Logo

9. Hukuk Dairesi2022/8820 E. 2022/11614 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının hizmet süresi ve ücretinin tespiti ile alacakların brüt mü yoksa net tutar üzerinden mi hüküm altına alınması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının hizmet süresinin ve ücretinin tespitinde eksik inceleme yapıldığı, sunulan servis fişleri ve tanık beyanlarının tam olarak değerlendirilmediği, gerçek ücretin tespiti için gerekli araştırmaların yapılmadığı ve dosya kapsamındaki tüm delillerin birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 7. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bünyesinde 28.09.1987 tarihinde çırak olarak işe başladığını, 1992-1993 yıllarında askerlik nedeniyle işe ara verdiğini, askerlik dönüşünden sonra tahminen bir hafta kadar sonra 10.11.1993 tarihinde tekrar işe başladığını ve ... sözleşmesinin 22.09.2018 tarihinde davalı işveren tarafından sona erdirildiği tarihe kadar kesintisiz olarak çalıştığını, müvekkilinin hizmet süresinin Sosyal Güvenlik Kurumuna (...) eksik bildirildiğini ve muhtelif zamanlarda farklı işyerlerinde çalışıyormuş gibi gösterildiğini ancak davalı işyerine ait servis form ve fişlerinden müvekkilinin bu tarihlerde davalı işveren için çalıştığının ... olduğunu, müvekkilinin en son ... ücretinin 2.880,00 TL olduğunu, müvekkilinin fazla çalışma yaptığını, dinî bayramlar dışında tüm resmî ve genel tatillerde çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı asıl cevap dilekçesinde; davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, davacı iddialarının haksız olduğunu ve kabul edilemeyeceğini, davacının ... ve işyeri kayıtlarına aykırı iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...Dosya kapsamından ve tanık anlatımlarından anlaşılacağı üzere davalı işveren ... akdini haklı nedenle feshettiğini ispat edememiştir. Davacı daha yüksek ücret ile çalıştığını iddia etmiş ise de bu iddiasını tanık dahil başka delil ile ispat edememiştir. Bu sebeple hüküm kurulurken bilirkişi raporunun 1. ihtimalinde yapılan hesabı hükme esas alınmıştır. Ayrıca bilirkişi raporu ile hesaplanmayan ve mahkememizce kanaat getirilmeyen ihbar tazminatı ve asgari geçim indirimi taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davacının diğer taleplerinin bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlardan ... olmak üzere; 3.261,04 TL kıdem tazminatı, 6.516,01 TL yıllık izin alacağı, ... alacağı üzerinden Yargıtay kararları gözetilerek mahkememizce %30 hakkaniyet indirimi yapılarak 302,70 TL ulusal ... ve genel tatil alacağı, fazla mesai ücreti alacağına ilişkin olarak Yargıtay kararları gözetilerek mahkememizce %30 hakkaniyet indirimi yapılarak 9.581,85 TL fazla mesai alacağına hak kazandığı ..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin ücretinin hatalı olarak eksik belirlendiğini, 30 yıl süresince davalı işyerinde yazar kasa ve televizyon tamiri, POS cihazlarının kurulumu ve tamiri işini yapan ve usta belgesi olan müvekkilinin asgari ücretle çalıştığını kabul etmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, işyerine ait defter kayıtlarının sunulduğunu, bu defter kayıtlarında müvekkilinin 2.880,00 TL ... ücret aldığının yazılı olduğunu, davalı işverenin ... kayıtlarında müvekkilinin 14.12.2016 tarihinde işten çıkışının gösterildiğini, daha sonra da 22.02.2017 tarihinde başka bir işverenin yanında çalıştığını, akabinde de 08.04.2017 tarihinde bu işyerinden de çıkış yaptığının gösterildiğini, ancak söz konusu bu sürelerde müvekkilinin sürekli ve kesintisiz olarak davalı işverenin yanında çalıştığını, dava dilekçesi ekinde sunulan 19.12.2016 ve 28.02.2017 tarihli davalı işyerine ait servis formları ve fişlerden davalının yanında fiili olarak çalışmaya devam ettiginin açık olarak anlaşıldığını, Mahkemece alacak kalemlerinin brüt tutarlar üzerinden hüküm altına alınması gerekirken ... tutarlar üzerinden hüküm kurulmuş olmasının hatalı olduğunu ... sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık .... dâhil olmak üzere dinlenen tüm tanıkların çalışmalarının 1994 yılından sonra başladığının anlaşıldığı; davacının, bordro tanıkları ile ... kayıtları öncesinde çalıştığını mevcut dosya kapsamındaki delillerle ispatlayamadığı, davacının iddia ettiği ücreti dosya kapsamına göre ispatlayamadığından Mahkemece bordro ücreti seçeneği üzerinden yapılan hesaplamaların hükme esas alınmasının yerinde olduğu, alacakların ... olarak hüküm altına alınmasında usule ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ... sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının hizmet süresi ve ücretinin tespiti ile talep konusu alacakların ... tutarlar üzerinden mi brüt tutarlar üzerinden mi hüküm altına alınması gerektiği noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıda yer alan paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. ... hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, ... ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Özellikle iddia edilen çalışma döneminde ... kayıtlarındaki işverenlerin araştırılması ve kayden görünen işverenlerle işçi arasında ... görme ediminin yerine getirilip getirilmediği, kaydın ne şekilde oluştuğu araştırılmalıdır.

3. İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerlerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.

4. Somut uyuşmazlıkta; davacı işçi 28.09.1987 - 22.09.2018 tarihleri arasında askerlik süresi hariç kesintisiz çalıştığını ... sürmüş olup bu konuda işyeri kayıtları ile tanık anlatımlarına dayanmıştır.Davacının davalıya ait işyerinde 1988 yılından önce işe başladığı ve askerlik süresi hariç ... sözleşmesinin sona erdiği tarihe kadar kesintisiz çalıştığı özellikle ortak tanık ....'nün ve davacı tanığı ...'nin beyanları ile dosyadaki diğer bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Buna rağmen sigorta kayıtlarına itibarla davacının 1994 yılında işe başladığının kabulü dosya içeriğine uygun düşmemiştir.

5. Öte yandan, davacının davalı yanındaki çalışma süresinin ispatı hususunda bir kısım servis form ve fişleri sunulmuştur. Sunulan servis fişleri incelendiğinde düzenleyen olarak davacının adı yazmamakla birlikte “R2 servis teknik uzmanı 422707 ...-2” açıklamasını içerdiği anlaşılmıştır. Söz konusu “R2 servis teknik uzmanı 422707 ...-2” açıklaması da dikkate alınarak davacı tarafından ibraz edilen servis form ve fişlerinin iddia edilen dönemde davacı tarafından düzenlenip düzenlenmediği, davalı işveren adına servis hizmetinin davacı tarafından verilip verilmediği belirlenerek sonucuna göre davacının hizmet süresinde kesinti bulunup bulunmadığı değerlendirilmeli ve sonucuna göre hüküm altına alınan alacaklar da bir değerlendirmeye tâbi tutulmalıdır.

6. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, ... sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı ..., işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı ... bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.

7. Dava konusu işyerinde nitelikli bir işçi olarak yaklaşık 30 yıl çalışmış olan davacının asgari ücretle çalıştığının kabulü hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi dosyadaki bilgi ve belgelerle de uyumlu olmamıştır. Davacı tanıklarından...., 2011 yılının üçüncü ayına kadar çalıştığını, tamir kalfası olarak haftada 300,00- 400,00 TL ücret aldığını, davacının ise ustabaşı olduğunu belirtmiştir. Aynı işyerinde 2011 yılına kadar çalışmış olan diğer davacı tanığı, davacının ücretini bilmediğini, ücretlerinin parça parça ödendiğini, buna ilişkin davacı tarafça ibraz edilen kayıtların tutulduğunu açıklamıştır. Hâlen işyerinde çalışmaya devam eden ortak tanık ...., davacının asgari ücret aldığını, işyerinde avans ödemesi yapıldıktan sonra bakiye ücretlerin bankaya yatırıldığını ifade etmiştir. Hâlen işyerinde çalışmaya devam eden diğer ortak tanık .... ise davacı tarafından sunulan avans defteri fotokopisine yönelik olarak, ... içerisinde işverenin çalışanlara davacı dâhil avans ödemesi yaptığı, ... sonundaki bu defterdeki kayıtlar doğrultusunda bakiyenin bankadan ödendiği, davacının asgari ücretten ne kadar fazla ücret aldığını tam olarak bilmediği, davacının usta olduğu ancak kendisine elden verilen miktarı bilmediği yönünde açıklamalarda bulunmuştur.

8. Davacı tarafından dosyaya sunulan ve dinlenen tanıklarca da varlığı doğrulanan avans defteri fotokopisinde de davacı ve diğer çalışanlara her hafta değişik miktarlarda ödeme yapıldığı görülmektedir. Bu kayıtlar ücretin parça parça ödendiğine ilişkin tanık anlatımlarını doğrulamaktadır. Sözü edilen kayıtlara göre davacıya her ... ödenen miktar, çoğunlukla o ayın asgari ücret miktarının üzerindedir. Dosya içeriği ve mevcut deliller karşısında öncelikle tanıkların davacının ücreti ve elden ödemeye ilişkin beyanları arasında çelişkilerin giderilmesi gerektiği açıktır. Bu durumda Mahkemece, bankaya yatırılan miktarların belirlenmesinden sonra her hafta davacıya yapılan ödemeler, tanık anlatımları ve dosyada mevcut ... İstatistik Kurumu emsal ücret bilgileri birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının gerçek ücretinin, bozmadan sonra yapılacak araştırma sonucunda tespit edilecek hizmet süresi de dikkate alınarak belirlenmesi gerekir. Davacının hesaplamaya esas alınan ücret miktarı konusunda eksik inceleme ile karar verilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.