Logo

9. Hukuk Dairesi2023/11022 E. 2023/16966 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Kurum ile alt işveren şirketler arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile aynı ihale kapsamında çalışan diğer işçilere ilişkin emsal dosyalarda asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna dair kesinleşmiş yargı kararları ve Yargıtay'ın da bu yöndeki yerleşik içtihatları gözetilerek, davacının çalıştığı işin yardımcı iş olması ve davalı kurumun ihale ile hizmet alımı yapması hususlarının tek başına muvazaa olgusunu ortadan kaldırmayacağı, mahkemece muvazaanın kabulü ile davacının asıl işveren işçisi olarak talep edilen alacaklara hak kazanıp kazanmadığının tespiti gerekirken, hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/621 E., 2023/992 K.

DAVA TARİHİ : 25.10.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... ... Mahkemesi

SAYISI : 2022/317 E., 2023/12 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... İşletmelerine (...) bağlı ... Linyitleri İşletmesi (...) Müdürlüğünün ... tesislerinde, davalı Kurum yetkililerinin emir ve talimatları altında 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesine aykırı olarak muvazaalı şekilde görünüşte alt işveren işçisi olarak çalıştığını, hizmet alım sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, davacı ve arkadaşlarının başlangıçtan itibaren davalı Kurumun işçisi olarak muamele görmeleri gerektiğinden bahisle dengi kadrolu işçiye göre yoksun kaldığı hakların tahsili için işbu davayı açtıklarını, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu hususunda ... 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin dosyasında karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davalı Kurumda davacının dengi işçi bulunduğunu ileri sürerek fark ücret, ikramiye, kömür yardımı, bedelsiz yemek ve iaşe, sabun ve aydınlatma, koruyucu malzeme ve giyim bedeli, sosyal yardım, vardiya zammı, denge ödeneği ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili Kuruma dayanışma aidatı kesilmesine dair hiçbir belge veya bilginin Sendika tarafından gönderilmediğini, davacının Kurumları işçisi olmadığını ve ücretlerini Kurumlarının ödemediğini, müvekkili Kurumun ihale makamı olduğunu, işveren sıfatını haiz olmadığını, davacı ile müvekkili Kurum arasında herhangi bir bağ veya sözleşme olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Kurum ile dava dışı Şirketler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi incelendiğinde, davacının yaptığı işin yardımcı ... olduğu ve davalı Kurum ile alt işveren şirketler arasında geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin davalı Kurumun kömür zenginleştirme ihalesi kapsamında çalıştığını, iki adet kömür zenginleştirme tesisi bulunduğunu ve bunlardan birini Kurumun kendisinin işlettiğini, verilen işin muvazaalı olduğunu, daha önce de aynı işe ilişkin muvazaa kararlarının verildiğini, davacının hangi ihale kapsamında çalıştırıldığına bakması gerektiğini, işyerinde belirgin bir ... ayrımı olmadığını, işçilerin her zaman işverenin talimatı doğrultusunda tesisteki kendisine verilen tüm işleri yapmak zorunda olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kaldırma kararı sonrasında yapılan incelemede davacının aşçı olarak çalıştığını ve yapılan işin yardımcı ... olduğu bu yönüyle İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinib istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve aynı ihaleye ilişkin emsal dosyaların onandığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı Kurum ile alt işveren Şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, buna göre davacının baştan itibaren asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı Kanun'un "Tanımlar" kenar başlıklı 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları.

3. Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin "Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulma şartları" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi şöyledir:

"Alt işverene verilen ..., işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen ... işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir ... olmalıdır."

4. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun

'un 1 inci maddesi şöyledir:

"Umumi, mülhak ve hususi bütçeli dairelerle mütedavil sermayeli müesseseler, sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlarla belediyeler ve bunlara bağlı teşekküller, 3460 ve 3659 sayılı kanunların şümulüne giren İktisadi Devlet Teşekkülleri ve diğer bilcümle kurum, banka, ortaklık ve müesseselerinde müstahdem olanlardan ... Kanununun şümulüne giren veya girmiyen yerlerde çalışmakta olan ve ... Kanununun muaddel birinci maddesindeki tarife göre işçi vasfında olan kimselere, ücret sistemleri ne olursa olsun, her yıl için birer aylık istihkakları tutarında ilave tediye yapılır."

5. Dairemizin 08...2022 tarihli ve 2022/6468 Esas, 2022/7273 Karar sayılı; 08...2022 tarihli ve 2022/6560 Esas, 2022/7276 Karar sayılı ilâmları.

2. Değerlendirme

1. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrasına göre bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde ... alan ve bu ... için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile ... aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren alt işveren ilişkisi denilmektedir. Maddeye göre asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak 4857 sayılı Kanun'dan, ... sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. Dolayısıyla asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulabilmesi için iki işverenin bulunması, mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işin varlığı ve asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi hâlinde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirme unsurunun gerçekleşmiş olması gerekir. Sözü edilen bu hususların, aksi kanıtlanabilen adi kanuni karineler olduğu kabul edilmelidir.

2. Muvazaa ise 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiş olup tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, kendi gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmesini arzu etmedikleri, görünüşte bir anlaşma olarak tanımlanabilir. Muvazaada, taraflar arasında üçüncü kişileri aldatma kastı bulunmakta ve sözleşmedeki gerçek amaç gizlenmektedir. Muvazaa genel ispat kuralları ile ispat edilebilir. Bunun dışında işverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmek amacıyla 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin sekizinci fıkrasında bazı muvazaa kriterlerine de yer verilmiştir. Maddenin sekizinci fıkrasına göre, asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi hâlde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl ..., bölünerek alt işverenlere verilemez.

3. Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda, davalı Kurum bünyesinde ... Beldesinde ... lavvarı ve ... lavvarı olmak üzere iki adet kömür zenginleştirme tesisi bulunduğu, ... lavvarının tümüyle davalının kendi imkânları ile işletildiği, ... lavvarının ise müteahhit firmalar tarafından işletildiği; her iki lavvarın da aynı yöntem ve teknoloji ile üretim yaptığı, her iki lavvarda da kömürün zenginleştirme işlemi yapılıp ürünlerin satışa hazır hâle getirildiği, lavvardan geçmeden kömürün piyasaya sunulamayışı ve kullanılmayışı, lavvarın (kömür zenginleştirme ve ayrıştırma işinin) aslında linyit kömürü üretimi işinin bir parçası olduğunu gösterdiği, asıl işverenin kendi olanak ve imkânlarıyla yapabileceği bir işi, hizmet alımı sözleşmesi marifetiyle yapmaya çalıştığının tespit edildiği belirtilmiştir.

4. İlk Derece Mahkemesince, davacının aşçı olarak çalıştığı, yaptığı işin asıl ... değil yardımcı ... olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalı Kurumun ihale ile hizmet alımı yaparak davacıyı aşçı olarak çalıştırdığı, yapılan işin niteliği itibarıyla davalı Kurum ile alt işveren Şirketler arasında muvazaa ilişkisi bulunmadığı, alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

5. Davalı Kurum tarafından sunulan belgelerden ihale konusu işin Davalı ... ... Müessese Müdürlüğü ile davalı ... Madencilik Turizm Nakliye Tur. İth. İhr. Ltd. Şti. arasında, Aralık 2017' de imzalanmış olan 550 gün süreli “... Müdürlüğü ... ... Tesislerinin Çalıştırılması, Her Türlü Tamir ve Bakımlarının Yapılması Suretiyle 18 ayda 3.000.000 Ton Tüvenan Kömürün Yıkattırılması ile 1.000.000 Ton Yıkanmış Kömürün Yüklenmesi Hizmet Alımı ...” işi olduğu anlaşılmaktadır.

6. Aynı hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan işçilerin açmış oldukları davalarda asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı kesinleşmiş Mahkeme kararlarıyla sabit olup Dairemizce de bu hizmet alım sözleşmeleri bakımından ilâmın İlgili Hukuk kısmının (5) numaralı paragrafında yer verilen kararlardan da anlaşılacağı üzere muvazaa olgusu sabit kabul edilmiştir.

7. Kaldı ki somut olayda davacı muvazaalı kabul edilen hizmet alım sözleşmesi ile üstlenilen işin kapsamı dışında bir işte aşçı olarak çalıştırılmıştır.

8. Sonuç olarak dava konusu alacak taleplerinin muvazaa tespiti yapılan ve kesinleşen döneme ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece muvazaanın kabulü ile davacının davalı Kurum işçisi olarak talep edilen alacaklara hak kazanıp kazanmadığının tespiti gerekirken, davalı Kurum ile ihbar olunan Şirket arasındaki ilişkinin geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.