"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2022/141 E., 2022/286 K.
DAVA TARİHİ : 05.....2007
KARAR : Davanın kısmen kabulü
BİRLEŞEN DAVA : ... 2. ... Mahkemesinin 2007/375 E. Sayılı Dosyası
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekil asıl ve birleşen davada dava dilekçelerinde; müvekkilinin 10 aylık ücret alacaklarının ödenmemesi ve yıllık izinlerinin kullandırılmaması nedeniyle ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, ücret, yıllık izin ve kıdem tazminatı alacaklarına ilişkin olarak yaptığı icra takiplerine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının işyerinde ... yetkili müdür olarak çalıştığını, Şirketin muhasebe kayıtlarını tuttuğunu ve işçi ücretlerini davacının ödediğini, davacının tüm ücretlerinin ödendiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını, kıdem tazminatı hak etmediğini ve davacının Şirkete avans borcu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
... 1. ... Mahkemesinin 07.05.2013 tarihli 2007/374 Esas, 2013/626 Karar sayılı kararı ile toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılara, tanık beyanlarına göre davacının çalıştığı dönemde ücreti ödenmeyen işçi bulunmadığı, davacının kendi ücreti dâhil işçi ücretlerini işçilerin imzalarını alarak dağıttığı, işçilerin ücretini ödemeyen bir işverenin işçilerin Sosyal Güvenlik Kurumu primlerini yatırmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ... geçim kaynağı emeğinin karşılığı aldığı ücret olan bir işçinin 10 ay boyunca ücret almadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığı, bu nedenle ücret alacağına yönelik itirazın iptali talebinin reddi gerektiği, davacının yıllık izinlerinin kısmen kullandırıldığı, davacının yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ispat edememesi nedeniyle feshin haklı nedene dayanmadığı, davacının bakiye yıllık izin alacağı bulunduğu gerekçesiyle davacının yıllık izin alacağına yönelik talebinin kısmen kabulüne, diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tarar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 09.05.2014 tarihli ve 2013/23631 Esas, 2014/10298 Karar sayılı kararıyla davalının temyiz itirazının reddine, davacının temyiz itirazının ise ücretin ödendiğinin davacının imzasını içerir belge veya banka kayıtları ile ispat edilmesi gerektiğinden ödeme olgusunun işveren tarafından usulünce ispat edilemediği, Mahkemece davacının talep ettiği aylara ilişkin ücretlerinin ödenip ödenmediği konusunda işyeri kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre davacının ücret alacağı hakkında karar verilmesi, davacının ücret alacağının bulunduğunun tespit edilmesi hâlinde davacının kıdem tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 10.12.2015 tarihli ve 2014/395 Esas, 2015/590 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek ücretin ödendiğinin davalı tarafça ispat edilemediği, davacının şikâyeti üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Teftiş Kurulu Başkanlığının davalı işyerinde inceleme yaptığı ve 09.03.2007 tarihli, MYA-29 sayılı raporunda davacının davalı işyerinde asgari ücretle çalıştığı, davacıya günlük yemek sağlandığı, davacının 13 yıl, 9 ay, 16 günlük kıdemi için net 7.778,00 TL kıdem tazminatı, net 2.665,00 TL yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu ve ücret bordrolarından 2005 yılının 8, 9 ve 12. ayları ile 2006 yılının 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 7. Aylarında davacının imzasının bulunmadığı ve davacı işçinin 10 aylık ücretini talep edebileceği tespiti yapılarak raporun işçi ve işverene tebliğ edildiği, rapora karşı davacı işçi ile davalı işverenin herhangi bir itirazda bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davada itirazların kısmen iptaline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 02.07.2020 tarihli ve 2020/2522 Esas, 2020/8559 Karar sayılı kararıyla Mahkemece bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği hâlde bozma ilâmında belirtilen, davacının talep ettiği aylara ilişkin ücretlerinin ödenip ödenmediği konusunda işyeri kayıtları üzerine mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılması yönünde işaret edilen bozma gerekleri yerine getirilmeden karar verildiği, davalı ve davacı hesaplarına ait banka kayıtları ile işyeri kayıtları mali müşavir bilirkişi aracılığıyla gerekirse işyerinde keşfen incelenerek tüm ödemelerin davacı tarafından yapıldığı da gözetilerek ödeme dönemlerinde işveren hesabında para bulunup bulunmadığı ve davacının hesabındaki ücret almadığını iddia ettiği dönemde 2005/12. aydaki 38.000,00 TL'nin kaynağının ne olduğu, işveren hesabından gönderilip gönderilmediği de değerlendirilerek bozma gereklerinin yerine getirilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 05.11.2021 tarihli ve 2020/230 Esas, 2021/382 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda davalı tarafın tacir olduğu, defterlerinin usulüne uygun tutulması gerektiği, işletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesinin defterlerden izlenebilmesi gerektiği, davalı tarafça ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği, taraflara ait olarak sunulan banka hesap hareketlerinden, dava konusu edilen dönemlere ilişkin olarak ücret ödeme işlemine rastlanmadığı, 13.12.2005 tarihli ve 38.500,00 TL tutarlı “Hesaba para yatırma" açıklamalı banka işleminin, davacı taraf banka hesabına davalı tarafından yapıldığına ilişkin belge bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne verilmiş ancak birleşen dosyada karar verilmesi sehven unutulmuş, bu durum hükmün gerekçesinde açıklanarak birleşen dosya hakkında karar verilmediği belirtilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 09.02.2022 tarihli ve 2022/1081 Esas, 2022/1502 Karar sayılı kararıyla, kısa karar ile gerekçeli karar ve hüküm arasında çelişki bulunduğu, ayrıca birleşen davada hüküm kurulmamasının da hatalı olduğu gerekçeleriyle hükmün usulden bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı bozmaya uyularak ikinci ve üçüncü bozma ilâmları doğrultusunda asıl ve birleşen davada itirazların kısmen iptaline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davacının ... yetkili olduğunu, tüm ödemelerin işçilere davacı tarafından yapıldığını, ücreti ödenmeyen işçi bulunmadığını, davacının parasını aldığı hâlde kasten bordroları imzalamadığını, fesih öncesinde ödenmeyen ücreti bulunduğuna dair şikâyetinin bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını ve davanın reddine karar verilmeisni istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.