Logo

9. Hukuk Dairesi2023/10076 E. 2023/15862 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 4857 sayılı Kanun'un 92. maddesi kapsamında düzenlenen iş müfettişi raporuna itiraz davasında, husumetin kime yöneltilmesi gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporlara karşı açılan davalarda, raporun düzenlenmesine sebebiyet veren şikayet veya ihbar üzerine hareket edilmişse, davanın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na ve kimlikleri tespit edilebilen şikayetçi veya ihbarcı işçiye yöneltilmesi gerektiği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1258 E., 2022/2250 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/384 E., 2018/944 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirkete ait otel işletmesinde ... Teftiş Kurulu tarafından gerçekleştirilen teftiş sonrasında, çalışanlara fazla çalışma ücreti alacaklarını ödemediğine dair rapor düzenlendiğini ve ayrıca davacı aleyhine idari para cezası verildiğini, idari para cezasına karşı sulh ceza hâkimliğinde açılan davanın derdest olduğunu, raporda yer alan tespitlerin gerçeği yansıtmadığını, zira müvekkili Şirkete ait otelde fazla çalışma yapılması hâlinde karşılığı ücretlerin bordrolara yansıtılarak ödendiğini, raporda yanlış hesaplama yapıldığını, Mayıs ve Haziran aylarında düşük kapasite ile çalışıldığını, bu aylara ait bordrolarında ek kazanç olarak ödenen fazla çalışma ücretlerinin dikkate alınmayıp hesap dışında tutulduğunu, oteldeki çalışma düzeninde işçilerin yaptıkları işlere uygun olarak farklı saat aralıklarında çalıştıklarını, bu çalışma saatleri dışında zaman zaman 30 dakika ile 1,5 saat arasında fazla çalışma yapıldığını, fazla çalışma yapılmış olması hâlinde bu fazla çalışma ücretlerinin %50 zamlı olarak kendilerine ödendiğini, 2017 yılı Ağustos ayından itibaren, teftiş sırasında davalı Kuruma sunulan çalışma saatlerinin uygulanmaya başlandığını ve puantaj tablosu yapılmaya başlandığını, davalı Kurumun ... müfettişleri tarafından gerçekleştirilen teftiş sonucu düzenlenen rapordaki tespit ve değerlendirmelerinin gerçeğe aykırı olduğunu ve fiilî durumu yansıtmadığını ileri sürerek müvekkili Şirket aleyhine olan kısımlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davada hasım sıfatlarının bulunmadığını, bu tür davaların taraflarının işçi ile işveren olduğunu, işlemin ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapıldığını, husumetin taraflarına yöneltilmeyeceğini, dava konusu rapor düzenleyen ... Teftiş Kurulu Başkanlığının adresinin ...'de olduğunu ve davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, davalı işyeri hakkında, çalışma sürelerinin düzensiz olduğu ve fazla çalışma ücretlerinin ödenmediği iddiasıyla ihbarda bulunulması üzerine işyerinde inceleme yapıldığını, örnekleme olarak 01.09.2016-31.08.2017 tarihleri arasındaki döneme ilişkin işçi ücret kayıtlarının incelendiğini, haftalık çalışma planlarında tespit edilen ve işçi ifadelerindeki çalışma sürelerinin karşılaştırması sonucu davacı işyerince ödenen fazla çalışma ücretlerinin eksik olduğu işçilerin fazla çalışma ücreti alacaklarının bulunduğunun tespit edildiğini, buna ilişkin tabloların işçi bazında düzenlendiği ve hangi işçinin ne kadar alacaklı olduğunun ... ... belirtildiğini, davacı işyerinde haftalık 45 saatin üzerinde çalışma yapıldığının, ... müfettişine ifade veren işçilerin beyanlarından sabit olduğunu savunarak davanın öncelikle usulden, aksi hâlde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... müfettişlerinin işçi alacaklarına ilişkin tespitlerine yönelik açılan davaların hukuki niteliği ile buna bağlı olarak somut olayda dava şartlarının bulunup bulunmadığının çözülmesi gerekli hukuki problemi oluşturduğu, 4857 sayılı ... Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 91 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan düzenleme gereği, ... sözleşmesi fiilen sona eren işçilerin kanundan, ... ve toplu ... sözleşmesinden doğan ... alacaklarına ilişkin şikâyetlerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge müdürlüklerince inceleneceği, aynı Kanun'un 92 nci maddesinin üçüncü fıkrasında ise ... müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili ... mahkemesine itiraz edilebileceğinin düzenlendiği, diğer taraftan dava çeşitlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 05 ila 113 üncü maddeleri arasında düzenlendiği, bu bağlamda 4857 sayılı Kanun’un 92 nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre ... müfettişi raporlarına karşı açılan davaların, işçilerin ... başvuruları üzerine ... müfettişi tarafından işçi alacaklarına ilişkin yapılan tespitlere karşı olduğu, işçi tarafından, yapılan tespitin eksik olduğu ve daha fazla alacağı bulunduğu gerekçesiyle itiraz ediliyorsa davanın eda davası olduğu, işveren tarafından, yapılan tespitin hatalı olduğu ve tamamen ya da kısmen borçlu olmadığı gerekçesiyle itiraz ediliyorsa davanın menfi tespit davası niteliğinde olduğu, bu durumda ... müfettişi raporlarının işçilerin alacaklarına yönelik kısımlarına karşı işçi ya da işveren tarafından açılacak davalar, yerine göre eda davası yerine göre ise menfi tespit davası özelliği göstermekte olup her hâlükârda bu davaların taraflarının işçi ve işveren olduğu ve davalı Kurumun davada taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvurusunda; davalı Kurumun husumet itirazının bulunmadığını, husumet ehliyetinin Mahkemece resen nazara alınamayacağını, 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri gereğince ... müfettişleri tarafından tutulan tutanakların aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olduğunu ve davacı müvekkilinin raporun iptalini talep etmekte hukuki yararı bulunduğunu, konuya ilişkin emsal yargı kararları gereğince Bakanlığa şikâyette bulunan işçilerin de davaya dâhil edilerek tarafların delilleri toplandıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken somut olaya uymayan, husumet yokluğu nedeniyle usulden ret kararının hatalı olduğunu, para cezasının iptali talebi ile açılan davanın derdest olduğunu, müvekkili Şirkete ait otelde fazla çalışma yapılması hâlinde fazla çalışma karşılığı ödemelerin mutlaka bordrolara yansıtıldığını, raporda yer alan, bu ücretlerin bordrolara eksik tutarda yansıtıldığı tespitinin hatalı olduğunu, aynı şekilde teftiş raporundaki ödenmesi gereken fazla çalışmanın brüt ücretleri olarak belirtilen miktarların ne şekilde hesaplandığının belli olmadığını, müvekkili tarafından gerçek tutarlar üzerinden bordro tahakkuku yapıldığını, buna rağmen işçilere hiç ödeme yapılmamış gibi fazla çalışma ücretini içerir yeniden tahakkuk çıkartıldığını, bordrolar ile ödenen fazla çalışma ücretlerinin dikkate alınmadığını, çalışanların ücret zammı Temmuz ayında uygulanarak ücrete dâhil edildiğini, işçilere çalışma saatleri üzerinden ödeme yapıldığına ilişkin beyanda bulunan personel müdürü Ü.Ö'nün ifadesine değer verilmemesinin kabul edilemez olduğunu, otel işletmesi olarak faaliyet gösteren davalı işyerinin kasım ve mart ayları arasındaki dönemde kapalı olması nedeniyle fazla çalışma yapılmasının mümkün olmadığını, raporda belirtilen çalışma saatlerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyanla İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılıp işin esasına girilerek teftiş raporun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davaların tarafı işçi ve işveren olduğu gerekçesi ile davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verildiği, işçi şikâyeti sonucu raporlara karşı davanın Bakanlık aleyhine açılabileceği, davacı tarafça ... Kurumu aleyhine açıldığından Mahkemece netice itibarıyla pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvurusunda; istinaf başvurusundaki sebepleri tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu hakkında yeterli inceleme yapılmadan karar verildiğini belirterek ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4857 sayılı Kanun'un 92 nci maddesi kapsamında tespit tutanağına itiraz ve menfi tespit istemiyle açılan davada taraf teşkili ile tutanakta adı geçen işçilere husumet yöneltilmesi gerekip gerekmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 114 ve 115 inci maddeleri ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı Kanun'un 91 inci maddesinin ikinci fıkrası şu şekildedir:

"...

(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/77 md.; Değişik fıkra: 12/10/2017-7036/13 md.) İşçilerin kanundan, ... ve toplu ... sözleşmesinden doğan ... alacaklarına ilişkin başvuruları üzerine, ... sözleşmesinin devam etmesi kaydıyla birinci fıkra hükmü uyarınca işlem yapılabilir.

...'

3. 4857 sayılı Kanun'un 92 nci maddesi ise söyledir:

"91 inci madde hükmünün uygulanması için ... hayatının izlenmesi, denetlenmesi ve teftişiyle ödevli olan ... müfettişleri, işyerlerini ve eklentilerini, işin yürütülmesi tarzını ve ilgili belgeleri, araç ve gereçleri, cihaz ve makineleri, ham ve işlenmiş maddelerle, ... için gerekli olan malzemeyi 93 üncü maddede yazılı esaslara uyarak gerektiği zamanlarda ve işçilerin yaşamına, sağlığına, güvenliğine, eğitimine, dinlenmesine veya oturup yatmasına ilişkin tesis ve tertipleri her zaman görmek, araştırmak ve incelemek ve bu Kanunla suç sayılan eylemlere rastladığı zaman bu hususta Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte açıklanan şekillerde bu halleri önlemek yetkisine sahiptirler.

(Değişik ikinci fıkra: 13/2/2011-6111/78 md.) Teftiş, denetleme ve incelemeler sırasında işverenler, işçiler ve bu işle ilgili görülen başka kişiler izleme, denetleme ve teftişle görevli ... müfettişleri (…)tarafından çağrıldıkları zaman gelmek, ifade ve bilgi vermek, gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek; ... müfettişlerinin birinci fıkrada yazılı görevlerini yapmaları için kendilerine her çeşit kolaylığı göstermek, bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler.

(Değişik üçüncü fıkra: 13/2/2011-6111/78 md.) Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili ... müfettişleri (…) tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. ... müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili ... mahkemesine itiraz edilebilir. ... mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanunun 8 inci maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması ... mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez."

4. 31.10.2012 tarihli ve 28543 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Teftiş Kurulu Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) 43, 44, 45, 46 ve 47 nci maddeleri.

5. 19.04.2022 tarihli ve 31814 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ... Teftişi Hakkında Yönetmelik hükümleri.

2. Değerlendirme

1.Devletin çalışma hayatını izlemek, denetlemek ve teftişe yetkili ... müfettişlerinin genel çalışma planı işin yürütümü ile ... sağlığı ve güvenliği teftişleri için ayrı ayrı hazırlanır. Biçimi bakımından ... teftişi faaliyetleri, programlı teftiş ve incelemelerden oluşan program dışı teftiş olmak üzere planlanır. Programlı teftiş, genel çalışma planı kapsamında programlanan ve çalışma hayatındaki sorunların değerlendirilmesi ve önceliklendirilmesi sonucu işyerlerinde gerçekleştirilen teftişlerdir. Buna karşılık incelemelerden oluşan teftiş ise programlı teftiş dışında çalışma mevzuatı ile ilgili talep üzerine veya ... Teftiş Kuruluna intikal ettirilen evraklardan teftiş hizmetiyle bağdaşır nitelikte olanların teftiş programına alınması sonucu işyerlerinde gerçekleştirilen teftişlerdir.

2. ... teftişi sonucunda düzenlenecek rapor türleri, yapılan teftişin niteliğine göre değişiklik gösterir. Programlı teftiş sonucunda düzenlenecek rapor, programlı teftiş raporu iken programlı teftiş kapsamı dışında, çalışma mevzuatı ile ilgili olarak işyerlerinde gerçekleştirilen teftişler sonucu düzenlenen rapor inceleme raporu yahut ... Teftişi Hakkında Yönetmelik'in 12 nci maddesinde ifade edildiği şekliyle program dışı teftiş raporudur.

3. Yönetmelik'in 43 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre 4857 sayılı Kanun'un 91 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yapılan işçi şikâyetleri incelemesi işlemlerinin teftişi, ... teftişi faaliyetleri kapsamında planlanır ve yürütülür. ... Teftişi Hakkında Yönetmelik'in 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde de benzer şekilde bir hükme yer verilmiş ve çalışma mevzuatı ile ilgili ihbar, şikâyet ve benzeri talepler üzerine Başkanlığa intikal ettirilen evrakların teftiş programına alınması sonucu işyerlerinde program dışı teftişler yapılabileceği ifade edilmiştir.

4. Program dışı teftiş ya da incelemelerden oluşan teftiş olarak adlandırılabilecek teftiş sonucunda düzenlenen tutanaklar da gerek 4857 sayılı Kanun'un 92 nci maddesinin üçüncü fıkrası gerekse ... Teftişi Hakkında Yönetmelik'in 11 inci maddesi uyarınca aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.

5. Bu açıklamalara göre şikâyet veya ihbar üzerine yapılan program dışı teftiş sonucunda düzenlenen rapor ve tutanaklara itiraz edilmesi hâlinde davanın şikâyetçi veya ihbar eden işçiye de yöneltilmesi gerekir. Ancak işçinin kimliğinin belirlenememesi durumunda şikâyetçi veya ihbar eden işçiye husumet yöneltilmeden davaya devam edilmelidir. Davanın şikâyetçi veya ihbar eden işçiye yöneltilmesi gerekliliği, salt teftiş sonucunda düzenlenen tutanaklar ve raporlarda adı geçen işçiler bakımından aranmaz. Şikâyetçi veya ihbar eden işçi konumunda olmadığı sürece tutanakta adı geçen işçilere husumet yöneltilmesi gerekli değildir.

6. Somut uyuşmazlıkta, dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı işverence çalışma sürelerine riayet edilmediği ve fazla çalışma yapan işçilere bu çalışmaları karşılığı ücretlerinin eksik ödendiği yönünde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ihbar hattına yapılan şikâyet üzerine başlatılan teftiş sonucunda, ... müfettişlerince, işçilerin fazla çalışma ücreti alacaklarının eksik ödendiğine dair tespitler içeren teftiş raporunun düzenlendiği anlaşılmaktadır. Dava konusu yapılan inceleme raporundaki tespitler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... müfettişi tarafından yapılmış olmakla, davanın anılan Bakanlık ve kimliklerinin belirlenebilmesi hâlinde ihbar hattına şikâyette bulunan işçi/işçiler aleyhine açılması gerekirken tespit ile ilgisi bulunmayan ... ... Kurumu Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilmesi temsilcide hata mahiyetindedir.

7. Şu hâlde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken ...; davacıya davasını doğru hasma yöneltmesi için süre verilerek adı geçen Bakanlığın ve kimlik bilgileri tespit edilebilen şikâyetçi işçi ya da işçilerin yöntemince davaya dâhil edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesidir. Bu yön gözetilmeden, yazılı şekilde davalının ... olduğunun kabulü ile sonuca gidilmesi ve davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.