"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2775 E., 2022/3067 K.
Şirketi vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : ....12.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 58. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/66 E., 2022/452 K.
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : ... 42. ... Mahkemesi
SAYISI : 2020/820 E., 2020/933 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 20.09.2021 tarihli ve 2021/117 Esas, 2021/7 Karar sayılı kararıyla asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 27.01.2022 tarihli ve 2021/3525 Esas, 2022/198 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılarak bir karar verilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 01.01.2002-08.10.2019 tarihleri arasında televizyon tamircisi/teknisyen olarak haftanın 6 günü 09.00-19.00 saatleri arasında 1 saat yemek ve çay molası kullanarak çalıştığını, genel tatil günlerinde çalıştığını ileri sürerek fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; ... sözleşmesini yaş dışında emeklilik koşullarını taşıdığı gerekçesi ile feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacı 08.10.2019 tarihinden itibaren işe gelmediği için ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, fazla çalışmaları karşılığında izin kullandırıldığını, yaptığı tüm çalışmaların karşılığının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırma kararının dikkate alınmadığını, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücretine ilişkin hükmün usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacının bu tür alacaklarının bulunmadığını, husumetli tanık anlatımlarına itibar edilemeyeceğini, yıllık izin ücretinin çıplak ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, davacının uzun süre fazla çalışma yapması, tatil günlerinde çalışması ve yıllık izin kullanmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ... sözleşmesinin müvekkilince haklı nedenle feshedildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davaların reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dsya kapsamındaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden davacının ... sözleşmesini, emeklilik ve bir kısım ücretlerinin ödenmemesi sebepleriyle feshettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, işyerinde fazla çalışma yaptığı, bir kısım ... bayram ve genel tatillerde çalıştığı, çalışma düzenine dair kabulün salt husumetli tanık beyanına dayanmadığı, davacıya yıllık izinlerinin kullandırıldığı hususunun işçi imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlanmadığı, fesihle birlikte karşılığının ücret olarak ödendiğinin de ispatlanmadığı, davacı asılın duruşmada alınan beyanında yıllık ücretli izin kullanmadığını ifade ettiği, dava konusu alacakların İlk Derece yargılaması aşamasında düzenlenen bilirkişi raporunda usul ve yöntemince hesaplandığı, hesaplamada bir isabetsizliğin bulunmadığı, yıllık izin ücreti hesabında çıplak ücretin esas alındığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, alacakların hesaplanması, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması ile arabuluculuk gideri noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 24, 41, 44, 47, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri, mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta, tarafların asıl dava ve birleşen davaya konu alacakların tamamı yönünden bir kez dava şartı arabuluculuk kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları ve sürecin 05.11.2019 tarihinde anlaşamama şeklinde sonuçlandığı görülmektedir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verildiği dikkate alındığında arabuluculuk giderinin davalı tarafa yükletilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak somut olayda bir kez arabuluculuk faaliyeti gerçekleştirilmiş olup arabuluculuk masrafının tamamının bir kez davalıya yükletilmesine karar verilmesi gerekirken asıl ve birleşen davalarda ayrı ayrı arabuluculuk masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesi hatalıdır.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararınm 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının birleşen davaya ilişkin (7) numaralı bendinde yer alan "Zorunlu arabulucu gideri olarak hazineden karşılanan 680,00-TL arabulucu giderinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına," ibaresinin tamamen çıkartılmasına, sonraki bent numarasının buna göre teselsül ettirilmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.