Logo

9. Hukuk Dairesi2022/15823 E. 2022/16143 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesinin, davacı işçinin işverene karşı açtığı alacak davasında, kısa kararda davanın kabulüne karar verip gerekçeli kararda ise kısmi kabul kararı vermiş gibi bir durum oluşturması ve sonrasında ek karar ile bu çelişkiyi gidermeye çalışmasının hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesince kısa kararda davanın kabulüne karar verilip gerekçeli kararda ve ek kararda kısmi kabul kararı verilmiş gibi bir durum oluşturularak hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratıldığı, ayrıca taraf talebi olmaksızın resen hükmün tamamlanması yoluna gidilemeyeceği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin asıl ve ek kararının bozulmasına, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ise ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 19. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 10. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl karar ile davanın kabulüne, ek karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken ... ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek fark ücret, ilave tediye, ikramiye, ... bayram ve genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra bu statünün öngördüğü haklardan yararlandığını, kadroya geçişi yapılan işçilerin ücret, mali ve sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, davacının ücretinin düşürülmediğini ve eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesininin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafça sunulan taraflar arasında imzalanmış ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olduğuna ilişkin düzenlemenin bulunduğu, davacının fark ücret alacaklarının olduğu, tespit edilen ücret uyarınca ikramiye, ilave tediye, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu, davacının fark fazla çalışma ücreti alacağı bulunduğunun ise ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olan davacı işçinin, kadroya geçiş aşamasında imzalanan ... sözleşmesinde, asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırıldığından sözü edilen bu kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, dava konusu fark alacakların hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 298 inci maddesinin ikinci fıkrası.

2. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. 6100 sayılı Kanun'un "Hükmün tamamlanması" kenar başlıklı 305/A maddesi şöyledir:

" (1) Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir."

2. Değerlendirme

1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası, yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Kanun'un 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması, tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi esastır. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır, infaz edilebilir şekilde tesis edilmesi ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın, kısa karara uygun olması gerekmektedir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi, dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına ... sarsılmış olacaktır. Nitekim Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı kararında da kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni sayılacağı içtihat edilmiştir.

2. Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince kısa kararda davanın kabulüne karar verilerek fazla çalışma talebi dışında dava konusu talepler hüküm altına alınmış olup karar gerekçesinde; "...Kısa karar kurulurken 50,00 TL fark fazla çalışma ücret alacağı ile ilgili olarak sehven hüküm kurulmadığı anlaşılmakla 22/7/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle değişen Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305/A maddesi ile; 'Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir.' şeklinde düzenleme sebebiyle mahkememizce resen fark fazla çalışma ücret alacağı ile ilgili olarak yapılan eksikliğin hükmün tamamlanması yolu ile giderilmesine, karar eki olarak hazırlanacak olan hükmün tamamlanması ek kararında davacının 50,00 TL fark fazla çalışma ücret alacağı talebinin reddine şeklinde hüküm altına alınmasına, usul ekonomisi gereğince yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden bu eksikliğin gerekçeli karar hüküm kısmında düzenlenmesine karar vermek gerekmiştir...." şeklinde açıklama ile vekâlet ücreti ve yargılama gideri, kısmen kabul kararı verilmiş gibi oluşturulmuştur. Bu şekilde gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulmuştur. Bu husus başlı başına bozma sebebidir.

3. Diğer yandan İlk Derece Mahkemesince bu çelişki tarafların talebi olmaksızın ek karar ile 6100 sayılı Kanun'un 305/A maddesine dayanılarak giderilmeye çalışılmış; davacının fazla çalışma alacağı talebinin reddine de karar verilmek suretiyle hüküm yeniden kurularak bu kez davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. Ne var ki somut uyuşmazlıkta 6100 sayılı Kanun'un 305/A maddesinin uygulanma koşulları bulunmamaktadır. İlk Derece Mahkemesince tarafların talebi olmaksızın resen hükmün tamamlanması yoluna gidilmesi mümkün değildir. Bölge Adliye Mahkemesince bu husus dikkate alınmadan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olması da hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesinin ....11.2021 tarihli asıl kararının ve ek kararının usulden BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.