"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli ve 2015/444 Esas, 2017/367 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 13.10.2020 tarihli ve 2018/167 Esas, 2020/1302 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı işverenin yurt dışı projelerinde 1990-2013 yılları arasında net 1.200,00 USD sabit ücret ile çalıştığını, ücretten bağımsız olarak davacıya prim ödendiğini, davacının haftanın 7 günü 07.00 - 19.00 /20.00 saatleri arasında, hafta tatilleri ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, yol, yemek, barınma, ısınma, aydınlatma ve temizlik ihtiyacının işveren tarafından karşılandığını, ... sözleşmesinin işveren tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının 04.10.2007-02.04.2008 tarihleri arasında işyerinde çalıştığını, davacıyla proje bazlı belirli süreli ... ilişkisi kurulduğunu ve açılan davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davacı işçi yurt dışında çalışmakta olup, işveren ... şirketi olup, işyerinin merkezi ...'dir. Çeşitli yargıtay kararlarında, merkezi ...'de bulunan işverene ...'de dava açılacağı, ... Kanununun kıdem tazminatına ilişkin hükmünün kamu düzeniyle ilgili olduğu, bu itibarla taraflar arasındaki uyuşmazlığı ... Hukukuna göre çözülmesi gerektiği, işverenin ... olması halinde işyeriyurt dışında olsa da ... Hukukunun uygulanacağı belirlenmiştir. Bu nedenlerle uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanması gerekeceği kabul edilmiştir.
Davalının zamanaşımı defi yönünden yapılan incelemede 10 yıllık zamanaşımına tabi olan kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve zamanaşımından etkilenmedikleri görülmektedir.
Sgk kayıtları İşyeri dosyası içerisinde yer alan... içi çalışmalar listesi yurda giriş çıkış kaydı ve davalı ile organik bağı olduğu görülen cadell firmasına ait kayıtlar birlikte değerlendirildiğinde davacının değişik sürelerle bilirkişi raporunda ayrıntıları gösterilen şekilde 10.....1993 ile 26.12.2013 tarihleri arasında 12 dönem halinde davalı işverene ait İşyerinde çalıştığı görülmüş, davacının belirsiz süreli olarak çalıştığı ve davacının hizmet süresinin 15 yıl 27 gün olduğu kabul edilmiştir.
Davacı vekili,davacının net 1.200,00 USD sabit ücretle çalıştığını iddia etmiş; davalı işveren vekili,davacının 3,11 USD saat ücreti esas alınarak hesaplanan aylık ücretle çalıştığını savunmuştur.
Davalı tarafından ibraz edilen bordroların 2007-2008 dönemine ait oldukları, sonraki çalışma dönemine ait bordro ve işyeri kayıtlarının dosyaya ibraz edilmediği, 2010-2013 dönemine ait banka hesap hareketlerinde davacıya 1.200,00 USD ile 1.400,00 USD arasında değişen ve ağırlıklı olarak her ay 1.200,00 USD civarında maaş ödendiği,davalı ... davacı tanık beyanları,mübrez bordrolardan 200-400 USD arasında değişen miktarlarda elden avans verilip geri kalan ücretin banka hesabına yatırıldığı, tanıkların davacının 1.250,00 USD-1.300,00 USD ücret aldığını, avans dışında ücretin bankaya yatırıldığını beyan ettikleri, sendika tarafından yurtiçi çalışmalar için 2.700,00 TL emsal ücret bildirildiği,emsal ücret miktarı,davacının işyerinde fiilen yaptığı ..., kıdemi, bankaya yapılan ödemeler,tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde davacının 1.200,00 USD ücretle çalıştığı kabul edilmiştir. takdiren 200 USD yemek ve barınma yardımı ilave edilmek suretiyle giydirilmiş ücret belirlenmiş.
Davacı vekili,... akdinin işveren tarafından haksız feshedildiğini, davalı vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını,davacıyla proje bazlı belirli süreli ... ilişkisi kurulduğunu,işin bitirilerek tesliminden sonra ... ilişkisinin sona erdiğini,davacımn istifa ettiğini,davanın reddini savunmaktadır.... akdinin tazminat ödenmeyecek şekilde feshedildiği hususunda ispat yükü davalı işverenliktedir. Her ne kadar dosyaya istifa dilekçesi sunulmuş ise de davacımn istifa dilekçesinden sonra işyerinde çalışmaya devam ettiği,dilekçenin çalışma devam ederken verildiği, işyerinde uzun süre çalışması bulunan davacı işçinin tazminat haklarından vazgeçecek şekilde işten ayrılmasının olağan bir davranış olmadığı ... sözleşmesinin davacının istifası ile sona ermediği, davalı tarafından da feshin tazminat ödenmeyecek şekilde gerçekleştiği olgusunu ispatlayamadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağı kabul edilmiştir.
Davacı tanıklarının davalıya karşı açılmış davalarının bulunduğu ve davalı ile ihtilafı oldukları anlaşılmakla tanık beyanlarına ... başına dayanılması mümkün görülmemiştir. Buna bağlı olarak ihtilaflı tanık beyanlarını destekleyen başkaca delil bulunmadığından, davacının fazla mesai, ... ve hafta tatili çalışmalarını ispatlayamadığı kabul edilmiş ve bu taleplerinin reddedilmesi gerekeceği sonucuna varılmıştır.
..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesinin 13.10.2021 tarihli kararının, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma gerekçesi ve Mahkemenin kaldırma öncesi kararıyla çeliştiğini, kaldırma gerekçesinin aksine davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının reddine karar verildiğini, usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı hareket edildiğini, sadece davacı tanıklarının davası olduğundan bahisle taleplerinin reddi yoluna gidilmesinin usul ve kanuna uygun olmadığını, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri yönünden 24.05.2017 tarihli talep artırım dilekçesi doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı tanıklarının davalı Şirkete karşı açmış oldukları davalardan dolayı İlk Derece Mahkemesinin husumetli tanık beyanlarına ihtiyatlı yaklaşması ve itibar etmemesi gerekirken hükme esas aldığını, yabancı hukukun uygulanması gerektiğini, ücretin belirli bir yabancı para birimi üzerinden kararlaştırıldığını, bilinen net ücretten bilinmeyen brüt ücret hesaplanırken eklenecek kesintilerin ne olduğu konusunda anlaşmazlık bulunduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, hatalı ve yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu, belirli süreli ... sözleşmesinin bulunduğunu, davacının proje bazlı çalıştırıldığını ve kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkının bulunmadığını savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Bilindiği üzere işçinin brüt ücretinden sigorta ve işsizlik primi (%14 + %1) ile gelir vergisi (kademeli olarak %15-20-27-35) ve damga vergisi (%0,759) kesilerek net ücret belirlenmektedir. Ücretin ihtilaflı olduğu durumlarda, öncelikle işçinin net ücreti belirlenmekte ve yukarıda belirtilen kesintiler dikkate alınarak netten brüte ulaşılmaktadır.
Yargıtay emsal kararı doğrultusunda aylık net 1.200,00$ ücretin brüt tutarı (1.200,00 $ / 0,95 =) 1.263,15 $ olarak belirlenmiştir. Yurtdışı inşaat işlerinde çalışanların barınma ve yemek ihtiyaçlarının işverenlerce karşılandığı bilinen bir durumdur. Davacı tanık anlatımları da bu yöndedir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin emsal kararlarında, yurtdışı inşaat işlerinde çalıştırılan ve şantiyelerde barınan işçiler yönünden aylık barınma ve yemek yardımı miktarının 200,00 $ olarak esas alınması benimsenmiştir. Bu nedenle barınma ve 3 öğün yemek yardımı için aylık ortalama 200,00 $'ın ilavesi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına esas giydirilmiş brüt ücreti (1.263,15 $ + 200,00 $ =) 1.463,15 $ olarak hesaplanmıştır. Fesih tarihindeki kura göre kıdem tazminatına esas ücret (1.463,15 $ x 2,1025 TL =) 3.076,27TL olup aynı tarihteki kıdem tazminatı tavanı 3.254,44TL'dir.
...
Davacının fazla mesai ücreti alacağı, hafta tatili ve ... ücretine hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunduğu, ilk derece mahkemesince davacı tanıklarının davalıya karşı davası olması nedeniyle beyanlarına itibar edilemeyeceğinden bahisle fazla mesai, hafta tatili ve ... ücreti alacağı taleplerinin reddine karar verildiği, bilindiği üzere, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 254. maddesi ile 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 255 uyarınca aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Nitekim, aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulu'nun 13.04.2011 gün ve E:2010/2-751, K:2011/96; 12.09.2012 gün ve E:2012/2-387, K: 551 sayılı ilamlarında da benimsenmiştir. Zira işçinin iddiasını başka delil ile ispat etmesinin, yazılı delil üretmesinin mümkün olmadığı, ilk derece mahkemesince davacı tanıklarının davalı işyerinde yürütülen işe uygun, makul ve mantıklı beyanlarına itibar edilmesi gerektiği aynı nitelikte emsal bir çok dosyanın bulunduğu, söz konusu emsal dosyalarda davalı işyerinde fazla mesai yapıldığı, bayram genel tatil günlerinde çalışıldığı, hafta tatili yapmaksızın çalışılan haftaların mevcut olduğu, Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, yapılan işin niteliğinin de söz konusu çalışma düzenine uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının tanık beyanlarına göre belirlenen fazla mesai, hafta tatili ve ... alacak taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Dairemizin daha önceki incelemesine konu ilk derece mahkemesinin 2015/444 Esas ve 2017/367 Karar sayılı kararında dinlenen davacı tanıklarından Günay Kodak'ın davacı ile Papua Yeni Gine'de çalıştıklarını, ...'ın 2004-2005 yılları arasında çalıştığını beyanla davacının sadece Papua Yeni Gine'de çalıştığı kısımlar yönünden fazla mesai yaptığı kabul edilerek 01/10/2010 - 04/01/2012 tarihleri arasında fazla mesailerine yönelik tanık beyanı bulunmadığından bu dönem dışlanarak karar verilmiş ve bilahare 10/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda da aynı şekilde hesaplama yapıldığı, davacının tanık beyanıyla ispatladığı bu dönem itibariyle fazla mesai ücret alacağı hesaplaması aşağıdaki şekilde yapılarak hüküm kurulmuştur.
..." gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; uygulanacak hukuk, davacının ücreti ve brütleştirilmesi, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanılıp kazanılmadığı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması ile husumetli tanık beyanına itibar edilip edilmeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.