"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : TESPİT
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 02/05/2018 tarihli ve 2017/77 Esas, 2018/33 Karar sayılı kararı ile davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin ....11.2020 tarihli, 2018/3141 Esas ve 2020/1216 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve dosyanın yeniden inceleme yapılmak üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddi ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi ve 355 inci maddesi gereğince düzeltilmek üzere ortadan kaldırılmasına ve davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Belediyesinde çalışmakta iken 13.02.2011 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (6111 sayılı Kanun) ile ihtiyaç fazlası işçi olarak .../... Mili Eğitim Müdürlüğüne atandığı, davacının ... Belediyesindeki çalışmalarında 01.03.2011-28.02.2013 tarihleri arasında Belediye ile imzalanan toplu ... sözleşmesinin geçerli olduğunu, bu toplu ... sözleşmesinin uygulama süresi içerisinde davalı tarafa atanarak geldiğini, davacının ... Belediyesinden ... İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atanması sırasında tüm hak ve alacakları ile özlük hakları saklı ve korunaklı bir şekilde geçtiğini, 6111 sayılı Kanun uyarınca koruma altına aldığını, 10.08.2011 tarihli İçişleri Bakanlığının 2011/45 sayılı Genelgesinin İlke, Usul ve Esaslara ilişkin bölümünün (r) fıkrasında da bu hususun özellikle belirtildiğini, davacının nakil tarihinde yürürlükte olan ve sonraki dönemde de geçerli olan toplu ... sözleşmesinin 40 ıncı maddesinde "gündelik ücrete işçilerin aynı ... yerlerinde geçirmiş olduğu her yıl için 16 kuruş kıdemlilik zammı eklenir." hükmünün bulunduğunu, buna göre toplu ... sözleşmesi süresi içerisinde aynı işyerinde veya kanun ile devredilen işverenler nezdinde yapılan çalışmaların karşılığında her yıl için kıdem zammı uygulanması gerektiğini beyanla davacıya 01.03.2011-28.02.2013 tarihleri arasında davalı ve bağlı işverenler nezdinde geçen çalışmalarında toplu ... sözleşmesinin 40 ncı maddesi uyarınca kıdem zammı uygulanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin dayanaksız, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddinin gerektiğini, 6100 sayılı Kanun'un 114 ve 115 inci maddeleri ile dava şartları düzenlenirken ikinci ayrım 116 ve 117 nci maddelerinde ilk itirazlara yer verildiğini, söz konusu 114 üncü madde hükmü dikkate alındığında davanın husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini, davalı olarak gösterilen ... Milli Eğitim Müdürlüğünün tüzel kişiliği bulunmadığını, bu sebeple tüzel kişiliği bulunmayan Kurumun davada davalı olarak gösterilemeyeceğini, davanın bu yönlerden bile reddinin gerektiğini, husumet itirazında bulunduğunu, davacının iddia ettiği kıdem zammının ücretine yansıtıldığını, ücret bordro kayıtlarından da anlaşılacağı üzere faizi ile birlikte hesaplanmış olan 2,52 TL kıdem zammının davacının ücretine yansıtıldığını, dava konusu oluşmadığından dolayı haksız davanın reddinin gerektiğini, davacının bu kıdem zammı meblağının üstünde talebi varsa davanın reddini talep ettiklerini, dayanılan hükmün toplu ... sözleşmesinin 40 ıncı maddesinin (a) bendi olduğunu ve "gündelik ücrete işçilerin aynı ... verene bağlı ... yerlerinde geçirmiş olduğu her yıl için 16 kuruş kıdemlilik zammı eklenir." şeklindeki hükümde işyerlerinde "geçirmiş olduğu her yıl" ifadesinin geçtiğini, dolayısı ile toplam meblağın 2,52 TL'yi bulduğunu, davacıya ödenmiş olan 2,52 TL'nin üstündeki meblağlar için davayı kabul anlamına gelmemek ile birlikte söz konusu meblağlar yönünden zamanaşımı def'inde bulunduklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...Davacının ataması 6111 sayılı yasanın 166 maddesine göre yapılmış olup, bu atama ile davacının işyeri değişmiş olsa bile davacının işyeri bir kamu kurumu olup, her iki işvereni de kamu kurumu olduğundan kıdem süresinin hesabında her iki kurumda geçen sürenin toplamı esas alınması gerekmektedir. Yine yasada açıkça ifade edildiği üzere; devredilen işçinin ücret ve diğer haklarının yeni ... düzenleninceye kadar eski ... hükümlerinden yararlanmaya devam edeceği yönünde olup, davalı kurum tarafından gönderilen 12/04/2021 tarihli müzekkere cevabından davacının işvereni olan davalı kurum ile davacının üyesi olduğu sendika arasında herhangi bir ... imzalanmadığından davacının önceki işvereni ile akdedilen ... hükümlerinden yararlanması gerekmektedir.
Her ne kadar davacının ataması başka bir kuruma yapılmış ise de; her iki kurumun kamu kurumu olduğu, davacının rızasına bakılmadığı, davacının rızasına bakılsa bile; işçi aleyhine bir düzenleme yapılamayacağı, yapılsa bile işçinin rızasının gerektiği, davacının ... Belediye Başkanlığı nezdindeki çalışması ile davalı nezdindeki çalışma sürelerinin birbirinin devamı olduğu her iki sürenin toplamı esas alınarak kıdem zammı ödemesinin hesaplanması gerektiği kanaatine varılmış, davalı kurum tarafından gönderilen 12/04/2021 tarihli müzekkere cevabından davacının işvereni olan davalı kurum ile davacının üyesi olduğu sendika arasında herhangi bir ... imzalanmadığı, davacının üyesi olduğu sendika ile davacının önceki işvereni olan ... Belediye Başkanlığı arasında akdedilen 01/03/2011 başlangıç tarihli, 28/02/2013 bitiş tarihli ... bulunduğu anlaşıldığından davacının ... akdinin devredildiği 04/11/2011 tarihinden ...'in bitiş tarihi olan 28/02/2013 tarihine kadar kıdem zammı düzenlemesinden yararlandırılması gerektiği..."
gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; görev itirazı ile zamanaşımı def'inde bulunduğunu, davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, kıdem zammı alacağının ücretine yansıtıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...Somut olayda, güncel Yargıtay kararları dikkate alındığında, davacının Belediye ... Sendikası ile ... Belediye Başkanlığı arasında bağıtlanan ve 01.03.2011-28.02.2013 yürürlük süreli Toplu ... Sözleşmesi'nin 40. maddesinde bahsi geçen Kıdem Zammı düzenlemesinden 17.11.2011-28.02.2013 tarihler ile sınırlı olmak kaydı ile yararlandırılması gerektiğinin tespitine ilişkin talebinin ... davasına konu edilebileceği, ... davası açılmadan sadece tespit istenmesinde güncel ve hukuki bir yararın bulunmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır...." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi ve 355 inci maddeleri gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünün düzeltilmek üzere ortadan kaldırılmasına davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin yürürlükte olan ve davalı tarafa atandığı süre içerisinde de geçerli olan toplu ... sözleşmesinin 40 ıncı maddesine göre “gündelik ücrete işçilerin aynı işverene bağlı işyerlerinde geçirmiş olduğu her yıl için 16 Kuruş kıdemlilik zammı eklenir” hükmünün uygulanması gerektiğinin tespitinin talep edildiğini, bu hususta o döneme ait onanmış mahkeme kararı da sunulduğunu, istinaf mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, zira 6100 sayılı Kanun'un belirsiz alacak ve tespit davası başlıklı bölümünde; kısmi ... davasının açılabildiği hâllerde, tespit davası da açılabileceği ve bu durumda hukuki yararın var olduğunun kabul edildiğini, açılan davanın müvekkili açısından sadece ... davası olmadığını, dava tarihinden sonraki tüm ücretlerini etkileyebilecek mahiyette bulunması sebebiyle bundan sonraki süreçte de faydasına olacak işbu davayı açmasında hukuki yararının olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının, davalıya ait işyerinde geçen çalışmalarında toplu ... sözleşmesinin kıdem zammına ilişkin hükmünden yararlandırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 106 ncı maddesi ve 114 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6111 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve altıncı fıkra hükümleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 53 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.