Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1093 E. 2023/1621 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşen işe iade davası sonrasında davacının işe başlatılıp başlatılmadığı ve işe başlatmama tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kesinleşen işe iade kararı sonrası işe başlatıldığı, sonrasında ödenen tazminatların ikinci bir fesihten kaynaklanmadığı, işe başlatıldığı için işe iade ve işe başlatmama tazminatı taleplerinin konusuz kaldığı ve boşta geçen süre ücretinin ödendiği gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2022/95 E., 2022/503 K.

DAVA TARİHİ : 25.05.2016

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen işe iade davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozma kararına karşı direnme kararı verilmiştir.

Direnme kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozma doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 29.02.2016 tarihli kararı ile kesinleşen işe iade kararı sonrasında işe başlatılmak üzere davalıya başvuruda bulunduğunu, ... Devlet Hastanesinin müvekkili hakkında verdiği 03.05.2016 tarihli ve “0301 hazırlık işçiliği sanatında çalışamaz” raporu gereğince ... sözleşmesinin ikinci kez feshedildiğini, müvekkilinin 2008 yılından itibaren elektrikçi olarak çalıştığını, hazırlık işçiliği sanatında çalışmadığını ileri sürerek geçersiz fesih sebebiyle işe iadesine, işe başlatamama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın bir aylık süre içinde açılmadığını, daha önce konusu ve tarafları aynı olan davanın karara bağlandığını, davacının müvekkili çalışanı olmadığını, rapor gereği davacının işe başlatma şartlarının oluşmadığını, tazminatların ödeneceğinin kendisine bildirildiğini, ikinci bir feshin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.03.2017 tarihli ve 2016/867 Esas, 2017/136 Karar sayılı kararı ile; ... 3. ... Mahkemesinin 2014/909 Esas sayılı dosyasının incelenmesi sonucunda davacının eldeki davanın davacısı, davalıların ise ... Taş Kömürü Genel Müdürlüğü (TTK) ve Star İnşaat ve Ticaret AŞ, davanın işe iade ve tazminat talebine ilişkin olduğu, yapılan yargılama sonucunda davacının davalı ... İnşaat ve Ticaret AŞ’deki işine iadesine karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay tarafından davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek davacının davalı TTK işyerine işine iadesine kesin olarak karar verildiğinin anlaşıldığı, işe iade kararı üzerine davacının davalıya işe iadesi için başvurduğu, davacı hakkında verilen “0301 hazırlık işçiliği sanatında çalışamaz” raporu uyarınca davacı tarafça bu kez bu işlemin yeni bir fesih olduğu iddiası ile eldeki işe iade davasının açıldığı, taraflar arasında aynı konuda kesinleşen bir hükmün bulunduğu, davalı tarafından işe iade başvurusuna verilen cevabın ise yeni bir fesih olmadığı, işe başlatma yerine ücret ve tazminatın ödenmesi yoluna gidildiği, aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmış olması gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 04.07.2017 tarihli ve 2017/1629 Esas, 2017/1756 Karar sayılı kararı ile; davacının ... sözleşmesinin 28.09.2014 tarihinde feshedilmesi üzerine ... 3. ... Mahkemesinin 2014/909 Esas sayılı dosyasında işe iade davası açtığı, bu davada muvazaalı şekilde alt işveren işçisi olarak gösterilerek çalıştırıldığı, yapılan feshin geçerli nedene dayanmadığı belirtilerek davacının davalı TTK'ya işe iadesine karar verildiği, davacının süresi içerisinde işe başlatılması için davalı TTK'ya başvurduğu, davalı TTK tarafından 14.04.2016 tarihli yazı ile davacının Üzülmez Müessesinde işe başlatılmasına karar verildiği belirterek işe giriş sağlık raporu almak üzere hastaneye sevk edilmek üzere 21.04.2016 tarihinde işyerinde hazır bulunmasının talep edildiği ve davacının hastaneye sevk edildiği, davacının hastaneden 28.04.2016 tarihinde çalışabilir raporu aldığı ancak işe başlatılmayarak boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatının kendisine ödendiği, davacının kesinleşen işe iade kararı üzerine işe başlatılmamasının yaptırımı olan işe başlatmama tazminatı ödendiği, taraflar arasında daha önce görülüp kesinleşen bir dava bulunduğu gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 02.11.2017 tarihli ve 2017/42729 Esas, 2017/23898 Karar sayılı kararı ile somut dava yönünden ilk davanın kesin hüküm oluşturduğundan söz edilemeyeceği, işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre davacının talepleri hakkında bir karar verilmesi gerektiği, yazılı şekilde kesin hüküm sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Direnme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 20.....2018 tarihli ve 2018/57 Esas, 2018/686 Karar sayılı kararı ile taraflar arasında daha önce görülüp bitirilen ve kesinleşen ... 3. ... Mahkemesinin dosyasında Yargıtay tarafından davacının davasının kabulü ile TTK nezdinde işe iadesine karar verildiği, davacı tarafça bu karar üzerine TTK'ya işe iade için başvuruda bulunulduğu, TTK tarafından "0301 hazırlık işçiliği sanatında çalışamaz" kararı verildiği, davacı tarafça bu kez bu işlemin yeni bir fesih olduğu kanaatiyle işbu işe iade davasının açıldığı, ancak taraflar arasında daha önce aynı konuda açılıp görülen ve kesinleşen bir dava olduğu, TTK tarafından başvuruya verilen cevabın ise yeni bir fesih olmadığı, işe başlatma yerine ücret ve tazminatın ödenmesi yoluna gidildiği, sonuç olarak aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmış olması gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

1. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.11.2021 tarihli, 2019/(22)9-73 Esas, 2021/1476 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince, Özel Daire bozma kararının kesin olduğu ve direnme yolunun kapalı bulunduğu gözetilerek Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı TTK'nın davacıyı ... 3. ... Mahkemesi 2014/909 esas dosyasında verilen hüküm gereğince 30.09.2016 tarihinde işe başlattığı ve davacının hâlen çalışmaya devam ettiği, davacının Kuruma ilk başvurusundan sonra fiilen hiç çalışmadığı, dolayısıyla ikinci bir fesih işleminin bulunmadığı, davalı Kurumun işe iade kararı sonucunda verilen kesin hüküm gereğince davacıyı 30.09.2016 tarihinde işe başlattığından işe iadeye ilişkin talebin konusuz kaldığı, işe iade davası sonunda işe başlatılan işçinin işe başlatmama tazminatı istemesinin kanuni bir dayanağı bulunmadığı, bu nedenle davacının bu talebinin yerinde olmadığını, boşta geçen süre daha uzun sürmüş olsa bile en çok dört aya kadar ücretin ödeneceğinin düzenlendiği, somut olayda ise davacının hem işe başlatıldığı hem de dört aylık boşta geçen süre ücretinin ödendiği, kanun gereği dört aydan daha fazlasına hükmedilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davacının kesinleşen karar sonrası işe başlatıldığını ancak sonrasında işe başlatmama tazminatlarının ödendiğini, bu işlemin ikinci fesih olduğunu, bu feshe karşı dava açtıklarını, boşta geçen süre alacaklarının hüküm altına alınması gerektiğini, dava konusuz kalmış olmakla beraber davanın açılmasına sebebiyet veren davalı İdarenin yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davacının kesinleşen işe iade davası sonrasında işe başlatılıp başlatılmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4857 sayılı ... Kanunu'nun 21inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.