"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 31. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde davacının, 31.05.1995 - 31.03.2014 tarihleri arasında ... İl Özel İdaresinde çalıştığını, 6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360 sayılı Kanun) gereğince davalı Kuruma geçiş yaptığını, devir tarihinde ... ... Sendikasına üye olduğunu ve 6360 sayılı Kanun'un geçici 1 inci maddesinin onuncu fıkrası gereği toplu ... sözleşmesi hükümlerinin yenisi düzenleninceye kadar devam edeceğini, devir tarihinde yararlandığı toplu ... sözleşmesi ile ... Sendikasına üye olduktan sonraki toplu ... sözleşmesi hükümleri uygulanmadığından dolayı ücretlerin eksik ödendiğini, buna bağlı olarak sosyal yardımların ödenmediğini ... sürerek eksik ödenen ücret alacağı, taşıma ve ... ücreti, ilave tediye ve ikramiye ve yemek yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücret ve mali haklarının İl Özel İdare ile ...-... Sendikası arasında bağıtlanan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre düzenlendiğini, ilgili düzenlemeler gereği ikinci yıl ikinci altı ... zammının toplu ... sözleşmesi yürürlük süresi dışında kaldığından dolayı uygulanma imkanı bulunmadığını, toplu ... sözleşmesinde 2013 - 2015 yılı için aile ve çocuk yardımına ilişkin hüküm bulunmadığını, 15.03.2015 tarihinden itibaren yemek yardımının ... Sendikası ile bağıtlanan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre değil ...-... Sendikasının taraf olduğu toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre hesaplandığını, ... yardımının nakdi değil ayni olduğunu, tüm ikramiyelerin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...Tüm dosya kapsamı ve dosya kapsamına uygun .../09/2020 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamalar birlikte değerlendirildiğinde; davacının,01/05/1995-30/03/2014 tarihleri arasında dava dışı ... İl Özel İdaresinde çalıştığı, 6360 sayılı yasa gereği davalı kuruma 31/03/2014 tarihinde naklinin yapıldığı, 2019/... dönemi itibariyle ... olarak çalışmaya devam ettiği, en son 144,56 TL yevmiye ücret aldığı, 30/04/2014 tarihinden itibaren ... Sendikası'na üye olduğu, sendika ile davalı arasında bağıtlanan ...'ler dikkate alınarak bilirkişi raporundaki yapılan hesaplama neticesi brüt 19.244,94TL ücret fark alacağının olduğu, nakil öncesi ...'in 71. Maddesinde servis verilmesi hususunda hüküm bulunduğu, davalı kurum tarafından servis verildiğine dair belge sunulmadığı, 15/08/2016 tarihinden sonra bordrolarda taşıma ücretinin tahakkuk ettirildiği anlaşılmakla bu döneme kadar ödenmesi gereken ve ödendiği ispat edilemeyen ... 4.000,00 TL ... yardım alacağı olduğu, 4. Dönem ... hükümlerinde çocuk yardımına ilişkin hüküm bulunmadığı ancak 15/02/2015 tarihinden sonraki ... hükümleri göz önüne alınarak 2016/07 ve sonrası dönem için çocuk yardımını bordrolarda tahakkuklaştırıldığı, bu döneme kadar çocuk yardımı alacağının ödendiği ispat edilemediğinden ... 356,97 TL çocuk yardım alacağı olduğu, ...'in 69. Maddesinde sendika üyesi işçilere her yıl için 60 yevmiye tutarındaki ikramiyenin Mayıs ve Eylül aylarında ödenmesinin belirtildiği, bordrolardan ikramiye ödemesinin eksik yapıldığı, ödenen miktarın mahsubu neticesi brüt 3.220,20 TL fark ikramiye alacağı olduğu, 6772 sayılı yasanın 1.maddesinde devlete ve ona bağlı olmak üzere genel, katma ve özel bütçeli daireler, sermayesi değişen kurumlar, sermayesi yarısından fazlası devlete ait olan şirket ve kurumlar, onlara bağlı kuruluşlar, belediyeler ve belediyelere bağlı kuruluşlar ilave tediye uygulamasından yararlanabilecekleri düzenlenmiş olmakla, davalı kurum bu niteliklere haiz olduğundan davacının brüt 2.646,15 TL ilave tediye alacağı olduğu, ...'in 79.maddesinde belirtilen miktar itibariyle yemek yardım alacağının ödenmediği anlaşılmakla, ödenen miktarın mahsubu neticesi ... 2.535,90 TL yemek yardım alacağı olduğu kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı istinaf başvuru dilekçesinde;
1.Davacı işçi nakil olduğu için mali ve sosyal haklarının 6360 Sayılı Kanun'un geçici 1 inci maddesi doğrultusunda devrolduğu İl Özel İdaresiyle ...-... Sendikası arasında imzalanan 01.03.2013-28.02.2015 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre belirlendiğini, ...-... Sendikasının taraf olduğu grup toplu ... sözleşmesinin "İşçi Gündelikleri" başlıklı 93 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenleme gereği davacı işçinin 01.09.2014 tarihindeki yevmiyesine 0.78 oranında, ardından ikinci yıl ikinci altı ... ücret zammı olarak ayrıca için ayrıca %3 oranında zam yapıldığını, ancak 93 üncü maddenin (e) bendindeki düzenlemenin, yürürlük süresi dışında hüküm getirmesi karşısında toplu ... hukukunun genel prensiplerine aykırılık teşkil edeceğini belirterek kararın hatalı olduğunu savunmuştur.
2. Yevmiye farkı ve buna bağlı olarak hesaplanan ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacağı bulunmadığını ve davacının tüm ikramiyelerini aldığını, aynı sözleşmenin 29 uncu ve 71 inci madde hükümlerinin uygulanamaması hâlinde ücret ödeneceğine dair bir düzenleme hükmü bulunmadığını, buna rağmen ücret talebinde bulunulmasının toplu ... sözleşmesi hükümlerinin yorum yoluyla genişletilmesi anlamına geldiğini beyan etmiştir.
3. Davacı işçiye 15.03.2015 tarihinden itibaren yemek yardımının müvekkili Belediye ile ... Sendikası arasında arasında akdedilen toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre değil İl Özel İdaresi ile ...-... Sendikası arasında akdedilen 4 üncü dönem Toplu ... Sözleşmesi Hükümlerine göre hesaplanarak ödenmiş olduğundan herhangi bir fark alacağı olmadığını, davacı işçinin ... Sendikasının taraf olduğu toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanma imkanı bulunmadığını defaatle belirtmelerine rağmen bu husustaki haklı itirazlarının görmezden gelindiğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinde işkollarının bu Kanun'a ekli (1) sayılı cetvelde gösterildiğini ve işkollarına hangi işlerin gireceğinin İşkolları Yönetmeliği gereğince listelendiğini, davacının ... İl Özel İdaresinde inşaat işkoluna tescilli işyerinde çalışmakta iken; 6360 sayılı Kanun gereği söz konusu Yönetmelik'in 20 numaralı tabloda yer alan Genel İşler işkoluna tescilli davalı Kurum işyerine devrolunduğunu, 6356 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi hükmü gereği işçinin aynı işkolunda birden çok sendikaya üye olması geçersiz olduğundan, hâlihazırda sendika üyeliği olan davacı işçinin sonraki sendika üyeliği yani ... Sendikası üyeliğinin geçersiz sayıldığını belirterek kararın bu yönden de kaldırılması gerektiğini savunmuştur.
4. ... yardımı alacağının İl Özel İdaresi ile ...-... Sendikası arasında imzalanan 01.03.2013-28.02.2015 tarihleri arasını kapsayan toplu ... sözleşmesinin 29 uncu maddesi ile sosyal yardım şeklinde, işçinin işe geliş-gidişinin sağlanması amacı ile düzenlendiğini, nakdi olmayıp ayni bir yardım olduğunu, servis sağlanmaması hâlinde rayiç bedelinin ödeneceği sonucuna varılmasının hukuka aykırı olacağını, fark ilave tediye ve ikramiye alacağı yönelik tüm alacakların işçiye ödendiğinin dosyaya münderacatındaki belgelerden anlaşıldığı belirterek İlk Derece makta olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"..Yargıtay 22. HD emsal yerleşik içtihatlarında; '..6360 sayılı Yasa'nın geçici 1/10.madddesi hükmüne göre devredilen işçilerin yararlandıkları ... hükümlerinin ... ... sözleşmesi yönünden ücret ve diğer mali hakların belirlenmesine yönelik olduğu, ...'in devredilen işyerinde devam etmediği....' şeklinde konuyu açıklamıştır.
... Büyükşehir Belediyesine (Genel İşler İşkolunda) devir ile ... kolu değişikliği olmuştur.
Davacı devirden önce ...-... Sendikasına (inşaat ... kolu) üye iken devirle birlikte sendika üyeliği kendiliğinden sona ermiştir.
Davacı devirden sonra ... Sendikasına üye olmuş ve üyeliği davalı işverene bildirilmiştir.
Davacının alacakları devir öncesi ... ... sözleşmesi hükmü olarak, devir sonrası ... hükmü de imza tarihinden sonra üye olunduğundan bu tarihten sonraki haklardan yararlanacak şekilde değerlendirilmiş, mahkeme ara kararına uygun olarak bilirkişi raporlarıyla hesaplanmıştır. Davalı işveren tarafından yapılan ödemeler dikkate alınmıştır.
Mahkemece dosyada aldırılan bilirkişi raporu,ibraz edilen ödeme belgeleri sonucu toplanan delillere göre ve ıslah dilekçesindeki talep miktarları dikkate alınarak karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu görülmüştür.(Yargıtay 22.Hukuk Dairesi 2020/888Esas -2020/3515 Karar )
Sonuç olarak tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı..." gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek usul ve kanuna aykırı Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılmak suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının sendika üyeliğine bağlı olarak davalı Belediyenin tarafı olduğu toplu ... sözleşmelerinden hangi tarih itibarıyla yararlanabileceği ve buna bağlı olarak eksik ödenen ücret ve toplu ... sözleşmelerinden kaynaklı sosyal yardım alacaklarının bulunup bulunmadığı konularındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6356 sayılı Kanun'un "Toplu ... sözleşmesinden yararlanma" kenar başlıklı 39 uncu maddesi.
2. 6360 sayılı Kanun'un geçici 1 inci maddesinin 10 uncu bendindeki düzenleme şöyledir:
"Devredilecek Devlet memurları hakkında 5393 sayılı Kanunun 50 nci maddesi hükümleri uygulanır. Devir tarihi itibarıyla müdür ve daha üstü yönetici unvanlı kadrolarda bulunanlar hakkında 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin altıncı fıkrası hükümleri de uygulanır. Bu şekilde devredilen memurlar ile 5216 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesi hükümleri uygulanmak suretiyle devredilecek sözleşmeli personelin fark tazminatı hesabında, 4688 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre yapılan ödeme dikkate alınmaz. Devredilen veya nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu ... sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir veya nakil işleminden önce tabi oldukları toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre, toplu ... sözleşmesi olmayan işçiler bakımından 2012 yılı Eylül ayında geçerli olan ... ... sözleşmesi hükümlerine göre belirlenir."
3. 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.
4. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Taraflar arasında öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, 6360 sayılı Kanun gereğince davalı Kuruma devredilen davacı işçinin ücret, özlük ile malî haklarının belirlenmesinde hangi toplu ... sözleşmesinin uygulanması gerektiği ve bu bağlamda devir tarihi itibarıyla devralan Kurumun tarafı olduğu toplu ... sözleşmelerinden yararlanma şartlarını taşıyıp taşımadığı noktalarında toplanmaktadır. Yukarıda İlgili hukuk başlığında yer verilen düzenlemeler uyarınca devir esnasında yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi bulunan devredilen işçinin ücret ile diğer malî ve sosyal haklarının; devrolduğu işyerinde yararlanma hakkına sahip olduğu yeni bir toplu ... sözleşmesi imzalanıncaya kadar, devir öncesinde yürürlüğü devam eden toplu ... sözleşmesi hükümlerine tâbi olacağı anlaşılmaktadır.
3. Davacının nakledildiği işyerinde yeni bir toplu ... sözleşmesi düzenleninceye kadar nakilden önce tâbi olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanmayı sürdürmesi Kanun'un açık hükmünün gereğidir. Bu itibarla söz konusu toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya devam edebilmek için sendika üyeliğinin devamı şartı aranmaz. Aynı şekilde bir başka sendikaya üye olunması yahut işkolu değişikliği toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya devam etme bakımından herhangi bir etki yaratmaz. Esasen Kanun'da "nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları ... toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre, ... belirlenir" denilerek nakledilen işçilerin nakil olunan işyerinde yeni bir toplu ... sözleşmesi düzenleninceye kadar yaşayabilecekleri maddi kayıpların önüne geçilmek istenmiştir. 6360 sayılı Kanun'da nakledilen bir işçiye nakil öncesi tâbi olduğu toplu ... sözleşmesinin uygulanmasına devam olunacağı değil; işçinin ücret, malî ve sosyal haklarının nakil öncesi toplu ... sözleşmesine göre belirleneceği vurgulanmaktadır.
4. Somut uyuşmazlıkta; dava dışı ... İl Özel İdaresinde çalışmakta olan davacının 31.03.2014 tarihinde 6360 sayılı Kanun kapsamında davalı Belediyeye devredildiği, bu tarihte davalıya ait işyerinde ... Sendikasının tarafı olduğu 17.02.2014 imza ve 15.02.2014-14.02.2016 yürürlük tarihli 17 nci Dönem Toplu ... Sözleşmesinin yürürlükte bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının 30.04.2014 tarihinde ... Sendikasına üye olduğu ve bu tarihten itibaren 15.02.2014-14.02.2016 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiği kabul edilmiş ise de varılan bu sonuç 6360 sayılı Kanun'un geçici 1 inci maddesi hükmüne aykırıdır. Davacının yararlanması gerektiği kabul edilen toplu ... sözleşmesinin imza tarihi 17.02.2014 tarihi olup bu tarihte davacı henüz davalı Belediyeye nakledilmemiştir. Kanun hükmünde açıkça "Devredilen veya nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu ... sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir veya nakil işleminden önce tabi oldukları toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre,.. belirlenir." denildiğine göre davacının nakil tarihinden önce düzenlenen toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanması mümkün değildir.
5. Diğer taraftan ... İl Özel İdaresinin tarafı olduğu ve davacının devir tarihinde yararlanma hakkına sahip olduğu bir toplu ... sözleşmesinin mevcut olup olmadığı hususu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Devir tarihinde böyle bir sözleşmenin mevcut olması hâlinde davacının ücret ile diğer malî ve sosyal haklarının yenileri düzenleninceye kadar tâbi olduğu toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre belirleneceğinde tereddüt bulunmamaktadır. Üstelik Kanun hükmü karşısında bu toplu ... sözleşmesinin yürürlük tarihinin bitmesi, davacının taraf sendika üyeliğinin düşmesi yahut sona ermesi gibi hususların da yararlanmanın devamına herhangi bir etkisi yoktur. Davacının devredilen işyerinde yeni bir toplu ... sözleşmesi imzalanıncaya kadar eski toplu ... sözleşmesinin ücret ile diğer mali ve sosyal haklara ilişkin hükümleri ile bağı kopmadığından İl Özel İdaresi işyerinde devir tarihinde yürürlükte bulunan bir toplu ... sözleşmesi olup olmadığının tespiti önem taşımaktadır. Böyle bir sözleşme var ise davacının davalıya nakledildiği tarihten sonra düzenlenen 18. Dönem Toplu ... Sözleşmesinin imza tarihine kadar dava dışı İl Özel İdaresinin taraf olduğu toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiği kabul edilmelidir.
6. Sonuç olarak somut olayda davacının 07.02.2014 imza ve 15.02.2014-14.02.2016 yürürlük tarihli 17 nci Dönem Toplu ... Sözleşmesinden yararlanamayacağı açıktır. 24.....2016 tarihinden önceki döneme ilişkin talepler bakımından davacının devirden önce yararlanma hakkına sahip olduğu bir toplu ... sözleşmesi var ise süresi sona erse bile bu sözleşmeden yararlanmaya devam etmesi; böyle bir toplu ... sözleşmesi yok ise 2012 yılı Eylül ayında geçerli olan ... ... sözleşmesi hükümlerine göre mali ve sosyal hakların belirlenmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi isabetli hatalı olmuştur.
7. Diğer taraftan dosya içeriğindeki bir kısım ücret bordrolarında "sosyal yardım" adı altında bazı tahakkukların bulunduğu ancak Mahkemece değerlendirilmedikleri anlaşılmaktadır. Taraflardan söz konusu ödemelerin nitelikleri sorulup uyuşmazlık konusu alacak kalemlerine ilişkin olduklarının ve davacıya ödendiğinin yöntemince tespiti hâlinde, ilişkin oldukları alacak tutarlarından mahsubu gerektiği hususunun düşünülmemesi hatalı olmuştur. Karar bu yönü ile de eksik incelemeye dayalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.