Logo

9. Hukuk Dairesi2022/4358 E. 2022/5792 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı kurumun işyerinde alt işveren nezdinde çalışırken, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan çocuk ve öğrenim yardımı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının davalı kurumun işyerinde alt işveren nezdinde çalıştığı, ilgili toplu iş sözleşmesinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlandığı, davacının söz konusu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan çocuk ve öğrenim yardımı alacaklarından faydalandırılmadığı, daha önce açtığı davaların farklı alacak kalemlerine ilişkin olması nedeniyle mükerrerlik teşkil etmediği ve hesaplamaların doğru olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 44. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Şirkete bağlı 7. Bölge Müdürlüğü kapsamında yer alan trafo merkezinde çalıştığını, ... Sendikası üyesi olduğunu, sendika ile dava dışı şirketler arasında yapılan toplu iş sözleşmeleri görüşmelerinde uyuşmazlık çıkması üzerine Yüksek Hakem Heyeti Başkanlığınca 01.04.2016-31.03.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin karar altına alındığını, anılan toplu iş sözleşmesinin hiçbir hükmünün davacıya uygulanmadığını ileri sürerek çocuk yardımı alacağı ve öğrenim yardımı alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı defi ve derdestlik itirazlarının olduğunu, müvekkili Kurumun ihale makamı olduğunu, dava konusu alacaklardan dava dışı firmaların sorumluluğunun bulunduğunu ve davacıya gerekli ödemelerin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ilgili toplu iş sözleşmesi kapsamında davalı teşekkül aleyhine daha evvel davalar açtığını, mezkur davaların Yargıtay incelemesinden de geçerek sonuçlandığını ve davacıya mahkeme kararları doğrultusunda huzurdaki davada talep ettiği döneme ilişkin ödemeler yapıldığını, mükerrer taleplerin olduğunu, davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, alt işverenlere davanın ihbar edilmediğini, davalının ihale makamı olduğunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin (g) bendine göre fiyat farkının davalı tarafından ödenmesinin mümkün olmadığını ve bilirkişi tarafından hatalı hesaplama yapıldığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Davacının ... Sendikası üyesi olduğu, davacının alt işverenleri ile YHK tarafından bağıtlanan 17.11.2016 tarih ve 2016/1264-1394 ve 2016/1265-1395 Esas Karar sayılı TİS hükümlerinden faydalandığı, söz konusu TİS’nin ilgili maddeleri gereği çocuk yardımı ve öğrenim yardımlarının ödenmediği anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda TİS hükümleri uyarınca davacının ödenmeyen çocuk yardımı ve öğrenim yardımı alacakları hesaplanmıştır. Davalı zamanaşımı def’inde bulunmuşsa da, söz konusu alacaklarının 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, alınan bilirkişi raporunda zamanaşımı dikkate alınarak hesaplama yapıldığı ve hata bulunmadığı, ayrıca davacı tarafından daha önce açılan davada da çocuk ve öğrenim yardımı dışındaki alacakların hüküm altına alındığı ve derdestliğin bulunmadığı anlaşılmıştır.

TİS'nin YHK tarafından bağıtlandığı ve hizmet işinin İdarenin kendi işyerinde asıl işveren- alt işveren ilişkisi çerçevesinde yürütüldüğü anlaşılmış, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının ilgili toplu iş sözleşmesi kapsamında davalı teşekkül aleyhine daha evvel davalar açtığını, mezkur davaların Yargıtay incelemesinden de geçerek sonuçlandığını ve davacıya mahkeme kararları doğrultusunda huzurdaki davada talep ettiği döneme ilişkin ödemeler yapıldığını, mükerrer taleplerin olduğunu, davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, alt işverenlere davanın ihbar edilmediğini, davalının ihale makamı olduğunu, 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendine göre fiyat farkının davalı tarafından ödenmesinin mümkün olmadığını ve bilirkişi tarafından hatalı hesaplama yapıldığını iddia ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasında, davacı işçinin talep ettiği toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan çocuk ve öğrenim yardımı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.

2. İlgili Hukuk

4857 sayılı İş Kanunu'nun "Tanımlar" kenar başlıklı 2 nci maddesinin altıncı fıkrası şöyledir:

"Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur."

3. Değerlendirme

Somut olayda, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacının davalının işyerinde alt işverenler nezdinde çalıştığı ve davacının alt işverenleri ile Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan 01.04.2016-31.03.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan çocuk yardımı ve öğrenim yardımından faydalandırılmadığı, daha önce açtığı davaya konu alacak taleplerinin farklı kalemler olması nedeniyle taleplerinin mükerrerlik oluşturmadığı ve hesaplamaların da doğru olduğu anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin kararları yerinde olup davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.