"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2022/241 E., 2023/43 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen işçilik alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararın taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Üniversitesi (...) Rektörlüğüne bağlı ... Hastanesinde hizmet ihalesi alan şirketlerde aralıksız olarak devam ettiğini, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile kadroya geçirildiğini ve hâlen hastaneye bağlı kadrolu işçi olarak görevine devam ettiğini, alt işveren şirketlerde çalışırken şirketler ile asıl işveren arasında yapılan ihalede ödenecek çıplak ücretin asgari ücretin en az % ... fazlası olarak düzenlendiğini ve işçilerin mevcut ücret ve sosyal hakları korunarak sürekli işçi kadrosuna geçişlerinin yapıldığını, davacının davalı Kurumla belirsiz süreli ... sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmenin 4/a maddesinde ücretinin asgari ücret+ varsa % fazlası şeklinde hüküm altına alındığını, davacının ücretlerinin sözleşmede kararlaştırılan şekilde tespit edilmesi gerektiğini, 01.01.2019 tarihinden sonraki dönemi dava konusu ettiklerini, davacının 2018 Aralık ayındaki ücretinin 01.01.2019 tarihinden itibaren düşürüldüğünü ileri sürerek bir kısım fark işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 ve 24 ncü maddeler uyarınca sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmelerinin öngörülen geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla feshedilmiş sayılacağının hüküm altına alındığını, davacının ücret ve sair hakları bakımından Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu ... sözleşmesi hükümlerinin uygulandığını, davacının alacaklarının eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2021 tarihli kararıyla; davacının kadroya geçişi aşamasında imzalanan ... ... sözleşmesinde aylık ücretin açıkça her ay asgari ücretin % fazlası olacak şekilde kararlaştırıldığı, davacının temel ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 22.03.2022 tarihli kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 24.05.2022 tarihli ilâmı ile; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) hükümlerine göre yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi olmadığından faizin buna göre uygulanması gerektiği, davacının yararlandığı toplu ... sözleşmesinin "İlave tediye ve ikramiye" başlıklı 33 üncü maddesinde ödeme için tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade söz konusu olmadığından kendiliğinden temerrüt gerçekleşmeyeceği, davacının hak kazandığı toplam alacak miktarı belirlenirken arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraki dönem için yapılan hesaplamaya itibar edilmesinin hatalı olduğu, arabuluculuk son tutanak tarihine kadar hesaplama yapılarak davacının hak kazandığı alacak miktarı belirlendikten sonra, yine ıslah dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak hüküm kurulması gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda değerlendirme yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekili; asgari ücretin % fazlasının üzerine ayrıca toplu ... sözleşmesinde belirtilen %4 oranında ücret zammının uygulanmasının talep edilmesinin mükerrer zam yapılması sonucunu doğuracağını, davacı ile imzalanan ... ... sözleşmesinin 696 sayılı KHK'nın ilgili maddelerine uygun olduğunu, davacının asgari ücretle herhangi bir bağı kalmadığını, mevzuat hükümlerinin ve Bakanlık görüşlerinin dikkate alınmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davacı vekili;İlk Derece Mahkemesince itibar edilen ek bilirkişi raporunda arabuluculuk son tutanak tarihine kadar hesaplama yapılmadığını, fark ikramiye alacağı bakımından davacının yararlandığı davalı Kurum ile ... Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (... Sağlık-...) arasında bağıtlanan 01.09.2020-31.12.2022 yürürlük süreli ve 15.12.2020 imza tarihli toplu ... sözleşmesinin dikkate alınmamasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; arabuluculuk son tutanak tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem için talep edilen alacaklar hakkında nasıl bir karar verilmesi gerektiği ile alacaklara uygulanacak faizin türü ve başlangıç tarihi hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 34 üncü maddesi, 6356 sayılı Kanun'un 39 ve 53 üncü maddeleri, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Dairemizin 29.....2022 tarihli ve 2022/7746 Esas, 2022/8494 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin yerleşik ilke şu şekilde vurgulanmıştır:
" ...
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
..."
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta, bozma öncesi alınan kök bilirkişi raporunda davacının ikramiye farkı alacağı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi ve davalı Kurum ile ... Sağlık-... arasında bağıtlanan 01.09.2020-31.12.2022 yürürlük süreli ve 15.12.2020 imza tarihli toplu ... sözleşmesinin "İlave tediye ve ikramiye" başlıklı 33 üncü maddesi nazara alınarak hesaplanmıştır. Kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine ikramiye fark alacağına ilişkin bu hesaplama tarzı Dairemizce bozma kapsamı dışında bırakılmıştır. Bozma ilâmı sonrasında İlk Derece Mahkemesi tarafından hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda ise 01.10.2021 tarihli ek protokole göre hesaplama yapılacağı belirtilerek davacının en son Temmuz 2020 dönemi ikramiye farkı alacağı hesaplanmış ve bozma öncesi hükmedilen miktarla karşılaştırıldığında davacı aleyhine daha az miktarda ikramiye farkı alacağına hükmedilmiştir.
3. Mahkemece, ilk bozma ilâmının (5) numaralı paragrafı dikkate alınarak arabuluculuk son tutanak tarihine kadar hesaplanacak olan ikramiye alacağının hüküm altına alınması gerekirken en son Temmuz 2020 dönemine kadar hesaplama içeren bilirkişi raporuna itibar edilmesi davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesine aykırılık oluşturmaktadır. Ayrıca bilirkişi raporunda, arabulucuya başvuru tarihi itibarıyla henüz imzalanmadığı anlaşılan 01.10.2021 tarihli ek protokole yönelik değerlendirme yapılması da hatalı olmuştur. Önceki bozma ilâmını (5) numaralı paragrafına uygun şekilde ve ek protokol dikkate alınmadan sonuca gidilmelidir. Belirtilen yönler dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.