Logo

9. Hukuk Dairesi2022/17950 E. 2023/1645 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının icra takibine yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi üzerine, davaya konu prim alacağının likit olup olmadığı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu prim alacağının hesaplanması ve miktar tayini yargılamaya konu olduğundan likit olmadığı ve bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu, ancak bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmek suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/476 E., 2022/1347 K.

DAVA TARİHİ : 18.01.2016

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... ... Mahkemesi

SAYISI : 2016/241 E., 2021/721 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerinde satış genel koordinatörü olarak çalışmakta iken davacı ile imzalanan sözleşme uyarınca sözleşmenin imza tarihinden itibaren 28.02.2008 tarihine kadar geçecek dönem içerisinde davalının kesmiş olduğu Sağra ürünlerine ait faturaların brüt tutarı üzerinden %2 oranında primin davacıya ödenmesinin kararlaştırıldığını ancak ödenmesi gereken 281.000,00 TL prim alacağı ödenmediğinden davalı aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğünün 2008/3081 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının bu takibe haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazda bulunduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, kötüniyetli olarak ve takibi sürüncemede bırakmak maksadıyla takibe itiraz eden davalı aleyhine alacağın %40'ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; görev itirazında bulunarak davacı ile müvekkili Şirket arasında 4857 sayılı ... Kanunu'na tâbi bir ilişki olmadığını, davacının tacir olduğunu, kendisine ait bir işletmesi olmadığından yönlendirdiği personelin Sosyal Güvenlik Kurumu primlerinin davalı tarafından ödendiğini, aslında bu kişilerin davacının kendi personeli olduğunu, davacının alacaklı olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişki bittikten sonra müvekkili Şirket kayıtlarında gerekli incelemeler yapılınca davacı ve personelinin yapmış olduğu toplam 115.434,00 TL tahsilatın müvekkili Şirkete teslim edilmediğinin ve davacı tarafa 185.036,00 TL fazla ödemenin yapılmış olduğunun tespit edildiğini, iade edilmeyen tahsilatlar ve fazladan yapılan ödemelerin istirdadı amacıyla davacı aleyhine ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/360 Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, müvekkili Şirketin davacıdan alacağı bulunduğundan takas mahsup def'inde bulunduklarını savunarak davanın reddi ile kötüniyetli davacı aleyhine %40 ... aşağı olmamak üzere tazminatın hüküm altına alınmasını istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sonucu beklenen taraflar arasındaki istirdat davasında ... 16. ... Mahkemesinin 27.08.2019 tarihli ve 2017/121 Esas, 2019/307 Karar sayılı kararıyla; işbu dosya davalısı Şirketin açtığı davada iddiasını ispatlayamaması nedeni ile davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 02.12.2019 tarihli ve 2019/8009 Esas, 2019/22055 Karar sayılı ilâmıyla onanarak kesinleştiği, taraflar arasındaki sözleşmenin takım sözleşmesi mahiyetinde olduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin düzensiz olduğu ve davacının davalıdan 123.212,68 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle ... 2. İcra Müdürlüğünün 2008/3081 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazının kısmen iptali ile takibin 123.212,68 TL asıl alacak ve bu alacak için işleyecek faiz yönünden devamına, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacı aleyhine açılan istirdat davasının usuli eksiklikler nedeniyle reddedildiğinden davacıyı haklı çıkarmayacağını, davacının haksız kazanç sağladığını, müvekkili Şirketin davacıdan alacaklı olduğunu, ayrıca alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen davalı tarafından davacıya açılan istirdat davasında ... 16. ... Mahkemesinin 2017/121 Esas sayılı dosyasında Mahkemece esas alınan bilirkişi raporunda davalının davacının sattığı ürün bedellerinin tahsil edilmediğini usulüne uygun olarak ibraz edilmiş ticari defter, kayıt ve belgeler ile ispat edemediğinin tespit edildiği, raporun denetime elverişli olduğu, somut uyuşmazlıkta davalı elindeki kayıt ve belgelere göre takip tarihi itibarıyla davacıya olan prim borcunu bilebilecek durumda olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olduğu gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalının ... 2. İcra Müdürlüğünün 2008/3081 Esas sayılı takip dosyasında borçlu olup olmadığının tespiti ve davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) "İtirazın iptali" kenar başlıklı 67 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şu şekildedir:

"(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi hâlinde, alacaklının talep etmiş olması şartıyla borçlu, hükmolunan meblağın 2004 sayılı Kanun'da gösterilen oranından az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması gerekir. Başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez. Şayet alacak tartışmalı ve yargılamayı gerektiriyorsa likit olduğundan söz edilemez.

3. Somut olayda, davaya ve ilamsız icra takibine konu alacak prim alacağıdır. Bu alacağın hesaplanması ve miktarı bakımından uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirmesi nedeniyle ortada likit bir alacağın varlığından söz edilemez. Bu nedenle, Mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozma sebebidir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine "Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.