"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Akdağmadeni Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 27.09.2005-27.04.2014 tarihleri arasında davalı Akdağmadeni Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında çalıştığını, atama ile tayin olduğu ... Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında çalışmasına hâlâ devam ettiğini, müvekkilinin çalışmış olduğu davalı Kurumun kamu kurumu olup müvekkilinin de kamu işçisi olduğunu, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun'a (6772 sayılı Kanun) aykırı olarak davacıya ilave tediye alacağının ödenmediğini ... sürerek ödenmeyen birikmiş ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf, cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...25/05/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7144 sayılı Yasa'nın 7. Md. İle 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun 7. Maddesine değişiklik getirilmiştir ve bu değişiklik işbu davayı değişiklikten önceki ve sonraki dönem olarak ikiye ayırarak incelemeyi zorunlu kılmaktadır.
7144 Sayılı Kanun'un 7. Md. hükmü ''..., 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanununun 34. Mdaddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünce imzalanacak işletme düzeyinde toplu ... sözleşmesi kapsamında işyerleridir. '' şeklinde olup SYDV'leri toplu ... sözleşmesi kapsamına almıştır.
Somut olayda dava; 11/09/2017 tarihinde açılmış ve davacının 27/09/2005-27/04/2014 tarihleri arasındaki çalışmasından hak edildiği iddia olunan ilave tediye alacağına ilişkindir dolayısıyla; 7144 sayılı kanun değişikliğinden önceki tarihe ilişkindir.
...Yukarıdaki tüm bu açıklamalar sonucunda; somut olayda davacının SYDV çalışanı olarak 7144 sayılı kanun değişikliğinden önceki tarihlere ilişkin ilave tediye ücret alacağı talebinin tüm yüksek mahkeme içtihatları doğrultusunda ve Anayasa Mahkemesi'nin yukarıda atıf yapılan açıklaması da nazara alınarak reddine karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; Mahkeme kararında Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.....2017 tarihli ve 2016/3 Esas, 2017/4 Karar sayılı kararı ile Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduğunun belirtildiği gerekçesine dayandığını, Mahkemenin kararına esas aldığı İçtihadı Birleştirme Kararının 09.....2017 tarihli olduğunu, oysa sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları ile ilgili Yargıtayın farklı daireleri arasındaki içtihat farklılığının Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.05.2018 tarihli ve 2016/1225 Esas, 2018/1140 Karar sayılı ilâmı ile son bulduğunu, yeni tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı mevcutken eski tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı'nın hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmesinin kabul edilemeyeceğini ... sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...27.02.2008 tarihli ve 26800 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5737 sayılı ... Kanunu'nun 4. maddesinde de, "... özel hukuk tüzel kişiliğine sahiptir." hükmü yer almaktadır.
Bu hükümle de, ... Kanununa göre "Yeni Vakıf" statüsündeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduğu bir kez daha vurgulanmıştır. Dolayısıyla; davacının, Sosyal Yardımlaşma Vakıflarının özel hukuk hükümlerine tabi kamu tüzel kişiliğine sahip oldukları yönündeki değerlendirmesi isabetli değildir.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kısmen kamu kaynağı kullanmaları, kamu kurumu olarak nitelendirilmelerine yeterli bir sebep değildir. Zira; 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma Dayanışma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun 8. maddesinde; Vakfın gelirlerinin, "Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan aktarılacak miktardan, işletme ve iştiraklerden elde edilecek gelirlerden ve diğer gelirlerden" oluşacağı hüküm altına alınmıştır.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı resmi senedinin 5. maddesinde ise, vakfın gelir kaynaklarının "3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma Dayanışma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun 8. maddesinde sayılan gelirler ile nakdi ve ayni, menkul ve gayrimenkul olmak üzere iktisadi değeri olan ... teberrularından oluşacağı" belirtilmektedir.
Bu cümleden hareketle; Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının gelirlerinin, sadece fondan aktarılan pay olmadığı, bunun yanında ... tarafından yapılan ve iktisadi değeri olan bağışların da bulunduğu görülmektedir.
Ayrıca mezkûr Vakıf Resmi Senedinin 14, 15, 16 ve 17. maddeleri incelendiğinde; Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının, ... Medeni Kanunu ve ... Medeni Kanununa Göre Kurulan ... Hakkında Tüzük hükümlerine göre faaliyet gösterdikleri açıktır.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları personelinin kamudaki geçici ve/veya sözleşmeli işçi statüsünde olmadığı yönündeki kamu uygulamaları da bu şekildedir.
İzah edilen sebeplerle, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan ayrı birer özel hukuk tüzel kişisi olan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının izah edilen hukuki statüleri nazara alınarak personelleri hakkında 6772 sayılı Kanunun uygulanması mümkün görünmemektedir.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının oluşumuna bakılacak olursa Mütevelli Heyet üyelerinin neredeyse yarısı sivil üyelerden oluşmaktadır. 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşmayı ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun 7. maddesinde; İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları Mütevelli Heyetinde 1 adet belediye başkanı, 1 adet köy muhtarı, 1 adet mahalle muhtarı, 1 adet sivil toplum kuruluşu yöneticisi, 2 adet hayırsever vatandaşın görev alacağı belirtilmektedir.
Mütevelli Heyet tarafından oyçokluğu ile karar alan ve uygulayan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 12 üyesinden 6'sının seçilerek gelen kişiler olduğu nazara alındığında, bu Vakıfların kamu kurumu olarak telakki edilmesi düşünülemez.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının Vakıf statüsü, mevcut hukuki yapısı, gelirleri ve konuya ilişkin yargı kararlarıyla birlikte değerlendirildiğinde, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan ayrı bir özel hukuk tüzel kişiliğine sahip, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kamu kurumu vasfında olmadığı, Vakıf çalışanlarının da fon personeli olarak telakki edilemeyeceği cihetle, 6772 sayılı Kanun kapsamındaki kamu kurumlarından olmadığı açıktır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 09.....2017 gün ve 2016/3 esas sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere herbir vakfın özel hukuk tüzel kişiliğini haiz, ayrı ve bağımsız işveren olduğu belirlendiğinden ve kamu tüzel kişiliği de bulunmadığından ilave tediye isteminin reddedilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.."
... BAM 7. HD 2019/2963 E.-2021/1543 K. 02.....2021 T. ; ... BAM 6. HD 2019/3270 e.-2021/2434 K. 07.10.2021 T. ; ... BAM 8. HD 2019/2933 E.-2021/2074 K. 23.09.2021 T. içtihatları da aynı yöndedir.
..." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ... sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında çalışan davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamayacağı konusundadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6772 sayılı Kanun hükümleri,
2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.....2017 tarihli ve 2016/3 Esas, 2017/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
osyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.