"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine, ... vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin tıbbi cihazların bakımı işlerini yürütmekte olduğunu, Sağlık Bakanlığı tarafından açılan ihalelere katılarak bu hizmeti sağladığını, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün 12.02.2019 tarihli yazısı ile T. Sağlık-... Sendikasının müvekkili Şirketin ekli listede yer alan işyerlerinin tümünü kapsar şekilde işletme toplu ... sözleşmesi akdetmek için kanunun aradığı gerekli çoğunluğu sağladığının belirtildiğini, yetki tespiti kararında yer alan bilgilerin doğru olmadığını, özellikle müvekkili Şirketin çalışan sayısına dair tespitin yanlış olduğunu, Sendikanın başvuru tarihi olan 10.01.2019 tarihinde müvekkili Şirketin toplam çalışan sayısının dilekçeleri ekinde yer alan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) dökümlerinde de görüleceği üzere 154 olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; yapılan işçi ve işyeri bildirimleri doğrultusunda işlem yapıldığını, kanun gereği yetki tespiti aşamasında sendikaya üye olan veya istifa eden işçilerin işverene bildirileceği yönünde bir düzenleme olmadığını, kanun hükmü gereği bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunması hâlinde toplu ... sözleşmesinin ancak işletme düzeyinde yapılabileceğini, aynı işverene ait 17 nolu “Sağlık ve Sosyal Hizmetler” işkolunda faaliyet gösteren tüm işyerlerinin tespite dâhil edildiğini, yetki tespitinin usul ve kanuna uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı T. Sağlık ... Sendikası vekili cevap dilekçesinde; davacının somut hiçbir delil ve belgeye dayanmaması nedeniyle kanun hükmü de gözetilerek maddi hata nedeniyle davanın kesin olarak reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, çoğunluk tespiti yazısı ekinde yer alan ve kendilerinin de belirttiği ilgili sicil nolu işyerlerinin SGK dökümlerinin celbinin gerektiğini, ayrıca çoğunluk tespitinde aynı işkolunda yer alan işyerlerinin dikkate alınacağını ancak davacı tarafın farklı işkolunda yer alan işyerlerini de birlikte değerlendirdiğini, bunun kabul edilemeyeceğini, mevcut uygulamada tüm sendika üyeliklerinin E-Devlet üzerinden şifreli olarak yapıldığını, üyelik başvurularının ilgili sendika yönetim kurulu kararı ile kabul edilmesi sonrası geçerli hâle geldiğini, çoğunluk tespitinin sistem üzerinden kabul edilmiş üyelikler üzerinden yapıldığını, davacı yanın itirazlarını ispatlar mahiyette delil ve kayıt sunamadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle;
“...davacı işverene ait ve davalı sendika faaliyet ... koluna giren 8610 Hastane Hizmetleri işkolu kodlu 3 ayrı işyerinde işletme düzeyinde toplam 118 işçi çalıştığı, çalışan listeleri ile üyelik formlarının T.C kimlik numaralarıyla birlikte karşılaştırılması sonucu toplam 54 işçinin aktif sendika üyesi olduğu, çalışan toplam sayısı ile sendika üyesi çalışanların oranının ise % 45,76 olduğu ve dolayısıyla işletme düzeyinde yasanın aradığı % 40 çoğunluğun üzerinde bir oranla sendikanın yetki tespiti için aranan şartı sağladığı ve neticede davalı Bakanlıkça tesis edilmiş olumlu yetki tespiti işleminin yerinde olduğu, Davacı yanın itirazlarının yerinde olmadığı, Davalı Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 17.01.2019 tarih ve 58736034-103.02-E.148372 sayılı olumlu yetki tespiti işleminin usul ve yasaya uygun olduğu...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde yetki başvuru tarihindeki toplam çalışan sayısının 154 olduğu ve Sendikanın gerekli çoğunluğu sağlayamadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde yargılamada kendilerini vekille temsil ettirmelerine karşın vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, ... vekilinin başvurusunun vekâlet ücreti bakımından kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
Şeklindedir.
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Son olarak belirtmek gerekir ki somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.