"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ : 08.09.2022
SAYISI : 2016/1115 E., 2017/433 K.
İHBAR OLUNAN : Atenaş ... Turz. End. AŞ
DAVA TARİHİ : 11.11.2011
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın; davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Mahkemece 08.09.2022 tarihli ek karar ile davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süreden reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 321 inci maddesinin ikinci fıkrası; "Kararın tefhimi, mahkemece hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanması ile gerçekleşir. Ancak zorunlu hallerde, hakim bu durumun sebebini de tutanağa geçirmek suretiyle, sadece hüküm özetini tutanağa yazdırarak kararı tefhim edebilir. Bu durumda gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir." şeklindedir. Bu sebeple basit yargılamada 6100 sayılı Kanunun 297 nci maddesinin ikinci fıkrasındaki unsurları taşıyan hükmün, 6100 sayılı Kanun'un 321 inci maddesi uyarınca gerekçeli olarak açıklanması zorunludur.
Somut olayda Mahkemece kısa karar, davacı vekiline 04.10.2017 tarihli celsede tefhim edilmiş olup gerekçeli karar ise 23.08.2022 tarihinde davalı Üniversitenin talebi üzerine tebliğe çıkarılarak taraflara 29.08.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından ....09.2022 tarihinde temyiz edilmiş; Mahkemece 08.09.2022 tarihli ek karar ile temyiz talebi süre yönünden reddedilmiştir. Ne var ki 04.10.2017 tarihli celsede tefhim edilen kararda, hükme ilişkin tüm hususlar gerekçesi ile birlikte açıklanmadığından tefhim, 6100 sayılı Kanun'un 321 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca usulsüzdür. Bu hâlde, temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayacaktır. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın ek karar ile davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmesi hatalı olduğundan 08.09.2022 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekir.
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 02.01.2010-25.10.2011 tarihleri arasında çalıştığını, son ücretinin net 960,00 TL olduğunu, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izninin 1 hafta olarak kullandırıldığını, Eylül ayı ücreti ile Ekim ayına ait 25 günlük ücretinin ödenmediğini, sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden eksik ödendiğini, ücretinin ödenmemesi ve sigorta primlerinin eksik ödenmesi nedeniyle davacı asılın 25.10.2011 tarihinde ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti ve ödenmeyen ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalı Üniversite arasında ... sözleşmesi bulunmadığını ve davacının Üniversitede çalışmadığını, Üniversitenin temizlik işlerinin ihale yoluyla hizmet alımı yapılarak sağlandığını, ihaleyi üstlenen kişi/kuruluşun her türlü ekipmanı ve çalıştıracağı personeli temin etmek zorunda olduğunu ve davalı Üniversitenin yüklenicinin personeli üzerinde sorumluluğu bulunmadığını, davacının yüklenici firma çalışanı olduğunu, bu nedenle davalı Üniversiteye husumet yöneltilemeyeceğini, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.09.2015 tarihli ve 2011/797 Esas, 2015/603 Karar sayılı kararıyla; davacının ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiği ve ödenmeyen ücret alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 27.10.2016 tarihli ve 2015/36053 Esas, 2016/18694 Karar sayılı ilâmı ile; tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek fazla çalışma ücretinin; davacının talebi aşılmadan haftada 6 gün üzerinden, ....30-16.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme süresinin tenzili ve tespit tanık beyanlarına dayandığından makul oranda indirim yapılarak davacının tüm çalışma dönemi için haftada 6 saat olarak hesaplanması ve davalı Üniversitenin harçtan muaf olduğu gözetilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna göre ve ayrıca bozma ilâmında belirtildiği şekilde fazla çalışma alacağı hesaplanmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; fazla çalışma ücretinden yapılan %30 oranındaki indirimin hakkın özünü etkileyecek şekilde fazla olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacı tanık beyanlarının esas alınamayacağını, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, somut olayda asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, alacaklardan davalı Üniversitenin sorumlu olmadığını, ücret tespiti ve ücret alacağı kabulünün hatalı olduğunu, davacının ... sözleşmesini haksız olarak feshettiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma ücretinin hesaplanması ile bu alacak kaleminden yapılan indirim oranı ve harç noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2.
4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 63 ve 68 inci maddeleri.
3. Dairemizin 15.02.2022 tarihli ve 2022/1004 Esas, 2022/1761 Karar sayılı ilâmında, fazla çalışma ücreti alacağından indirime yönelik ilkeler şu şekilde açıklanmıştır:
"...
İşçinin fazla çalışma, hafta tatili ücreti ve ... bayram genel tatil ücreti alacaklarından indirim yapılması konusunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Söz konusu alacakların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Bu indirim, dosyadaki delillerin durumu ve niteliğine göre yapılması gerekli uygun bir indirimdir. Ancak fazla çalışma, hafta tatili veya ... bayram genel tatil günlerinde çalışma iddiasının tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Tanık anlatımlarına göre ispat halinde yapılacak indirimin, işçinin çalışma şekline, işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti miktarına göre takdir edilmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
..."
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Mahkemece verilen 08.09.2022 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı Üniversite harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.