Logo

9. Hukuk Dairesi2022/16660 E. 2023/105 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı banka tarafından davacı avukata ödenmesi gereken ücretlerden yapılan kesintinin, çalışma koşullarında esaslı değişiklik oluşturup oluşturmadığı ve bu kesintinin davacıya ödenmesi gerekip gerekmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, davacının yazılı muvafakati olmaksızın ve tek taraflı olarak yaptığı kesintinin çalışma koşullarında esaslı değişiklik niteliğinde olduğu ve davacıyı bağlamayacağı gözetilerek, davacının alacağına hak kazandığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 51. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1481 E., 2022/1185 K.

DAVA TARİHİ : 27.05.2016

KARAR : Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. ... Mahkemesi

SAYISI : 2016/548 E., 2019/366 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.01.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat Özgür Topçu Doğan ile davalı vekili Avukat İpek Gülle Önal Karaca geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; 24.12.1991 tarihinde davalı Bankada kadrolu avukat olarak işe başladığını, çalışma süresi içinde raportör avukat, müşavir avukat ve en son birinci müşavir avukat olarak görev yaptığını, ... sözleşmesinin davalı Banka tarafından14.03.2016 tarihinde feshedildiğini, davalı Bankanın ... sözleşmesinin eki mahiyetindeki banka iç mevzuatına aykırı olarak alacaklarından kesinti yaparak gelir kaydettiğini, davalının yapılan bu kesintileri gizlediğini belirterek yapılan kesintilerin davalı Bankadan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğunu, karşı taraf vekâlet ücretinin 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'na göre ödenmesinin mümkün olmadığını, müvekkili Bankanın sözleşmeli avukatlar ile imzaladığı sözleşme kapsamında karşı taraf vekâlet ücretinin %50'sini aldığını, bu tutarın bir bölümünün kadrolu avukatlara performans bonusu olarak dağıtıldığını, dava konusu kesintinin işverenin eşit davranma borcunun gereği olduğunu, işverenin söz konusu düzenlemeyi yönetim hakkı kapsamında objektif ve iyiniyetli olarak işyerindeki ücret dengesini korumak amacıyla yaptığını, yapılan kesintilerin davacının çalışma koşullarını esaslı olarak değiştirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Bankanın Mayıs 1999 tarihli Takip İşleri Genelgesi ile tahsil edilen vekâlet ücretlerinin nasıl dağıtılacağına ilişkin düzenlemeler yapıldığı, anılan Genelge ile düzenlenen esasların davalı Bankanın ... taraflı tasarrufu ile davacı işçi aleyhine değiştirildiği, ödemelerin miktarının düşürülüp ayrıca belli bir oranda da kesinti yapıldığı, tüm bu kesintilerin 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci maddesi kapsamında işyeri uygulaması ile oluşan çalışma koşullarında esaslı değişiklik niteliğinde olduğu, davacının bu değişikliklere yazılı muvafakatının bulunmadığı gerekçesiyle talep edilen alacağın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının zamanaşımı def'inin hatalı değerlendirildiğini belirtilerek eksik hesaplama yapıldığını, dava belirsiz alacak davası olarak açıldığından hükmedilen tüm miktara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğundan davacının karşı taraf vekâlet ücretine hak kazanmasının mümkün olmadığını, davacının karşı taraf vekâlet ücreti ödemesinden %25 kesinti yapılmak suretiyle eksik ödendiği iddiasına dayalı talebinin haksız olduğunu, müvekkili Bankanın yapılan anlaşma kapsamında söz konusu vekâlet ücretlerinin %50'sini aldığını, bu tutarda davalı Bankanın serbestçe tasarruf yetkisini de kullanabileceğini, karşı taraf vekâlet ücretlerinin %25'inin kesilerek dağıtılmasının uzun yıllardan beri süregelen işyeri uygulaması olduğunu, performans bonusundan %25 hariç ikinci bir kesinti yapılmak suretiyle eksik ödeme yapıldığı iddiasının haksız olduğunu, müvekkili Bankanın iç yönergesi uyarınca davacıya yapılan ödemelerin karşı taraf vekâlet ücreti ödemesi olmayıp performansa dayalı ... ödemesi olarak yapılan ücret eki niteliğinde olduğunu, kadrolu avukatların karşı taraf vekâlet ücret ödemesine hak kazanmasının mümkün olmadığını, objektif iyiniyet kuralları çerçevesinde yapılan ikinci kesintinin işverenin eşit davranma ilkesinin gereği olduğunu, davacının zarara uğramadığı, müvekkili Bankanın tahsilatlardan elde ettiği tutarlarda azalma meydana geldiğini, yapılan ikinci kesinti uygulamasının işyeri uygulaması haline geldiğini, çalışma koşullarında esaslı değişiklik oluşmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı Bankaya ait işyerinde kadrolu avukat olarak 24.12.1991-14.03.2016 tarihleri arasında çalıştığı, davalı Bankanın Takip İşleri Genelgesinin ilgili maddelerinde tahsil edilen vekâlet ücretlerinin nasıl dağıtılacağına ilişkin düzenlemeler yapıldığı, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğu, zamanaşımı gözetilerek yapılan hesaplamanın isabetli olduğu, davacı tarafından iddia edilen şekilde gerek kadrolu avukatlarca gerekse sözleşmeli avukatlarca fiilen tahsil edilen vekâlet ücretlerinden davalı Bankaca ... taraflı olarak davacının yazılı muvafakatı olmaksızın kesintiler yapıldığı, çalışma koşullarında esaslı değişiklik niteliğindeki ücret kesintisi işlemlerinin davacıyı bağlamayacağı, davacının İlk Derece Mahkemesince hükmedilen miktarda ücret alacağına hak kazandığı, dava belirsiz alacak davası olarak açıldığından talep artırım dilekçesi ile talep edilen miktara da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gerekçe gösterilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe:

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacıya ödenmesi gereken ücret benzeri alacaklardan yapılan kesintinin çalışma koşullarında esaslı değişiklik olup olmadığı ve kesintinin davacıya ödenmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı temyiz giderinin davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.