Logo

9. Hukuk Dairesi2023/10125 E. 2023/13604 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işveren nezdinde çalıştığı dönemde hak ettiğini iddia ettiği prim alacaklarının ödenip ödenmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davacının iddia ettiği prim alacaklarının ödenmiş olduğu ve hatta davacıya ödenen primlerin hak ettiğinden fazla olduğu, davacı tarafın ise aksini ispatlayamadığı değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/581 E., 2023/404 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 26. ... Mahkemesi

SAYISI : 2017/270 E., 2021/38 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.10.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 01.02.2002 tarihinden ... sözleşmesinin feshedildiği 03.11.2016 tarihine kadar davalı işyerinde aralıksız çalıştığını, bu zaman zarfında 14 projeyi bitirdiğini, bir projeyi başlayıp iki projeninde ön sözleşmesini yaptığını, davacının çalıştığı dönem içerisinde dünyanın en prestijli projelerinde görev aldığını ve davalı Şirkete büyük başarılar kazandırdığını, davalı Şirkette baştan beri proje bazlı prim sistemi uygulandığını, Şirket uygulamalarında her proje için işi alma primi, evre primi ve ... bitirme primi olmak üzere 3 türlü prim uygulaması olduğunu, Şirket uygulamalarında proje tamamlanmadan işten ayrılan personele de projede çalışmışlık durumuna göre prim ödemesi yapıldığını ancak müvekkilin işten ayrıldıktan sonra ki projelerden ... alma ve ... bitirme primlerinin ödenmediğini ileri sürerek prim alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının işverenin güvenini kötüye kullanması nedeniyle ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, fesih tarihi olan 03.11.2016 tarihi itibarıyla ile hak etmiş olduğu ücret ve yıllık izin ücretinin davacıya ödendiğini, davacının üst düzey yönetici olması nedeniyle proje bütçelerinin gerçek dışı hazırlandığını, bu nedenle servet değerinde ücretler aldığını, işverenin güvenini sarstığını, suç teşkil eden eylem ve işlemler yaptığını, üst yönetici olarak etik kurallara aykırı bir şekilde kendisine ve fikir ve eylem birliği içerisinde olduğu yakınlarına yüksek ücretler ve jestiyonlar takdir ettiğini, davacının yönetici sıfatıyla işlediği suç teşkil eden işlemler nedeniyle davacı ve davacı ile birlikte çalışan arkadaşları hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının prim adı altında aldığı ve çok yüksek tutarlarda olan ödemelerin Şirket sahibi tarafından hiçbir zaman onaylanmadığını, davacının ücret, prim ve bunlar gibi ödemelere ilişkin kuralları kendisinin koyup kendisinin uyguladığını, Şirkette genel olarak uygulanan bir prim sisteminin bulunmadığını, davacı tarafça sunulan belgelerin gerçek ve Şirketi bağlayan belgeler olmadığını, davacının bu sistemi yetkisiz ve üst yönetiminin bilgisi dışında kendisinin hazırlayıp uygulamaya koyduğunu, talep edebileceği bir prim alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 16.09.2019 tarihli raporda yapılan incelemeler ve tespitler sonucunda davacının davaya konu projeler için dava tarihine kadar 910.795,00 USD prim almış olduğu, kesin kabulleri ve ... bitimi yapılmayan projelerden dahi primler aldığı ve davacının başkaca talep edebileceği bir prim alacağının olmadığının belirtildiği, davacı vekilinin rapora itirazları kapsamında; davalı Şirketin işyerinde yapılan tüm işlem ve projeler ve bu dönemdeki ticari defter ve kayıtlar üzerinde talimat Mahkemesince seçilecek hukukçu, mali müşavir ve elektrik ve elektronik mühendisi bilirkişiler marifetiyle yerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor tanziminin istendiği, ... 24. ... Mahkemesi Hakimliğine yazılan talimat üzerine buraca oluşturulan 27.10.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda sonuç olarak rapor içerisinde zikredilen kapsamda yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde davalı Şirketin projelerine göre gerçekleşen kar miktarının 705.583.742,00 USD olduğu, dağıtılacak primlerin ise %1-3 arasında veya çalışan beyanlardan %3,5 olması hâlinde bile üst yönetime kesin kabullerden sonra ödenecek olan %30-40 arası prim olduğu, dağıtılacak prim oranı %3,5 olması hâlinde dahi 24.695.430,97 USD olacağı, bunun %40'ının en çok 9.878,172,00 USD olabileceği, 99 kişiden oluşan üst yönetime en çok 99.779,52 USD kişi başı prim dağıtılacağı, davacıya 910.795,00 USD prim ödemesi yapıldığından kesin kabullerin yapılmış olsa dahi davacı tarafın prim alacağının olamayacağı sonucuna varıldığı, birbirleriyle uyumlu bilirkişi heyet raporları kapsamında davacının talep edebilecek ve ödenmemiş prim alacağı bulunduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davacının davalı Şirket nezdinde 01.02.2002-03.11.2016 tarihleri arasında uzun yıllar üst düzey yönetici pozisyonunda çalıştığını, davacının ... sözleşmesinin 10 farklı proje bazında ayrı ayrı hak etmiş olduğu yüklü miktarda prim alacağını ödememek amacı ile davalı tarafça haksız olarak feshedildiğini, verilen kararda salt bilirkişi raporunun dayanak alındığının anlaşıldığını, istinaf dilekçelerinde ayrıntıları ile belirttikleri şekilde prim alacağının bulunduğunu, davalı Şirkette prim ödemelerinin işyeri uygulaması hâline dönüştüğünü, ... alma primi, evre primleri ve ... bitim primi olarak uygulanmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan taraf delilleri, dinlenen tanık beyanları, dosya kapsamında aldırılan 16.09.2019 tarihli bilirkişi heyeti raporu içeriği, bu rapora davacı tarafın itirazları üzerine yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 27.10.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporu içeriği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, davacının ödenmemiş prim alacağı bulunmadığı, hatta dağıtılacak kişi başı prim ödemesinin çok üzerinde davacıya prim ödemesi yapıldığının tespit edildiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının prim alacağının ispatı ve hesaplanması noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.