"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 42. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 19.03.2019 tarihli ve 2017/142 Esas, 2019/173 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 02.....2021 tarihli ve 2020/1097 Esas, 2021/1478 Karar sayılı kararı ile hükmün ortadan kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve kabule göre davalı ... yönünden temyize konu edilen toplam miktar 38.278,91 TL olup dava tarihi itibarıyla ... sözleşmesinin sona ermiş olduğu da dikkate alınarak bu miktarın Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.....1994-02.03.2017 tarihleri arasında davalılar nezdinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, son aylık brüt ücretinin 3.910,50 TL olduğunu, ek olarak işverence yemek ve ... yardımı yapıldığını, ... sözleşmesinin davacı tarafından yaşlılık aylığına hak kazanması nedeniyle haklı feshedildiğini, vardiya usulü çalışan davacının bir gün 21.00-09.00, ertesi gün 09.00-21.00 saatleri arasında görev yaptığını, ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiğini ancak karşılığı ücretlerin ödenmediğini, davalıların ödenmeyen işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu yapılan taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili Kurumun işçisi olmayıp diğer davalı Şirketin işçisi olduğunu ve bu nedenle Kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin de mevcut olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir
2.Davalı ... Güvenlik Hizmetleri ve Sistemleri Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; davacının kıdem tazminatından müvekkili Şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, emeklilik nedeniyle işten ayrılan davacının haftada 45 saati aşan çalışma yapmadığını, ... tatillerinde çalışmadığını, arızi olarak çalışması hâlinde ise karşılığının ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Ulusal ... ve Genel Tatil sürelerindeki çalışmaya dair davacı tanıklarının beyanları ile sonuca gidilmiş, davacının iki gün çalıştığı iki gün dinlendiği ve çalışma şekline göre tatil günlerinin yarısında çalıştığı anlaşılmış, çalışılan süreye ilişkin ödeme ispat edilememiş ve bu kapsamda bilirkişi raporu ile yapılan hesap yeterli görülmüştür. Tanık beyanları ile sonuca gidildiğinden karineye bağlı makul indirim oranı takdiren %30 olarak uygulanmıştır. Belediyenin sorumluluğu sınırlı olduğundan hükümde sorumlu olunan miktar gösterilmiştir.
Fazla çalışma ile ilgili davacı tanıklarının beyanları alınmış ise de, davacının haftalık 45 saati aşan çalışması olduğunu ya da mevzuat gereği fazla mesai sayılan çalışma yaptığını ispat edemediğinden haksız talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı 4857 Sayılı Yasanın 53.maddesi uyarınca 442 gün yıllık ücretli izne hak kazanmış olup, dosyadaki belgelere göre 262 gününü kullandığı, bakiye 180 günlük izin ... olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce ... BAM.30.HD.'nin kaldırma kararı uyarınca davacı ... 02/11/2021 tarihli celsede yıllık izin konusunda isticvap edilmiş olup, davacı sözkonusu celsede "Davalı işyerindeki çalışmamın ilk 10 yılında yer alan 1997 yılında düğünüm nedeniyle 10 gün yıllık izin kullandım. Davalı işyerindeki çalışmamın ilk 10 yılında bunun dışında başkaca izin kullanmadım." şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacının işbu isticvap beyanı dikkate alındığında davacının 442 gün yıllık ücretli izne hak kazanmış olup, dosyadaki belgelere ve davacının isticvap beyanına göre bu izninin 272 gününü kullandığı, bakiye 170 günlük izin ... olduğu anlaşılmıştır. Bu miktar üzerinden davacının yıllık izin alacağı 3.910,50 /3 x 170=22.159,50-TL olarak re'sen hesaplanmış ve işbu tutar üzerinden hüküm tesis edilmiştir. Mahkememizce yapılan işbu hesap bilirkişi raporundaki yıllık izin hesabı bölümünde gösterilmiştir. Davacının 01/09/2014 tarihinden sonraki dönemdeki 2 yıllık çalışması karşılığında hak kazandığı 52 günlük izin hakkının tamamını kullandığı anlaşılmakla davalı belediyenin yıllık izin ücretinden sorumlu olmadığı tespit edilmiştir.
Bilirkişi Cemil Keleşoğlu tarafından mahkememizce kabul edilen bu tespitler doğrultusunda hazırlanan 05/04/2018 tarihli asıl raporun, gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu da gözetilerek kıdem tazminatı ve ... alacakları yönünden raporda gösterilen rakamlar doğrultusunda değerlendirme yapılmıştır. Yıllık izin alacağı yönünden ise davacının isticvap beyanı da dikkate alınarak mahkememizce yukarıda belirtildiği şekilde yapılan hesap sonucunda tespit edilen 22.159,50-TL üzerinden sonuca gidilmiştir.
Davalı tarafından zamanaşımı defi kullanılmış olup, kıdem tazminatı için fesihten itibaren 10 yıllık(7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu ek madde 3 gereği 5 yıllık), yıllık izin ücreti için 5 yıllık, ... alacağı yönünden ise dava değeri de gözetilerek hakkın doğum tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresinin dava ve ıslah tarihleri itibarıyla dolmadığı anlaşılmıştır..." gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... vekili istinaf başvurusu dilekçesinde; davacının müvekkili Kurum işçisi olmadığını, husumet itirazlarının olduğunu, kıdem tazminatı şartlarının oluşmadığını ve davacının yıllık izin ücreti alacağına da hak kazanamadığını beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... Güvenlik Hizmetleri ve Sistemleri Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, zira davacının 2004 yılından önce çalıştığı dava dışı şirketin müvekkili Şirket ile ilgisinin bulunmadığını, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının belirli süreli ... sözleşmesi ile çalıştığını, husumet itirazlarının bulunduğunu, şirketin sorumluluğuna da itiraz ettiklerini, kıdem tazminatı şartlarının oluşmadığını, ulusal ... ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacağına hak kazanamayan davacıya davalı nezdindeki çalışması için hak ettiği tüm alacaklarının ödendiğini, harç hesabının hatalı olduğunu ve yargılama giderlerinin de hatalı hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Dava, ıslah ve fesih tarihleri uyarınca kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti feshe bağlı alacaklar olup fesih tarihi itibariyle zamanaşımının söz konusu olmadığı, diğer alacak yönünden ise yine dava ve ıslah tarihleri, talep edilen miktarlar ve hesaplama yapılan dönem dikkate alındığında zamanaşımına uğrayan miktar bulunmadığı görülmüştür.
Dosya içeriğinden, davalılar arasında güvenlik işinin yürütülmesine ait hizmet alım sözleşmeleri imzalandığı anlaşılmaktadır. Davacının bu sözleşme kapsamında özel güvenlik görevlisi olarak görev yaptığı ... olup hizmet alım sözleşmelerinin konusu ve davacının yaptığı ... dikkate alındığında davalılar arasında 4857 sayılı Kanun’un 2/6-7 maddesi kapsamında usul ve yasaya uygun kurulmuş asıl-alt işveren ilişkisinin bulunduğu ve alacaklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarında yasaya aykırılık bulunmadığı tespit edilmiştir. Münhasıranlık şartının gerçekleşmediği de davalı tarafça ispat edilememiştir.
Davacı işçinin, davalılar bünyesinde 15/.../1994 – 02/03/2017 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak belirsiz süreli ... sözleşmesine dayalı çalışma yaptığı ve ... sözleşmesinin emeklilik haklı sebebiyle sona erdiği görülmekle kıdem tazminatına hak kazandığı anlaşılmıştır.
Taraflar işyeri çalışma düzen ve koşullarını gösterir imzalı puantaj kaydı ya da eşdeğer belge ibraz etmemişlerdir. Bu durumda tanık beyanlarına dayalı ulusal ... genel tatil çalışma süresinin hesap edilmesi yerindedir. Davacı taraf dinlettiği tanıklarla fiili çalışma olgusunu usulünce ispat etmiştir. Dinlenen tanıkların husumetli olduklarının ve alacağın ödendiğinin ise davalı tarafça ispat edilemediği görülmüştür.
Dairemizin kaldırma kararı sonrasında, davacı asilin, yıllık izin kullanıma dair beyanının alındığı ve bu beyan doğrultusunda yeniden yapılan yıllık izin ücreti hesabında hata bulunmadığı ve yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti açısından da kararda usul ve yasaya aykırılığa rastlanmadığı değerlendirilmiştir..." gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine dair karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekillerince ayrı ayrı temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... Güvenlik Hizmetleri ve Sistemleri Ltd. Şti. vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle istinaf başvurusundaki sebepleri tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, zamanaşımı, davacının hizmet süresi, ... sözleşmesinin türü, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti ile yargılama giderine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... Güvenlik Hizmetleri ve Sistemleri Ltd. Şti. vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı ... Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına iadesine,
B. Davalı ... Güvenlik Hizmetleri ve Sistemleri Ltd. Şti. Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalılardan ... Güv. Hizm. ve Sis. Ltd. Şti'ne yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.