"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2757 E., 2022/1908 K.
DAVA TARİHİ : 21.12.2016
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/183 E., 2022/180 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2020 tarihli ve 2016/730 Esas, 2020/280 Karar sayılı davanın kısmen kabulüne dair kararı, Bölge Adliye Mahkemesinin 18.02.2021 tarihli ve 2020/1599 Esas, 2021/320 Karar sayılı kararıyla ortadan kaldırılarak yeniden yargılama yapılması için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.10.1990 tarihinden ... sözleşmesinin haksız feshedildiği 14.....2016 tarihine kadar en son hastane işletme müdürü olarak çeşitli görevlerde çalıştığını, 2004 senesinde davalı Kızılaya gelen kayyum heyeti tarafından Kızılay genelindeki tüm personele ücret düzenlemesi yapıldığı, genel müdür, genel müdür yardımcısı ve müfettişlere ücret düzenlemesi yapılmadan önce izin parası istendiğine dair dilekçe imzalattırıldığını, müvekkili ve aynı statüde çalışanların ... kaybı endişesiyle bu yazıyı imzaladıklarını, bu imza alındıktan sonra davalı tarafından 1990-2004 seneleri arasında biriken izin günleri için izin ücreti adı altında ve eski ücret üzerinden müvekkiline ödeme yapıldığını, bu ödeme yapıldıktan sonra ücret düzenlemesi yapılarak 01.01.2005 tarihi itibarıyla müvekkilinin ücretinin 1.800,00 TL'ye çıkarıldığını, ... Kızılay Hastanesi genel merkeze bağlı olduğu için her yıl performans puanlaması yapıldığını ancak ... Kızılay Hastanesi personeline bu ödeneğin ödenmediğini, davalının müvekkilinin hesabına ... sözleşmesinin feshinden sonra 2016 yılının Eylül ayında, 2015 yılı performans primi adı altında 1.147,00 TL ödeme yaptığını, davalı tarafından yapılan bu ödeme ile performans primi ödemesinin kabul edildiğini, müvekkiline 2016 yılı için asgari ücret artış oranı kadar zam yapılması gerekmesine karşın %5 oranında zam yapıldığından zam farkı alacağının bulunduğunu ileri sürerek fazla çalışma, yıllık izin ücreti, performans primi ve zam farkı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ... sözleşmesinin 10.....2016 tarih ve 15 sayılı Dernek Yönetim Kurulu kararıyla tüm yasal hakları ödenerek feshedildiğini, davacının iddia ettiği yıllık izin alacağının mesnetsiz olduğunu ve bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını, davacının iddia ettiği haftalık 40 saatlik çalışma süresinin üzerindeki çalışmaların fazla çalışma sayılamayacağını, bunun için 45 saatin altındaki çalışma süresinin sözleşme ile düzenlenmesi gerektiğini, bu yüzden davacının iddia ettiği 40 saat üzeri 45 saate kadar olan çalışmaların fazla çalışma olarak kabul edilemeyeceğini, davacının performans alacağı ücreti olduğu iddiasını kabul etmediklerini, davacının 25.08.2016 tarihinde performans prim ücretinin Ziraat Bankası Erciyes Şubesi ilgili hesabına yatırılmasını talep etmesi üzerine müvekkili tarafından yapılan ödemeye davacı tarafından bir itirazın bulunmadığını, müvekkili Derneğin Yönetim Kurulu tarafından işçilere uygulanacak zamların 2016 yılı için 5+5 olarak belirlendiğini, bu ücret zammının genel ... telakkilerine uygun olarak yapıldığını, bu yüzden davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2020 tarihli ve 2016/730 Esas, 2020/280 Karar sayılı kararı ile davacının ücretine 2016 yılında asgari ücret zammı kadar artış yapılması gerekirken %5 oranında artış yapıldığından fark ücret talebine hak kazandığı, davacının ücretinin asgari ücretin 11.9 katı olduğu, yıllık izin hakkı fesihle birlikte ücret alacağına dönüştüğünden 2004 yılında ücreti ödenen 173 günlük yıllık iznin son ücret üzerinden yapılan hesaplama ile 2004 yılındaki ödemenin yasal faiziyle mahsubuyla hüküm altına alındığı, haftalık 40 saati aşan 5 saatlik çalışmanın tanık beyanlarıyla ispat edildiği gerekçesiyle % 30 indirimle kabulüne, prim alacağının davacı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
2. Hükmün taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 18.02.2021 tarihli ve 2020/1599 Esas, 2021/320 Karar sayılı kararıyla; davacının işyerinde 15.10.1999 - 14.....2016 tarihleri arasında 26 yıl 7 ay 29 gün çalıştığı, son brüt ücretinin asgari ücretin 9,72 katı olarak 16.068,00 TL olduğu, davacı ile davalı işveren arasında 40 saati aşan çalışmaların fazla çalışma olarak değerlendirileceğine dair aralarında sözleşme olup olmadığının değerlendirilmesi ve dosya kapsamına göre davacının hangi yıllara ait yıllık izinlerinin kullandırılmadığının isticvap suretiyle belirlenmesi gerektiği, ücret zammı değişikliğinin davacıya tebliğ edildiğinin gözetilmesi ve bunun sonucuna göre ücretin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 2016 yılında ücret artışının %5+%5 olarak yapılmasına dair kararın davacı tarafından imzalandığı bu nedenle fark alacağa hak kazanamadığı, mevcut ücretinin asgari ücretin 9,72 katı olduğu, davacıya 2004 yılında yapılan 173 günlük yıllık izin ödemesinin son ücret üzerinden hesaplanıp ödemenin yasal faiziyle mahsup edildiği, davalı tarafça davacının ... sözleşmesinin sunulmadığı, davalının dayanak gösterdiği 5218 sayılı yazısında da "...kurumumuzda bazı işyerlerinde çalışma süresi 40 saat, bazı işyerlerinde 45 saat olarak belirlenmiştir." ibaresinin olduğu, dolayısıyla davalı tarafından davacının görev yaptığı yerlerdeki çalışma saatlerinin ayrı ayrı ve açık bir şekilde belirtilmemesi, davacının görev yerinin değiştirilerek başta uygulanan fazla sürelerle çalışma uygulamasının davacı işçi aleyhine değiştirilemeyeceği ve tanık beyanları ile ispatlandığı üzere davacının 2008 yılından itibaren davacının ...'de çalışmaya başladığı ve haftalık 45 saat çalıştığı, davalının diğer tüm işyerlerinde 40 saat çalışıldığı, 5 saatlik farkın %25 zamlı olarak ödenmesi gerektiği, bu nedenle talep tarihinden fesih tarihine kadar haftalık 5 saat için hesaplama yapıldığı ve 28.05.2018 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli olup dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde davacının fazla çalışma yapmadığını, alacağın hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, yıllık izin yönünden davacının isticvabında ücrete gelen zamdan önce zamsız ücretten ödeme yapıldığına itiraz ettiği hâlde yıllık izin ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde ücret farkı ve prim alacaklarının reddinin hatalı olduğunu, fazla çalışma ve yıllık izin ücretinin eksik hesaplandığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği sebeplerle hükmü temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, fazla sürelerle çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, performans primi ve zam farkı alacaklarının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 41 inci maddesinin üçüncü fıkrası şu şekildedir:
"...
Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenir.
..."
3. 4857 sayılı Kanun'un 22, 32, 59, 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .
2. Somut uyuşmazlıkta; İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2020 tarihli kararı Bölge Adliye Mahkemesince davacı ile davalı işveren arasında 40 saati aşan çalışmaların fazla çalışma olarak değerlendirileceğine dair sözleşme olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile ortadan kaldırılmıştır.
3. İlk derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda, davalı tarafça davacının ... sözleşmesinin sunulmadığı, davalının dayanak gösterdiği "...kurumumuzda bazı işyerlerinde çalışma süresi 40 saat, bazı işyerlerinde 45 saat olarak belirlenmiştir." ibaresini içeren 5218 sayılı yazıda davacının görev yaptığı yerlerdeki çalışma saatlerinin ayrı ayrı ve açık bir şekilde belirtilmediği, davacının görev yeri değiştirilerek başta uygulanan fazla sürelerle çalışma düzeninin davacı işçi aleyhine değiştirilemeyeceği, tanık beyanları ile ispatlandığı üzere davacının 2008 yılından itibaren ...'de çalışmaya başladığı ve haftalık 45 saat çalıştığı gerekçesiyle fazla sürelerle çalışma alacağının kabulüne karar verilmiştir.
4. Dosya içeriğine göre; taraflar arasında haftalık çalışma süresinin 40 saat olarak kararlaştırıldığına ilişkin yazılı bir belge bulunmamaktadır. Davacı tanıkları, Kızılay merkezde haftanın 5 günü çalışıldığını ve haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğunu, hastane işyerinde ise haftalık 45 saat çalışma yapıldığını beyan etmişlerdir. Davalı işverenin yazısında da haftalık çalışma süresinin bazı işyerlerinde 40 saat, bazı işyerlerinde 45 saat olarak kararlaştırıldığı belirtilmektedir. Mevcut delil durumuna göre dava konusu işyerinde çalışma süresinin haftalık 40 saat olarak kararlaştırıldığı yeterli delillerle kanıtlanmış değildir. Ayrıca davacının 2008 yılından itibaren ... Hastanesinde İşletme Müdürü olarak çalıştığı davacının kabulünde olup dosya kapsamındaki belgelerden de anlaşılmaktadır. Davacının zamanaşımı kapsamında olmayan dönemde üst düzey yönetici olarak çalıştığı sabit olduğundan fazla çalışma ücreti talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının davacı tarafa iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.