"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde saha mühendisi olarak 01.04.2014 -13.04.2015 tarihleri arasında çalıştığını, yasal hakları ödenmediği için iş akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek; kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının istifa etmek suretiyle iş akdine son verdiğini, işyerinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi gereğince denkleştirme yapıldığını fazla çalışma ücret alacağının söz konusu olmadığını beyanla, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22.09.2020 tarihli, 2016/23424 esas ve 2020/8651 karar sayılı kararı ile; iş sözleşmesinde denkleştirme uygulamasına muvafakat edilmesi nedeniyle, davacının fazla çalışma ücret alacağının puantaj kayıtlarının bulunduğu tüm dönemler bakımından, her bir iki aylık dönem itibariyle denkleştirme uygulamasına gidilerek belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulması suretiyle alınan ek rapor doğrultusunda yeniden kısmen kabul kararı verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2. maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklinde özellikle düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle alınan ek rapordaki; işyerine giriş çıkışların kart basılarak gerçekleştirildiği 29.06.2014-13.04.2015 tarihleri arasında her bir ikişer aylık dönem bakımından 4857 sayılı İş Kanununun 63. maddesi hükmüne göre denkleştirme uygulaması gözetilerek yapılan hesaplamaya istinaden karar verilmiştir.
Mahkeme tarafından bozma öncesi bilirkişi raporunda net 3.138,23 TL olarak hesap edilen fazla mesai ücretine %30 oranında hakkaniyet indirimi uygulanmak suretiyle net 2.196,76 TL fazla mesai ücret alacağına hükmedilmiştir. Esasen, davacının davalı işyerinde geçen toplam 1 yıl 13 gün olan çalışmasının 29.06.2014 ile 13.04.2015 tarihleri arasında geçen yaklaşık 9,5 aylık kısmı puantaj kaydına dayandığından hakkaniyet indirimi uygulanması isabetli değilse de, ilk karar davacı tarafça temyiz edilmediğinden bu durum davalı lehine usulü kazanılmış hak teşkil etmiştir. Bozma sonrası hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda ise fazla mesai ücret alacağı net 2.129,00 TL olarak hesap edilmiş olup, Mahkemece gerekçe kısmında %30 hakkaniyet indirimi uygulandığı belirtilmesine karşın gerçekte uygulanmaksızın net 2.129,00 TL fazla mesai ücret alacağına hükmedilmesi gerekçe hüküm çelişkisi meydana getirdiği gibi, davalı lehine oluşan usulü kazanılmış hakkın da ihlaline neden olduğundan, davalının bu yöndeki temyiz itirazı yerinde olup, hatalı bulunan karar yeniden bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.