"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ... davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 13.122,40 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.10.2022 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işveren nezdinde 23.05.2011- 30.....2016 tarihleri arasında inşaat mühendisi olarak çalıştığını, ücretinin aylık net 14.000,00 TL olduğunu, bir kısmının elden verildiğini bir kısmının bankaya yatırıldığını, haftanın 7 günü ....00-23.00 saatleri arasında çalıştırıldığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını iddia ederek fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının şantiye şefi olarak çalıştığını, davalı Şirkette üst düzey yönetici pozisyonunda olduğunu, çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini, dolayısıyla fazla çalışma ücreti talep edemeyeceğini, son ücretinin brüt 12.004,61 TL olduğunu, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, yıllık izin ücretlerinin ödendiğini, davacının ücretine ulusal ... ve genel tatil ücretlerinin dahil olduğunun sözleşme ile kararlaştırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile
"......davacının, davalıya ait ... yerinde farklı tarihlerde işverenin değişik şantiyelerinde ( 01/10/2014 - 02/03/2015 tarihleri arasında ... Göleti ... Alacak Şantiyesi'nde çalıştığı dönem dışında) şantiye şefi olarak görev yaptığı, dosya kapsamındaki şantiye şefi hizmet sözleşmesi, davacının almış olduğu ücretin miktarı, işveren tarafından davacıya verilen genel vekaletnamedeki yetki, Orman Su İşleri Bakanlığı DSİ Bölge Müdürlüğü yazılarından ve hak ediş raporlarındaki işveren adına olan kısımların şantiye şefi unvanıyla davacı tarafından imzalanmış olmasından ve tanık beyanlarından anlaşılmış olup, tanık beyanlarıyla davacı dışında aynı şantiyede çalışan ve davacının amiri konumunda olan bir kişinin bulunduğunun ortaya konulamaması, projeyi idare eden kişinin davacı olduğu anlaşılması hep birlikte değerlendirildiğinde davacının şantiye şefi olarak çalıştığı dönemler yönünden fazla mesai, hafta tatili, ulusal ... genel tatil ücretlerine hak kazanamadığı değerlendirilmiştir. Öte yandan, dosya kapsamında yer alan Orman ve Su İşleri Bakanlığı DSİ 5. Bölge Müdürlüğü 54. Şube Müdürlüğü'nün 09/10/2017 tarihli yazısında davacı ...'ün ... ... ... sulaması işinde şantiye şefi olarak görev yapmamıştır, şeklindeki yazısı işçi lehine yorumlanarak bu dönemle sınırlı olarak, 01/10/2014 - 02/03/2015 tarihleri arasında davacının ... Göleti ... ... Şantiyesi'nde çalıştığı dönemde şantiye şefi olarak görev yapmadığı kabul edilerek, bu dönemde davacının, tanık beyanlarıyla ispat edilen fazla mesai, hafta tatili, ulusal ... genel tatil ücreti alacaklarına hak kazandığı değerlendirilmiş, 04/12/2019 tarihli bilirkişi ek raporundaki bu döneme ilişkin ulusal ... genel tatil ücreti ve fazla mesai ücreti hesaplaması yerinde bulunarak ve aynı ek rapor üzerinde bu döneme mahsus olarak hafta tatili ücreti hesaplaması mahkememizce resen yapılarak ve çalışma süresinin kısalığı dikkate alındığında bu hesaplanan alacaklardan hakkaniyet indirimi yapılmaksızın davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. ..." gerekçesiyle davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacağı taleplerinin kısmen kabulüne verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının farklı zamanlarda farklı şantiyelerde işveren vekili sıfatıyla çalıştığı kabulü ile fazla çalışma alacağının kısmen reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ulusal ... ve genel tatil ile hafta tatili ücreti taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, dosyada yıllık izin ücretlerinin ödendiğine dair herhangi bir belge mevcut olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının aylık ücretinin brüt 12.004,61 TL olduğunu, tanık anlatımları esas alınarak aylık 14.000,00 TL aldığının kabulünün hatalı olduğunu, dava konusu fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarından uygun indirim yapılmadığını, yıllık izin alacaklarının ödendiğini, ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı işveren nezdinde, değişik şantiye işyerlerinde 23.05.2011-30.....2016 tarihleri arasında çalıştığı, davacı ile aynı şantiyelerde çalışan davalı tanığ...nün beyanına göre son net ücretinin 14.000,00 TL olduğu, davacı tanığı ....'nin beyanı nazara alındığında davacının davalıya ait tüm şantiye işyerlerinde şantiye şefi olarak görev yaptığı, kendisine emir ve talimat veren bir kişinin bulunmadığı, davacının çalışma düzenini kendisinin belirlemesi ve çalıştığı şantiyelerde davacı işçi üzerinde çalışma koşullarını düzenleyen başka bir amirinin olmaması, projeyi sevk ve idare eden kişi olması nedeniyle davacının fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücreti talep edemeyeceği gerekçesi ile davacı tarafın istinaf talebinin esastan reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirtilen istinaf sebeplerini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe:
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2709 sayılı T.C. Anayasası'nın (Anayasa) 50 nci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 32, 41, 46, 47 ve 57 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Anayasa'nın “Çalışma Şartları ve Dinlenme ...” başlıklı 50 nci maddesine göre, dinlenmek çalışanların hakkıdır. Aynı maddede dinlenme hakkının kapsamı açıklığa kavuşturularak, ücretli hafta ve ... tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartlarının kanunla düzenleneceği ifade edilmiştir.
3. 4857 sayılı Kanun'un 46 ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce 4857 sayılı Kanun'un 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan ... günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
4. Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması hâlinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.
5. Hafta tatili dinlenme hakkına ilişkin olup işçinin ücretinin yüksek olması veya çalışma saatlerini kendisinin belirlemesi bu hakkın kullanımına engel teşkil etmez. Hafta tatilinde çalışan işçiye hafta tatili ücreti ödenmelidir (Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 27.....2022 Tarihli ve 2022/7405 Esas, 2022/8328 Karar sayılı kararı).
6. 4857 Kanun'un 47 nci maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal ... ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Nispi emredici nitelikteki bu kurala göre, ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalışmamak işçinin hakkıdır. Ancak kanun koyucu işçinin çalışması halinde, bu çalışmaya ne şekilde bir hukuki sonuç bağlanacağını da öngörmüş olup aynı hükümde, ulusal ... ve genel tatil gününde çalışan işçiye çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödeneceği ifade edilmiştir.
7. Kanun'da ulusal ... ve genel tatil günlerindeki çalışmalara için herhangi bir denkleştirme kuralına yer verilmediği gibi, fazla çalışmada olduğu gibi serbest zaman verilmesine ilişkin bir düzenlemeye de yer verilmemiştir
8. Ulusal ... ve genel tatil günleri, dayanışma, birlik ve beraberlik günleri olup diğer günlerden farklı bir özellik gösterir. Bu günlerde bayramlaşma, sosyalleşme, aile ve toplumun diğer bireyleri ile birlikte zaman geçirme gibi manevi birtakım ihtiyaçların giderilmesi söz konusudur. İşçinin açık onayı olmadığı sürece, ulusal ... veya genel tatil gününde çalışmanın, diğer herhangi bir günde çalışmamak suretiyle telafisi mümkün görülmemelidir (Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin,12.01.2021 Tarihli, 2020/3846 Esas ve 2021/290 Karar sayılı kararı).
9. Somut uyuşmazlıkta davacının çalıştığı süre boyunca şantiye şefi olarak görev yaptığı, kendisine emir ve talimat veren bir kişinin bulunmadığı, çalışma düzenini kendisinin belirlediği, projeyi sevk ve idare eden kişi olması nedeniyle çalıştığı şantiyelerde üzerinde çalışma koşullarını düzenleyen başka bir amirinin olmadığı gözetilerek fazla çalışma ücreti alacağının reddine karar verilmesinde isabetsizlik yok ise de ulusal ... ve genel tatil ile hafta tatili günlerinin dinlenme hakkına ilişkin olduğu, işçinin ücretinin yüksek olması veya çalışma saatlerini kendisinin belirlemesinin dinlenme hakkının kullanımına engel teşkil etmeyeceği düşünülmeksizin ulusal ... ve genel tatil ücreti talebinin kısmen, hafta tatili talebinin ise tamamen reddine karar verilmesi isabetli değildir. Söz konusu alacakların tanık beyanlarına göre ispatlandığı gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.