"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2021/258 E., 2022/195 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; 22...2021 tarihli ve 2021/63 Esas, 2021/114 Karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairece 02.09.2021 tarihli ve 2021/8121 Esas, 2021/12289 Karar sayılı karar ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili...'ın 01.12.2012 tarihinde davalı Şirkette satış pazarlama elemanı olarak işe başladığını ve 05.01.2018 tarihinde ... sözleşmesinin ... taraflı sona erdirildiğini, müvekkili işe alınırken teminat olarak ipotek vermesi aksi takdirde ... sözleşmesinin başlamayacağının belirtildiğini, bunun üzerine de; kayınpederi olan ve diğer davacılar ....ve ...'in müşterek murisi olan tapu maliki ...'a ait Karşıyaka... Mahallesi 267 Ada, 12 Parselde kayıtlı zemin 1 No.lu bağımsız bölüm üzerine davalı Şirket lehine 150.000,00 TL bedelli teminat ipoteği tesis edildiğini, ipotek resmî senetten de anlaşılacağı üzere, ipotek sebebinin müvekkili...'ın davalı Şirket adına yapacağı satışlardan doğabilecek her türlü müspet ya da menfi zararın tazmini olduğunu, ipotekli taşınmaz malikli ...'ın vefat ettiğini, müvekkili işten çıkartıldıktan sonra, taşınmaz üzerine tasarruf etmek isteyen varislerle birlikte ipoteğin fekkinin talep edildiğini; ancak bu talebe uyulmadığını, ipoteğin resmî senedinde borca sebep olarak belirtilen herhangi bir menfi ya da müspet zararı olmadığı için işverenin ipoteği kaldırmamasının haksız olduğunu ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; menfi tespit davasının şartlarının oluşmadığını, menfi tespit ile ipoteğin fekkinin birlikte açılamaması sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili Şirket adına tesis edilen bu ipoteğin, müvekkili Şirkette 2012-2018 yılları arasında pazarlama elemanı olarak çalışan ...'ın Şirket adına yapacağı satışlardan doğacak zararlara karşılık teminat niteliğinde olduğunu, ...'ın satışlarından sorumlu olduğu birçok firma ve şahıslara ilişkin alacakların tahsilinin edilememiş olduğunu ve müvekkili Şirket açısından zarar oluşturduğunu, ipoteğin kaldırılmasının söz konusu olmadığını, ...'ın satışlarından sorumlu olduğunu ve tahsil edilmeyen borçlara ilişkin icra takiplerinin bulunduğu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.05.2019 tarihli ve 2018/155 Esas, 2019/132 Karar sayılı kararıyla; davacılardan ...ın davalı Şirkette pazarlama elemanı olarak çalıştığı, satmış olduğu ürünlere ait ücretlerin davalı Şirket tarafından dava dışı firmalardan tahsil edilememesinden davacının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 30...2020 tarihli ve 2019/1732 Esas, 2020/616 karar sayılı kararıyla; davacılardan ...'ın görevi gereği Şirketin ürünlerini pazarladığı, ürünleri satın alanların bedellerini ödememesi durumunda, satışlardan kaynaklanan cari alacakların tahsil edilmemesinden davacı ...'ın sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, davacı ...'ın ürün alan firmaların borcunu üstlenmediği gibi onların kefili de olmadığı, davacı ... Büyükaydın'ın davalı Şirketi zarara uğrattığı iddiasının da bulunmadığı, bu açıklamalara göre ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 15.02.2021 tarihli ve 2020/6528 Esas, 2021/3688 Karar sayılı ilâmı ile ön inceleme duruşması usulüne uygun yapılmadan tahkikat aşamasına geçilerek davanın esası hakkında karar verilmesinin savunma hakkının ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 22...2021 tarihli ve 2021/63 Esas, 2021/114 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyularak bozma öncesi gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 02.09.2021 tarihli ve 2021/8121 Esas, 2021/12289 Karar sayılı ilâmı ile dava konusu ipoteğin davacı işçinin çalışması sırasında işverene vereceği muhtemel zararlara teminat olarak konulduğu, bu durumda ipoteğin kaldırılması için öncelikle davacının işverene herhangi bir zarar verip vermediğinin belirlenmesi gerektiği, işverene zarar verilip verilmediği, zarar doğmuş ise bu zararın neden kaynaklandığına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılmadan salt davacı ...'ın müşterilerden tahsil edilemeyen alacaklardan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı ...'ın görevi kapsamında yaptığı satış işlemlerinden dolayı usulsüz ve işvereni zarara uğratacak bir işleminin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının davalı Şirketin zararına sebep olduğunu, satılan ürünlerin bedellerinin tahsil edilemediğini ve yapılan bilirkişi incelemesinin eksik olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın kapsamı ve mahiyetine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı Şirketi zarara uğratıp uğratmadığı ve bu zarar nedeniyle davacıların murisine ait taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasının yerinde olup olmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 881 ve 883 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.