Logo

9. Hukuk Dairesi2022/17389 E. 2023/360 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işten çıkış tazminatı, fazla mesai ve hafta tatili ücreti ile prim alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından işten çıkış tazminatının işyeri uygulaması haline geldiğinin ispatlanamaması, fazla mesai ve hafta tatili ücretlerine ilişkin iddiaların da yeterli delillerle desteklenmemesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1514 E., 2022/1244 K.

DAVA TARİHİ : 17.12.2015

KARAR : Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 33. ... Mahkemesi

SAYISI : 2016/624 E., 2019/48 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 01.11.2013-12.10.2015 tarihleri arasında hisse senedi satış sorumlusu olarak çalıştığını, davacının da bulunduğu yedi çalışanın işten çıkarıldığını, işten çıkarıldığı tarihte yıllık brüt ücretinin 132.669,00 USD olduğunu, işten çıkarılan çalışanlara ödenen işten çıkış tazminatı ile çalışma süresi boyunca tahakkuk etmiş bulunan fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, 2015 yılındaki çalışması karşılığı olan primin ödenmediğini ileri sürerek işten çıkış tazminatı, prim ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya verilen prim ödemesinin ... sözleşmesinde ... edilmediğini, prim verilmesinin Şirketin takdirine bağlı olduğunu, işten çıkarılan çalışanlara iki aylık brüt ücret tutarında işten çıkarma tazminatı ödendiği ve bunun bir işyeri uygulaması olduğu yönündeki iddianın asılsız olduğunu, fazla çalışma ücreti talebinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile prim ödemesinin işyeri uygulaması olduğunun taraf tanık beyanları ile doğrulandığı, işten çıkış tazminatı talebi bakımından ise işyerinde bu yönde bir ödeme yapıldığı ve bunun işyeri uygulaması olduğu iddiasının ispatlanamadığı, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti taleplerinin tanık beyanlarıyla ispatlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosyadaki belgelere göre işten çıkış tazminatı talebinin ispatlandığını, fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinden indirim yapılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; prim ödemesine ilişkin işyeri uygulaması bulunmadığını, finansal durumu kötü olan bir Şirkette fazla çalışma yapılmasını gerektirecek miktarda bir ... yükü olamayacağının açık olduğunu, hukuki ve maddi dayanağı olmayan iddialarına itibar edilip taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak hafta tatili alacağına hükmedildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında işten çıkış tazminatı ödenmesi yapılmasının işyeri uygulaması hâline geldiğinin davacı tarafından ispat edilemediği, prim alacağına hükmedilmesinin yerinde olduğu, ancak ispat edilemeyen fazla çalışma ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının hafta tatili kullanmadan 7 gün kesintisiz çalıştığı ispat edilemediğinden hafta tatili alacak talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; işten çıkış tazminatının fiili bir işyeri uygulaması olduğunu ve bu alacağın ispatlandığını, fazla çalışma ve hafta tatili ücretine ilişkin iddialarının sadece tanık beyanları ile değil davalı Şirket kayıtları ile de ispatlandığını, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacının işten çıkış tazminatı, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ile vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 46 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının davacı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.