"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki işçilik alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenin yurtdışı projelerinde 2010-2014 yılları arasında işletme elektrikçi bakım sorumlusu olarak 1.870,00 USD net ücret ile çalıştığını, ilaveten prim ödendiğini, davacının çalıştığı dönem içerisinde her türlü giderlerin ücretten bağımsız olarak davalı işveren tarafından karşılandığını, davacının ... sözleşmesinin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedilmesine rağmen davacının işçilik haklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının hiçbir zaman davalı Şirkette çalışmadığını, davacı ile davalı işveren arasında akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığını, davacının müvekkili Şirketin iştiraki olan ... menşeli ... unvanlı firmada çalıştığını, davalı işveren ile ... arasında hissedarlık ilişkisinin bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"... davacının davalı işyerinde 07/10/2010-20/03/2014 tarihleri arasında değişik zamanlarda 3 yıl 5 ay 15 gün çalışmasının olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili müvekkilinin ... akdini davalı işveren tarafından haksız ve bildirimsiz feshedildiğini iddia etmiştir. Davalı ... veren ise öncelikle davacının müvekkilinin çalışanı olmadığını, ...' deki çalışmasının da istifa ile sona erdiğini belirtmiştir. ... akdinin haklı veya geçerle nedenle feshedildiğini ispat yükü davalı ... verendir. Dinlenen tanıklar işten çıkartıldıklarını belirtmiş olup ... yerinde kıdemi olan bir işçinin tazminatlarını yakacak şekilde işten ayrılması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan davalı tarafından da ... akdinin haklı veya geçerli nedenle feshediliği ispat edilemediğinden davacı kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmıştır. Dinlenen tanık beyanlarına göre davacının çalışma döneminin yarısında haftada 6 gün 08:00-19:00 arasında, çalışma döneminin diğer yarısında hafta 6 gün 08:00- 19:00 arasında çalıştığı dolayısıyla fazla mesai yaptığı ve hafta tatili ücretine hak kazandığı, ayrıca ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı bu alacak kalemlerine hak kazanmıştır. Fazla mesai ücreti yönünden ek raporda yapılan hesaplamaya itibar edilmiş yapılan fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacağı hesabına %30 hakkaniyet indirimi uygulanmıştır.
..." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının kendi çalışanı olmadığını ve husumet itirazında bulunduklarını, yargılamanın milletlerarası özel hukuk ilkeleri çerçevesinde ... sözleşmesinin ifa yerinin yurt dışı olmasından dolayı işin yapıldığı işyeri hukukuna göre yapılması gerektiğini, Mahkemece ... hukuku çerçevesinde yargılama yapılmasının hatalı olduğunu, davacının işten kendisinin ayrıldığını, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunmadığını ve istinaf dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Esasında davalı vekilinin istinaf dilekçesinde yazılı itirazların çoğu, emsal dava dosyalarının istinaf dilekçelerinde de yer almakta olup, davalının bu itirazlarının tartışılıp değerlendirildiği, Dairemizin 2021/42 Esas, 2021/17 Karar sayılı kararı temyiz denetiminden de geçmiş olup, davalının benzer nedenlerle yaptığı temyiz başvurusu, Yargıtay 9. H.D nin 12/01/2022 günlü, 2021/12866 Esas, 2022/156 Karar sayılı kararı ile değerlendirilmiş, temyiz itirazların reddine, BAM kararının onanmasına karar verilmiştir. Yukarıda izah edilen hukuki bilgi ve somut olgular ışığında, İDM kararının Dairemizce de benimsenmiş maddi deliller ve hukuksal gerekçelere dayandığı anlaşılmakla, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, davalı vekilinin ileri sürdüğü tüm istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... sözleşmesine hangi ülke hukukunun uygulanması gerektiği, davalıya husumet yönetilip yöneltilemeyeceği ve davacının dava konusu işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa hesaplanması noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 2, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.