Logo

9. Hukuk Dairesi2023/10808 E. 2023/16716 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı işverene karşı açılan davada, davacının fazla mesai, hafta tatili, dini ve resmi tatil ücretleri ile kıdem ve ihbar tazminatlarına ilişkin alacaklarının hesaplanması ve ispatı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Fazla çalışma, hafta tatili ve bayram/genel tatil ücretlerinin ispatında dinlenen tanıkların, davacı ile aynı dönemde çalışmamalarının göz önünde bulundurulması ve bu ücret alacaklarının davacı ile birlikte çalıştıkları dönemlerle sınırlı olarak hesaplanması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından reddedilen ve davacı tarafça temyize konu edilen miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait yurt dışı projelerinde taş ocağı işletme formeni olarak çalıştığını, ücretinin 2.800,00 USD olduğunu, müvekkiline fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücretlerinin hiç ödenmediğini, ... sözleşmesinin haksız olarak sona erdirildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı yıllık izin ücreti, ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 2.800,00 USD aylık ücretle çalıştığını, ... sözleşmesinin ... bitimi nedeniyle sona erdiğini, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarının ödendiğini, bir kişinin hafta tatili yapmaksızın her gün fazla çalışma yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık anlatımları ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacının ... sözleşmesinin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdirildiğinin ispatlanamadığı, davacının fazla çalışma yaptığı, ... bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatili günlerinde çalıştığına ilişkin iddiasını ise ispatladığı, ancak bu çalışmaların karşılığının ödenmediği, davacının ihbar tazminatı, ücret ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalı tarafından ödendiği buna göre davacının söz konusu alacaklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının asgari ücretin çok üzerinde ücret aldığını, ... ... Kurumu onaylı yurt dışı ... sözleşmesinin eki niteliğinde belge olan davacı imzalı bilgilendirme formu ile davacının yazılı muvafakatinin alındığını, bu bilgilendirme formuna göre davacının fazla çalışma ücretine hak kazanmayacağını ve varsa fazla çalışma ücretinin aylık birim ücrete dâhil olduğunu, fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin öncelikle tümden reddi gerektiğini, aksi kanaatte dahi fazla çalışma ücreti yönünden yıllık 270 saatlik fazla çalışmanın mahsubu gerektiğini, davacıya bütün hak ve alacaklarının eksiksiz ve zamanında banka kanalıyla ödenmiş olduğunu, bu durumun imzalı ücret bordrolarıyla sabit olduğunu, yazılı delilin aksinin yazılı delil ile ispatının gerektiğini, ek menfaat ödemelerinin hükmedilen diğer kalemlerden mahsubu gerektiğini, hayatın olağan akışına aykırı davacı tanık beyanlarına dayalı olarak işçinin her gün aralıksız ve uzun sürelerle fazla çalışma yaptığının kabulünün gerek somut olaya gerekse yerleşik Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işveren tarafından sunulan ... sözleşmesi ve "Yurt Dışına Çıkış Yapan İşçiler Bilgilendirme Formu"' ile diğer belgelerde davacının aylık ücretine yıllık 270 saate kadar olan fazla çalışmalarının dâhil olduğuna ilişkin hüküm bulunmadığından kaldı ki hafta tatili çalışma alacağı yönünden de mevcut olsa bile bu tür bir düzenleme de hukuken geçerli olmayacağından işçilik alacaklarının tespitinde tanık anlatımlarına göre sonuca gidilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, %30 oranında indirimin hakkın özüne uygun düştüğü, anılan hususlarda İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu; ancak davacının kabul edilen çıplak aylık net 2.800,00 USD ücretinin fesih tarihi olan 20.08.2018 tarihi itibarıyla ... Cumhuriyeti Merkez Bankası döviz kurları efektif satış kuru olan 6,0142 TL dikkate alındığında aylık çıplak net ücretinin fesih tarihindeki kıdem tazminatı tavanı olan 5.434,42 TL'yi aştığı, bu tavan miktarı üzerinden Dairece resen yapılan hesaplamaya göre davacıya ödenen miktar davacının hak kazandığı kıdem tazminatı miktarını karşıladığından bu alacağın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün hatalı olduğu, davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenle kabulü gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı tarafın temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; ... sözleşmesine uygulanması gereken hukuk ile hüküm altına alınan alacakların ispat ve hesaplanması ve vekâlet ücreti hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı ... Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. 4857 sayılı Kanun'un 17, 41, 44, 46, 47, 49, 50, 53, 54, 55, 56, 57, 59, 63, 66 ve 68 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

3. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

4. Aynı ilkeler, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmanın ispatı bakımından da geçerlidir.

5. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma alacağının ispatında salt menfaat birlikteliği olan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte başkaca delil ya da olgularla desteklenen bu tür tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, ... müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacağın varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar başkaca delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.

6. Somut uyuşmazlıkta davacı; davalı işyerinde 07.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını, ... yoğunluğuna göre 18.00'den aşağı olmamak üzere saat 22.00'ye kadar çalışmanın devam ettiğini, fazla çalışma yaparak çalışmasına rağmen karşılığı ücretin ödenmediğini iddia etmiş, iddiasını ispat amacıyla tanık deliline dayanmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; tanık beyanlarına göre davacının ikili vardiya düzeninde çalıştığı, birinci vardiyada haftanın 4 günü 07.00-18.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme ile, haftanın 2 günü ise 07.00-22.00 saatleri arasında 2 saat ara dinlenme ile çalıştığı, ikinci vardiyada haftanın 6 günü 18.00-07.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme ile çalıştığı kabul edilerek birinci vardiyada haftalık 19 saat ve ikinci vardiyada haftalık 24 saat fazla çalışma süresi tespit edilmiş, haftada ortalama 18 saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.

7. Öncelikle dava dilekçesinde davacının vardiyalı çalışma yaptığına ilişkin bir iddiası bulunmamakta olup tanıklar da davacının vardiyalı çalışma yaptığına ilişkin bir beyanda bulunmamışlardır. Buna rağmen davacının vardiyalı çalıştığının kabulüyle fazla çalışma alacağının hesaplanması hatalı ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda kabul edilen haftalık 18 saat fazla çalışma süresi dosya kapsamına uygun olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak davacı tanığı O.A., davalı işyerinde 2017 yılı Ocak ayından 2018 yılı Ocak ayına kadar çalıştığını, diğer davacı tanığı V.K. ise davalı işyerinde 2015 yılı Ağustos ayından 2016 yılı Ağustos ayına kadar çalıştığını beyan etmiştir. Tanıkların beyanlarına davacı ile çalıştıkları süre ile sınırlı olarak değer verilebileceği ve dosya kapsamında başkaca bir delil bulunmadığı gözetilmeden, davacının tüm çalışma dönemi için fazla çalışma, hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davacı Temyizi Yönünden

Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Davalı Temyizi Yönünden

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.