösterdiği ve Bakanlıkça verilen kararda bu iki işyerinin ve bu işyerlerindeki işçi sayısının yetki tespitine dâhil edilmediği, davaya konu işyerinde işletme düzeyinde yeterli çoğunluğa sahip olan davalı Sendikanın başvurusu neticesinde davalı Bakanlık tarafından verilen yetki tespiti kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiğini, müvekkili Şirkete ait işyeri ve bağlı birimlerin aynı teknik amaca hizmet eden ... bir işyeri olduğunu buna göre davalı Kurum tarafından müvekkili Şirkete ait işyeri ve bağlı birimlerde davalı Sendikanın yetkisinin işletme düzeyinde değil işyeri düzeyinde değerlendirilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında belirtilen ... adres şubesinin ... sıra No.lu ağaç ve kağıt işkolunda, Torbalı ... adresindeki Şirket merkezinin 13 sıra No.lu inşaat işkolunda faaliyet gösterdiği tespitinin de yerinde olmadığını, dosyaya sendikalı işçilerin listesi ve üyelik belgelerinin sunulmadığını, hangi verilere göre işyerinde 17 sendikalı işçi olduğunun tespit edildiğinin anlaşılamadığını, müvekkili Şirket tarafından yürütülen asıl işin davalı Sendikanın kurulu bulunduğu işkoluna girmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesi yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararı gerekçesiz olduğundan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, itiraz konusu olan işletme düzeyinde yapılan tespite esas alınan birimlerin ... bir işyeri mi yoksa işletme niteliğinde mi olduğu hususunda keşif yapılması ısrarla talep edilmesine rağmen İlk Derece Mahkemesi tarafından keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadığını, müvekkili Şirkete ait işyeri ve bağlı birimlerin aynı teknik amaca hizmet eden ... bir işyeri olduğunu buna göre davalı Kurum tarafından müvekkil Şirkete ait işyeri ve bağlı birimlerde davalı sendikanın yetkisinin işletme düzeyinde değil, işyeri düzeyinde değerlendirilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesinin sadece Bakanlık vekilinin cevap dilekçesi dikkate alınarak bu şekilde bir tespitte bulunduğunu, oysa müvekkili Şirketin ... adresindeki işyerinin de, dava konusu yetki tespitine esas alınan ...'deki işyeri gibi sadece satış sonrası hizmet veren teknik personelin istihdam edildiği bir işyeri olduğunu, diğer Torbalı'daki işyerinin ise Şirket merkezi olduğunu ve inşaat işkolunda faaliyet göstermediğinden bu yönüyle de kararda hata bulunduğunu, dosyaya ne davalı Sendika ne de davalı Bakanlık tarafından yetki tespitine konu işyerinde çalışan sendikalı işçilerin listesi ve sendika üyelik belgelerinin sunulmadığını, İlk Derece Mahkemesinin hangi verilere göre işyerinde 17 sendikalı işçi olduğunu tespit ettiğinin anlaşılamadığını, müvekkili Şirkette çalışan toplam işçi sayısı 133 kişi olmasına karşın yetki tespit belgesinde çalışan işçi sayısının 31 olarak belirtildiğini, müvekkili Şirket tarafından yürütülen asıl işin davalı Sendikanın kurulu bulunduğu işkoluna girmediğini, müvekkili Şirketin ana faaliyet konusunun mobilya ve mobilya aksesuarları toptan ticareti (yatak dâhil) ve işkolu kodunun 464701 olduğunu, İşkolları Yönetmeliği ekindeki işkolları listesine göre de müvekkili Şirketin işkolu kodunun 10 No.lu ticaret, büro, eğitim ve ... sanatlar başlığı altındaki, mobilya, halı ve aydınlatma ekipmanlarının toptan ticareti sınıfına girdiğini, müvekkili Şirkete ait farklı adreslerdeki birimlerde görülen işlerin de asıl işe bağlı ve yardımcı mahiyette olduğunu, dolayısıyla bütün işyerlerinin aynı 10 No.lu işkoluna girdiğinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
Şeklindedir.
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
osyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.