Logo

9. Hukuk Dairesi2022/8260 E. 2022/8904 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin fesih şekli, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenip ödenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin niteliği, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz sebepleri gözetilerek usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde 2008 yılının Ağustos ayı ile 2014 yılları arasında mermerci ekipbaşı olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini, müvekkilinin iki haftada bir gün izin yaparak 07.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışan müvekkiline bu çalışmalarının karşılığı olan ücretin ödenmediğini, son ücretinin net 2.200,00 USD olduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı Şirkette 27.05.2008-15.07.2009, 11.11.2009-18.05.2011 ve 14.....2012-16.09.2014 tarihleri arasında çalıştığını, ... sözleşmesinin davacının istifası nedeniyle sona erdirildiğini, davacının istifa ederek ayrılması nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanamayacağını, davacının son ücretinin 700,00 USD olduğunu, bu durumun sosyal güvenlik kayıtları ile sabit olduğunu, emsal ücret bakımından da davacının bu ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının faiz isteminin de yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Davacının, dosya içeriği belgelerden, davalı işverene ait işyerinde 27.05.2008-15.07.2009, 11.11.2009-18.05.2011 ve 14.....2012-31.08.2014 tarihleri arasındaki dönemde 4 yıl 10 ay 15 gün süre ile en son 2.200,00USD net ve 2.750,31USD brüt ücretle çalışmış olduğu, yemek ve barınma yardımı ilavesi ile kıdem tazminatına esas giydirilmiş brüt ücretinin 2.590,31USD olduğu anlaşılmıştır.

...

Celp ve ibraz olunan belgeler, cevabi yazılar, dinlenen tanık beyanları, alınan bilirkişi raporuyla tüm dosya muhteviyatından; davalı tarafça davacının ilk dönem çalışmasının 03 kodu(istifa) ikinci dönem çalışmasının 29 kodu(işveren tarafından haklı fesih) nedenleriyle sonlandığını savunmuş ise de; davalı işyerinin davacı gibi çok sayıda işçinin aynı ayda (03) ve (29) kodu ile işten çıkışının yapıldığı, yurt dışındaki çalışmalarda ekseriyetle ... bitimi nedeni ile çalışmalar sonlanmakta olup davalı nezdinde çalışan çok sayıda işçinin aynı şekilde ve haklarını geride bırakacak şekilde istifa ve devamsızlık ederek işten ayrılmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının ... akdinin ... bitimi nedeniyle davalı işverenlik tarafından feshedilmiş olduğu, ... bitiminin 4857 sayılı ... Yasasına göre haklı nedenle fesih sebebi olmadığından ve dosyada çalışma dönemi için de ... akdinin işveren tarafından kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdirildiğine dair başkaca bir kayıt ve belge sunulmamış olduğundan ... akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdirildiğine yönelik ispat külfeti üzerinde bulunan davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkının bulunduğu sonuç ve kanaatine mahkememizce varılmıştır.

İşyerinde fazla çalışma yapıldığı, genel ve hafta tatillerde de çalışıldığı ve ücretlerinin ödenmediği iddiası ispat yükümlülüğü kendisinde olan davacı işçi tarafından yerine getirildiği, ancak davalı tarafından talep edilen bu alacakların ödendiğine dair bir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı özetle davalının ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği, sonuç olarak davacının fazla mesai yaptığı, genel ve hafta tatillerinde çalıştığı, bu çalışmalarına karşılık gelen ücretin ödenmediği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın hukuki yarar yokluğundan dolayı usulden reddi gerektiğini, tanıkların ifadelerinin sadece kendi çalıştıkları dönem bakımından geçerli olabileceğini, davacının müvekkili nezdinde 27.05.2008-15.07.2009, 11.11.2009-18.05.2011 ve 14.....2012-16.09.2014 tarihleri arasında çalıştığını, ... sözleşmesinin ilk iki dönemde davacı tarafından sona erdirildiğini, ikinci dönemde ise işçinin 15 -16 Eylül 2014 tarihlerinde izinsiz ve mazeretsiz olarak işe devamsızlık yapması nedeniyle işverence haklı nedenle feshedildiğini, haklı sebep olmaksızın istifa eden işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, dosyaya sunulan belgelerden davacının en son ücretinin 700,00 USD olduğunu, müvekkili işverenin Rusya'daki şantiyesinde çalışan davacının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (5510 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca sigortalı sayıldığı ve karşılıklılık anlaşması bulunmadığından davacı hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması gerektiğini, bu sebeple davacının net ve brüt ücretinin hesaplanmasında bilirkişi tarafından hatalı yapıldığını, davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunmadığını, ancak niteliği gereği fazla çalışma yapılmasının zorunluluk arz ettiği bazı istisnai durumlarda ise bunun karşılığının işçilere tam ve eksiksiz olarak ödendiğini, müvekkili Şirket aleyhine işçilik alacakları ödenmediğinden bahisle derdest davası bulunan davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilemeyeceğini, müvekkili Şirketin Rusya'da bulunan şantiyelerinde pazar günü çalışma yapılmadığını, ...'nin ve Rusya'nın dini ve milli bayramlarında çalışma yapılmadığını, davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacağının bulunmadığını ileri sürerek Mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

İlk Derece Mahkemesi kararının Dairemizce de benimsenmiş maddi deliller ve hukuksal gerekçelere dayandığı anlaşılmakla tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... sözleşmesinin davalı işverence haklı nedenle feshedilip edilmediği, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.