"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı işyerinde 01.....2006- 04.02.2013 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı Şirket tarafından haklı neden olmadan feshedildiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile 2013 yılı Şubat ayından 4 günlük ücret, yıllık izin, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette 04.11.2008-04.02.2013 tarihleri arasında çalıştığını, işin gereklerini yerine getirmediğinden işine son verildiğini, çalışma süresinin 4 yıl 3 ay 1 gün olduğunu, bu süreye isabet eden kıdem ve ihbar tazminatlarının banka hesabına yatırıldığını, ilk çalışmasının 23.09.2005 tarihinde başladığını ve kıdem ve ihbar tazminatı gerektirmeyecek şekilde bir yılı doldurmadan sona erdiğini, ödenmeyen bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti
Kırıkhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Mahkemesi sıfatıyla yaptığı ilk yargılamada davacının ... sözleşmesine haklı bir sebep olmadan son verildiği ve ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci
Kararın; davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 24.11.2015 tarihli ve 2014/20252 Esas, 2015/23152 Karar sayılı kararı ile sair temyiz itirazları incelenmeksizin, davacının davalıya ait işyerinde hayvan bakımı işinde çalıştığını beyan ettiği, dinlenen tanıkların da davacının hayvan sağımı işinde çalıştığını doğruladığı buna göre Mahkemece davacının yaptığı işin niteliği, tarım işi olup olmadığı, davacının sadece süt sağım ve hayvan bakımı işinde mi çalıştığı yoksa başka işler de yapıp yapmadığı ve 4857 sayılı ... Kanunu (4857 sayılı Kanun) kapsamında değerlendirilebilmesi için 50'den fazla işçinin çalışıp çalışmadığı araştırılmadan ve kamu düzenine ilişkin olan görev hususu değerlendirilmeden ... mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Kırıkhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ... Mahkemesi sıfatıyla bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda görevsizlik kararı verilmiş; karar, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 25.09.2017 tarihli ve 2017/37945 Esas,19157 Karar sayılı kararı ile onanmak suretiyle kesinleşmiştir.
İlgili Mahkemenin görevsizlik kararı üzerine dosya Kırıkhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Mahkemece davalı Şirketin isminin UYAP sistemindeki listede yer almakla birlikte Şirketin kapatıldığına dair Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ve ekli listelerde bir ibare bulunmadığı, şu hâlde davalı Şirketin tüzel kişiliğinin ve faaliyetinin sürdüğü, yargılamaya bozma nedenine göre devam edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz
Kararı, süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe
I.Somut olayda davalı Şirketin Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan KHK'lar ile kapatılan şirketler arasında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin "Dava ve takip usulü" başlıklı 16 ncı maddesi;
“(1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(2) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması sebebiyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.
(4) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz.” şeklindedir.
Mahkemece yapılan araştırma sonucunda, davalı Şirketin UYAP sistemindeki listede KHK ile kapatılan şirketler arasında sayıldığı; ancak Şirketin ticaret sicilinden terkin edilmediği, Kırıkhan'daki tarımsal işletme dışında Şirketin malvarlığının hazineye intikal etmediği, OHAL kapsamında çıkarılan herhangi bir KHK'da Şirketin kapatıldığına dair bir ibare bulunmadığı gerekçesiyle Şirketin tüzel kişiliğinin ve faaliyetinin sürdüğünün kabulüne karar verilmiştir.
Ne var ki Mahkemece davalı Şirketin KHK kapsamında kapatılan şirketlerden olup olmadığı hususu tam ve net olarak tespit edilmediğinden karar, eksik incelemeye dayalıdır.
Mahkemece yapılacak ...; İçişleri Bakanlığından davalının KHK ile kapatılan şirketlerden olup olmadığının sorularak bu husustaki çelişkinin giderilmesidir.
Davalı Şirketin KHK ile kapatılan şirketlerden olduğunun tespiti hâlinde yukarıda açıklandığı üzere, 675 sayılı KHK’nın 16 ncı maddesi kapsamında değerlendirme yapılıp yargılama gideri davacı üzerinde bırakılmak suretiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmelidir.
II. Diğer yandan 4857 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 50'den az işçi çalıştırılan (50 dâhil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz.
Somut uyuşmazlıkta, davacının davalıya ait işyerinde hayvan bakımı işinde çalıştığı ve fesih tarihinde davalı işyerinde 50’den az işçi çalıştığı sabittir.
Şu hâlde davacının yapmış olduğu ..., 4857 sayılı Kanun'a tabi olmadığına göre uyuşmazlığın davacının davalı işyerinde çalıştığı dönemler de gözetilerek 818 sayılı Borçlar Kanunu ile 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'na göre çözülmesi gerekmektedir. Bu husus gözetilmeden 4857 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması, kabul şekline göre hatalı olmuştur.
Sonuç
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.