Logo

9. Hukuk Dairesi2022/18499 E. 2023/2080 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı, iş sözleşmesinin feshi, ücretin tespiti, giydirilmiş ücrete esas ek menfaatin miktarı, fazla mesai, hafta tatili, dini bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancı para cinsinden alacaklara uygulanacak faiz türünde ve hesaplanan vekalet ücretinde hatalı uygulama bulunduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bu hususlarda düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/3027 E., 2022/2082 K.

Avukat ...

DAVA TARİHİ : 15.12.2016

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 6. ... Mahkemesi

SAYISI : 2016/796 E., 2019/353 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.02.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat Atilla Kaya geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 2006-2014 yılları arasında elektrik mühendisi olarak çalıştığını, son olarak net 5.250,00 USD ücret aldığını, haftanın yedi günü 07.30-20.00-21.00 saatleri arasında çalıştığını, davacının ... sözleşmesinin davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak feshedilmesine rağmen işçilik haklarının kendisine ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının çalışmalarının davalı Şirketteki çalışma dönemlerinde ...'ye dönmek istemesi nedeniyle istifa etmesi ile sonlandığını, bu nedenle tüm çalışma dönemleri bakımından kıdem ve ihbar tazminatının doğmadığını, dava konusu alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ücretinin en son brüt 3.191,00 USD olduğunu, davacının normal çalışma ile varsa tüm fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil günleri çalışması karşılığı ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ücret bordrolarında normal ücretinin 3.191,00 USD olarak gösterildiği, alt toplamında ise 2011 Haziran ayından 2012 Ocak ayına kadar 4.500,00 USD, 2012 Ocak ayından 2013 Mart ayına kadar alt toplam 4.700,00 USD ve bu tarihten sonra normal ücreti 3.191,00 USD gösterilirken alt toplamın 5.000,00 USD'ye sabitlendiği, buna göre davacının ücretinin talep gibi net 5.000,00 USD olduğu, davalının verdiği cevap dilekçesinde davacının ... sözleşmesinin ... bitimi nedeni ile tüm yönleriyle tasfiye olarak sona erdiğini savunduğu, dinlenen davacı tanığının davacının ... sözleşmesinin ... bitimi nedeni ile sona erdirildiğini beyan ettiği ancak 4857 sayılı ... Kanunu (4857 sayılı Kanun) uyarınca ... bitiminin ... sözleşmesinin feshi için haklı sebep teşkil etmeyeceği, tanık beyanlarına göre davacının fazla çalışmasının bulunduğu, dinî bayramların birinci günü hariç diğer ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, ayda iki hafta tatilinde çalıştığının kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, hizmet sürelerinin birleştirilemeyeceğini, ücret tespitinin hatalı olduğunu, giydirilmiş ücrete eklenen kalemlerin fahiş olduğunu, fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil alacaklarının ödendiğini, bordrolara değer verilmediğini, faiz türünün hatalı olduğunu, davacı lehine verilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı hakkı olmadığına yönelik istinafın bir sebebe dayanmadığı, davacının davalı nezdindeki çalışmalarının birleştirileceği, son bordrolarda çeşitli namlarla yapılan tahakkukların sürekli 5.000,00 USD’ye ulaştığı anlaşıldığından davacı iddiası kabul edilerek yapılan ücret tespitinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yemek, barınma, temizlik için ücrete giydirilen 200,00 USD’nin fahiş olmadığı, bordrolardaki çeşitli tahakkukların düzensiz olduğu, son bordrolar çıplak ücrete sabitlendiğinden tanık beyanlarına göre hesaplama yapılıp indirim uygulanmasının yerinde olduğu, faiz türünün yalnız ihbar tazminatı için davacı aleyhine hatalı olduğu, yabancı paranın hüküm tarihindeki kur üzerinden ... lirasına çevrilerek yapılan vekâlet ücreti hesaplamasının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmayacağı, ... sözleşmesinin feshi, ücretin tespiti, giydirilmiş ücrete esas ek menfaatin miktarı, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 17, 32,41, 44, 46, 47, 49, 61 ve 63 üncü maddeleri.

3. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un (3095 sayılı Kanun) 4/a maddesi.

4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir :

"(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.

(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.

..."

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Yabancı para borcuna hangi faizin uygulanacağı 3095 sayılı Kanun'un "Yabancı para borcunda faiz" kenar başlıklı 4/a maddesinde düzenlenmiş olup ilgili düzenlemede; “Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” kuralına yer verilmiştir.

3. Somut olayda, kıdem tazminatı dışındaki uyuşmazlık konusu alacakların yabancı parayla tahsili talep edildiğinden söz konusu alacaklara 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca Devlet bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanması gerekirken ihbar tazminatının yasal faizi ile diğer alacakların ise en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte hüküm altına alınması isabetsiz olmuştur.

4. Davada kabul edilen yabancı para cinsinden alacak toplamının 46.084,31 USD olduğu, karar tarihine (11.....2019) göre Merkez Bankası tarafından ilan edilen gösterge niteliğindeki (efektif satış) döviz kuru (5,7982 TL) uyarınca kabul edilen alacağın kıdem tazminatı tutarı dahil 282.605,94 TL'ye karşılık geldiği anlaşılmaktadır. Söz konusu tutar ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre davacı lehine 22.906,35 TL vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan "yasal faizi ile birlikte" ve (3), (4) ve (5) numaralı bentlerinde yer alan "en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte" ibarelerinin çıkartılarak yerlerine “Devlet Bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıyla birlikte” ibaresinin yazılması;

Hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan " Nisbi 23.062,... TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine," ibaresinin çıkartılarak yerine “Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 22.906,35 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.