"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
EK KARAR TARİHİ : 13.05.2022
SAYISI : 2019/271 E., 2021/2032 K.
DAVA TARİHİ : 24.04.2017
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 3. ... Mahkemesi
SAYISI : 2017/206 E., 2018/386 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 13.05.2022 tarihli ek karar ile davalının temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre Avukat Vural Doğancı'nın davalı Şirket vekili olarak yetkili kılındığı 25.12.2020 tarihli, 59756 yevmiye numaralı vekâletnamenin süreli olduğu ve 31.12.2021 tarihine kadar geçerli olmak üzere verildiği, 21.12.2021 tarihli, 62315 yevmiye numaralı vekâletnamede Avukat Vural Doğancı adının yer almadığı, temyiz harcının tamamlanması için çıkarılan muhtıranın davalı adına Avukat Vural Doğancı'ya 27.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen vekilin, muhtıra tebliğ tarihi itibarıyla davalı Şirketi temsil yetkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, yapılan tebliğin usulüne uygun olduğundan söz edilemeyeceğinden, davalının muhtıra tebliğine rağmen nispi temyiz başvuru harcını süresinde yatırılmaması nedeniyle temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 13.05.2022 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 24.05.2010-11.12.2016 tarihleri arasında, davalıya ait işyerinde mağaza müdürü olarak görev yaptığını, hizmet süresince fazla çalışma yaptığını, aynı şekilde hafta tatili ve genel tatil günlerinde de çalışmaya devam ettiğini, ancak bu çalışmaların karşılığı olan ücretlerinin ödenmediğini, bu durumun Bakanlık müfettişleri tarafından yapılan teftiş sonucunda da tespit edildiğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili Şirkette mağaza müdürü olarak yönetici pozisyonunda çalıştığını, kendisinin ve bağlı olarak çalışan ekibin çalışma saatlerini düzenleyen davacının üst düzey yönetici olduğunu ve bu nedenle fazla çalışma alacağı talep edemeyeceğini, kaldı ki taraflar arasında akdedilen ... sözleşmesinin ücretle ilgili hükmünde davacının aldığı ücretin içinde yasal sınırlar içinde kalmak kaydıyla fazla çalışma ücretinin de dâhil olduğunun açıkça belirtildiğini, davacı ile birlikte tüm çalışanların haftada bir ya da iki gün hafta tatili yaptığını, müvekkili Şirketin faaliyet alanı gereği mağazaların genel tatil ve ... bayram günleri açık ise de davacının idari bir personel olmasından dolayı bugünlerde çalışması zorunlu çalışanlardan olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davacının, hafta tatili günlerinde fiilen çalıştığını her türlü şüpheden uzak bir kesinlikte kanıtlayamadığı ve bu günlerde fiili çalışma iddiasına dayalı ek hafta tatili ücreti talebinin yerinde olmadığı, dinî bayram günlerinin bir günü dışındaki günleri ile diğer tüm genel tatil günlerinde fiilen çalıştığının ve yıllık bazda 270 saate kadar olan fazla çalışmalar ücrete dâhil olduğundan, haftada 5,2 saatlik fazla çalışmaların dışlanması sonucu haftada 15,8 saatlik fazla çalışma yaptığının sübut bulduğu, davalının zamanaşımı savunması üzerine yapılan değerlendirme sonucunda 24.04.2012 tarihinden önceki döneme ilişkin alacakların zamanaşımına uğradığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ıslaha karşı zamanaşımı savunmalarının Mahkemece nazara alınmadığını, davacı tarafça talep edilen alacakların ıslah tarihinden itibaren 5 yıl geriye yönelik olarak zamanaşımına uğradığını, alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi yönünde karar verilmesinin kabulü mümkün olmadığını, davacının çalıştığı mağazalarda mağaza müdürü olarak yönetici sıfatıyla görev yaptığını, kendi vardiyasını ve ekibinin tüm vardiya planını düzenleyerek karara bağlayan üst yönetici konumunda olduğunu, kaldı ki davacı fazla çalışma yapmış olsa dahi işbu fazla çalışmaları işverenin isteği ve talimatı olmaksızın kendi inisiyatifi ile yaptığını, müvekkili Şirketin kurumsal yapısı ve çalışma ilkeleri doğrultusunda davacıya fazla çalışma yapması konusunda bir talimat verilmediğini, arızi olarak işin yoğun olduğu dönemde fazla çalışma yaptığı zamanlarda ise karşılığının kendisine ödendiğini, Mahkemece kabul edilen fazla çalışma süresi hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi kabulünün de mümkün olmadığını, davacı tanıklarının müvekkili Şirket aleyhine dava açmaları nedeniyle davacı ile menfaat birliği içinde olduklarını, beyanlarına itibar edilemeyeceğini, tanıkların tüm çalışma döneminde davacı ile birlikte çalışmadıklarını, davacıya 2016 yılı Eylül ayında yapılan genel tatil ücret alacağı ödenmesinin dikkate alınmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı Şirkete ait işyerinde 24.05.2010-11.12.2016 tarihleri arasında mağaza müdürü olarak çalıştığı, mağazaların açılış ve kapanış saatlerinin belirgin olduğu, davacının çalışmasını kendi belirleyecek nitelikte üst düzey yönetici olmadığı, taraf tanık beyanlarından davacının haftanın 6 günü 07.00-19.30 saatleri arasında günde 1,5 saat ara dinlenme kullanarak çalıştığının anlaşıldığı, yıllık bazda 270 saate kadar fazla çalışma ücretinin ücrete dâhil olduğu kabulü ile haftalık fazla çalışma süresinin 15,8 saat olduğu yönündeki Mahkeme kabulünün dosya kapsamına ve tanık anlatımlarına uygun olduğu, ... bayram ve genel tatil ücreti alacağına yönelik olarak davacıya 2016 yılı Eylül ayı ücret hesap pusulasında 8.042,21 TL ödeme yapıldığı anlaşıldığından bu ödemenin hüküm altına alınan alacak tutarından mahsubunun gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortadan kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesince 13.05.2022 tarihli ek karar ile davalı vekilinin nispi temyiz başvuru harcını çıkarılan muhtıraya rağmen süresinde yatırmadığı gerekçesiyle temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararı ile asıl kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekili ek karara karşı temyiz başvurusunda; davalı adına eksik temyiz harcının yatırılmasına ilişkin muhtıranın tebliğ edildiği Av. Vural Doğancı'nın 2021 yılı Ağustos ayı itibarıyla şirket vekilliğinden ayrılmış olduğunu, bu kapsamda 2022 yılına ilişkin geçerli bir vekâletnamesinin bulunmadığını, zira müvekkili Şirket adına verilen vekâletnamenin süreli olduğunu, harcın yetkili vekil tarafından yatırılmış olmasına rağmen harç tamamlama muhtırasının daha önceki vekile tebliğinin usule aykırı olduğunu, sonuç olarak tebligattan haberdar olunması ile süresi içinde eksik harcın tamamlandığını belirterek ek kararın kaldırılmasını ve esas bakımından temyiz incelemesi yapılmasını talep etmiştir.
2. Davalı asıl karara yönelik temyiz başvurusunda; istinaf başvuru dilekçesindeki sebepleri tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 44, 47 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 13.05.2022 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.