Logo

9. Hukuk Dairesi2022/6932 E. 2022/15564 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı süre, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti hesabında esas alınacak ücretin belirlenmesi, uygulanacak faiz türü ve sendika üyelik tarihinin dava konusu alacaklara etkisi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili asıl davada dava dilekçesinde; davalı nezdinde 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlar ile Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun ( 5953 sayılı Kanun) kapsamında, en son editör yardımcısı olarak çalıştığını, Sosyal Güvenlik Kurumuna eksik hizmet süresi bildirildiğini, ... sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle açtığı işe iade davasının kabul edildiğini ve bölge adliye mahkemesi denetiminden de geçmek suretiyle kesinleştiğini, hizmet bildirimlerinin eksik yapılması nedeniyle hizmet tespiti talepli açtığı davanın da lehine sonuçlandığını ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, davalı işverence, Mahkemece belirlenen ve denetimden geçerek kesinleşen hizmet süresi üzerinden ödeme yapılmadığını ileri sürerek eksik ödenen kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, 5953 sayılı Kanun gereğince ve müvekkili işyeri Kurum Yönetmeliği dikkate alınarak basın mesleğinde çalışıyor kabul edilebilmek için en az 4 yıllık eğitim veren öğrenim kurumlarından mezun olunması gerektiğini, davacının talep konusu yaptığı dönemde henüz öğrenci olduğunu ve parça başı çalışma şeklinde çalıştırılan, kaşeli muhabir olarak değerlendirilmesi gerektiğini, ... sözleşmesinin hak ettiği alacakları kendisine ödenmek suretiyle feshedildiğini ve belirtilen dönemde yıllık ücretli izne hak kazanmadığını, faize ilişkin taleplerin kanuna aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile gerçek ücretin tespiti hususunda ihtilaf bulunmayıp ödemeler kayda dayalı olarak ödenmekle, geçersiz fesih ve işe başlatmama tarihindeki yürürlükteki mevzuat gereğince, talebe konu edilen yıllık ücretli izin alacağı ve kıdem tazminatının davacının fesih tarihindeki ücreti nazara alınarak belirlenmesi gerektiği, davacının, işe iade başvurusunun davalı tarafça kabul edilmemesi hususunda ihtilaf bulunmadığı, kıdem tazminatı için 5953 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinde yer alan " en az 5 yıl çalışma ve en son 6 aydan az kısmının nazara alınmayacağına" dair düzenleme ve dosya içerisindeki toplu ... sözleşmeleri ile sendika üyelik belgesi de dikkate alınarak yürürlükteki toplu ... sözleşmesi gereğince hesaplama yapılmasında isabetsizlik bulunmadığı, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, işe iade kararı gereğince 4 aylık sürenin eklenmesi ile toplam 22 yıl, 9 ay, 4 gün süreyle, en son kayden çıplak brüt 11.763,03 TL net ve giydirilmiş brüt 18.886,66 TL ücretle çalıştığı anlaşılan davacının, davalı tarafça yapılan ödemelerin mahsubu ile belirlenen kıdem tazminatı alacağına ve bilirkişi raporunda yer alan hesaplamalar doğrultusunda yıllık izin ücreti alacağına hak kazanacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu yapılarak hüküm altına alınan alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde çalışması bulunmadığı gibi müvekkili nezdinde çalıştığı süreye ilişkin tüm hak ve alacaklarını aldığını, henüz öğrenci olan ve öğrenim zorunluluğu bulunduğu için okula devam eden birinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sürekli istihdamının mümkün olmayacağını, dolayısıyla davacının belirtilen dönemde işçi olarak kabul edilmeyeceğini, davacının alacak iddiasında bulunduğu dönemlerde sendika üyesi olmadığı için toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, zira 14.07.1996 tarihinde sendikaya üye olan davacının bu tarihten öncesine döneme ilişkin olarak toplu ... sözleşmesi hükümlerinden ve sendikal haklardan yararlanamayacağını, davacının yıllık izin alacağının mevcut olmadığını, aksi kanaatle karar verilecek ise hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, 5953 sayılı Kanun'da faiz oranına ilişkin özel bir düzenleme olmadığından kıdem tazminatına banka mevduat faiz oranı işletilmesinin hatalı olduğunu beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının işe iade talepli açtığı dava ile hizmet tespiti hususunda açtığı davanın lehine sonuçlandığı, kararların istinaf ve temyiz denetiminden geçerek kesinleştiği, eldeki dosyada tespit edilen hizmet süresine göre işe iade kararı nedeniyle 4 ay boşta geçen süre dikkate alınarak 22 yıl, 9 ay, 4 gün üzerinden hesaplanan kıdem tazminatından ödenen miktar mahsup edilerek bakiye kıdem tazminatı hesabında bir hatanın bulunmadığı, dosya içeriğinde mevcut ilgili dönem toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre 10 yıldan az hizmet süresi olanlara 30 gün, 10 yıl ve üstü hizmeti olanlara 45 gün izin verileceğinin belirlendiği, ilk 3 yıl 28 günden, devam eden 6 yıl 30 günden ve bakiye 13 yıl için de 45 gün üzerinden hesaplanan yıllık izin süresinden davacının kullandığı izin süreleri mahsup edilerek bakiye yıllık izin ücreti hesabının dosya ile uyumlu olduğu, dava konusu alacaklar feshe bağlı alacaklar olup fesih ve dava tarihi itibarıyla zamanaşımının söz konusu olmadığı, davacının 17.08.1995 tarihinde ... Gazeteciler Sendikasına, 21.03.2012 tarihinde ise Medya İşçileri Sendikasına üye olduğu, 5953 sayılı Kanun gereğince kıdem tazminatında yasal faiz uygulanması gerekmekte ise de işyerinde geçerli toplu ... sözleşmeleri gereğince, kıdem tazminatınına uygulanacak faiz türünün en yüksek banka mevduat faizi olarak belirlendiği, davacının talebi ile de bağlı kalınarak, kıdem tazminatını dava ve ıslah tarihleri dikkate alınarak en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesinde kanuna aykırılığın bulunmadığı gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu ileri sürerek bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davacının hizmet süresi, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti hesabına esas ücretinin belirlenmesi, uygulanması gereken faiz türü ile sendika üyelik tarihinin dava konusu alacaklara etkisi noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. 5953 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.