"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı- karşı davalı vekili; müvekkili Bankanın ... şubesinde görevli ...'ın ... sözleşmesinin 02.08.2000 tarihinde feshedildiğini, Bankadan emekli olan ... şubesinin eski müdürü ... ... ...'ün görev süreleri içerisinde müvekkili Bankayı zarara uğrattıklarını, taşıt kredisi kullandırıldığı hâlde taşıtlara rehin tesis edildiğini, taşıt kredisi ile taksitli kredi kullanıp ödemelerini aksatan firmalara ait risklerin seyyah hesaplarda bekletilerek takibe geçilmediğini, bunun gibi birçok eksik ve hatalı işlemin yapıldığını, davalıların maddi teminat tesis etmeden kredi verdiği firmalar için icra takibine geçildiğini, takiplerin sonuçsuz kaldığını belirterek 52.074.355.858 TL'nin davalı ... ... ...'den, 12.190.009.768 TL'nin davalı ...'dan teftiş raporu tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı- karşı davacı ... vekili karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Kurumun ... şubesinde 1475 sayılı ... Kanunu'na (1475 sayılı Kanun) tabi işçi olarak çalıştığını, ... 20. Noterliğinin Ağustos 2000 tarihli, 19953 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile mülga 1475 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesi uyarınca ... sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, ihtarda gerekçe gösterilmediği gibi mali sorumluluk nedeniyle ihbar ve kıdem tazminatının blokeye alındığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatının faizi ile birlikte davalı Bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı- karşı davacı ... ... ... vekili karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bankanın ... ... şubesi müdürü olarak çalışmakta iken ....07.1999 tarihinde emekli olduğunu, emekliliğinden sonra çalıştığı şubeyle ilgili olarak soruşturma raporu düzenlendiğini, bir kısım kişi ve firmalara teminat almadan kredi verdiğinden bahisle kendisine kıdem tazminatının ödenmediğini, davalının iddialarının yersiz olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunu gerektiren bir hususun bulunmadığını, bir kısım Banka alacakları için davacıdan sonra takibe geçilmediğini, iddia edilen bazı batık kredilerin daha sonra tahsil edildiğini ... sürerek kıdem tazminatının faizi ile birlikte davalı Bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti
Davalı- karşı ... vekili cevap dilekçesinde; müfettiş raporlarının ... taraflı olup bağlayıcılığının bulunmadığını, müvekkilinin Bankada memur olarak çalıştığını ve iddiaların asılsız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı- karşı davacı ... ... ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin şube müdürü olduğunu, ... Taşıyıcılar Kooperatifini kazanmak için büyük gayretler gösterdiğini, kooperatif üyelerini Bankayla ilişkilendirmeyi başardığını, bu çerçevede 30'a yakın kooperatif üyesine kamyon kredisi verildiğini, kamyonların gelmesiyle 27-28 kamyona rehin tesis işleminin yapıldığını, H.B.Y.'nin kamyonunun ambulansla çarpışması sonucu 6 kişinin ölümüne sebep olup hapse girdiğini, 5-6 taksitin ödenmesinin sağlandığını, Ş.S.'nin ise kamyonu devrildiğinden rehin tesis edilemediğini, S.S.'nin araba rehni tesis edildiğini, diğer kredilerde de kefille kredi kullandırıldığını, bunların da kısmen ödemeler yaptığını, müvekkilinin borçlular listesini her ... düzenli olarak Genel Müdürlüğe gönderdiğini, Genel Müdürlük tarafından icra takibi yapılmadığını, bu borçların tamamına yakınının tahsil edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı- karşı davalı .... vekili karşı davalara cevap dilekçesinde; davalı- karşı davacı ... ... ...'ün ... şubesinin eski müdürü olduğunu, görev süresi içerisinde Banka genelgelerine ve bankacılık usul ve mevzuatına aykırı olarak Bankaca düzenlenen teftiş raporunda ayrıntılı olarak belirtilen eksik ve hatalı işlemler neticesinde davalı Bankanın icra takipleri itibarıyla karşı davacılar tarafından 52.074.355.858 TL zarara uğratıldığını belirterek davaların reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak asıl davanın reddine, karşı davaların ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci
Kararın davacı ve karşı davalı Banka vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar Dairemizin 23.02.2009 tarihli ve 2007/38804 Esas, 2009/3147 Karar sayılı kararı ile özetle ve sonuç olarak;
“...Bilirkişi raporunda davacı işverinin zararının olduğu tespit edilmekle birlikte zarar miktarı ... olarak belirlenmediği gibi davalıların kusurlarının oranı da belirlenmiş değildir. Öte yandan zarar oluşmasında davalıların kasıtlarının olması şartı olmayıp ihmallerinin olması da yeterlidir.
Bu nedenle öncelikle bilirkişi raporunda giderilmesi istenilen eksiklikler tamamlandıktan zarar ilişkin takip dosyalarında borç ödemeden aciz belgeleri temin edildikten sonra dosya yeniden bankacılık uygulamaları mevzuatında uzman olan başka bir bilirkişi heyetine verilerek; olay nedeni ile bankanın uğradığı zarar miktarı ve davalıların kusur oranlarının belirlenmesi sağlanmalı, sonucuna göre davalıların kusurları oranında banka zararının davalılardan tahsiline karar verilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçe ile davacı bankanın zararla ilgili davasının reddine karar verilmesi hatalıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın reddine karşı davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı- karşı davalının tüm, davalılar-karşı davacıların aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta; asıl davanın reddine karşı davaların ise ayrı ayrı kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine ..., ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” ve 8 inci maddesi “Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur.” hükmünü içermektedir. Bu hükümler gereği asıl davanın reddi nedeniyle ret vekâlet ücretine ve karşı davaların kabulü nedeniyle davalı- karşı davacılar lehine ayrı ayrı vekâlet ücretlerine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karşı davaların kabulü nedeniyle ... vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
Ne var ki belirtilen yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca hükmün aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Sonuç
Temyiz olunan kararın, hüküm fıkrasında yer alan vekâlet ücretine dair (8) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine;
“8-Asıl davanın reddi nedeniyle 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacı- karşı davalı ... A.Ş.'den alınarak karşı davacılara ödenmesine,
-Karşı davacılar ... ... ... ile ... kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen her bir davalı- karşı davacı için ayrı ayrı olmak üzere 5.100,00’... TL vekâlet ücretinin davacı- karşı davalı ... A.Ş.'den alınarak ayrı ayrı karşı davacılara ödenmesine” bendinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalılar-karşı davacılara iadesine, 26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.