"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2021/927 E., 2021/150 K.
DAVA TARİHİ : 27.11.2015
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yetki tespitine itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve kurulan kesin hüküm ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince dosya yeniden esasa kaydedilerek yapılan yargılama sonucunda; karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Sağlık Bakanlığı ... ... Sağlığı Kurumu ... İli ... Sağlığı Müdürlüğü Sıtma Vektör Mücadelesi hizmet ihalesini alan ŞIK KAR İnş. Gıda Tem. Güv. San. Tic. Ltd. Şti. işyerinde çalışan müvekkili Sendika üyesi işçiler adına işveren ile toplu ... sözleşmesi imzalamak için 31.07.2015 tarihinde ... (...) Çalışma Genel Müdürlüğüne çoğunluk tespiti için başvuruda bulunduklarını, müvekkili Sendikanın yaptığı bu başvuruya, ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 16.11.2015 tarihli ve 25911 sayılı yazısı ile; “Bakanlığımız kayıtlarının incelenmesi neticesinde, 1019096.047 SGK sicil numarası ile işlem gören işyerlerinin, İşkolları Yönetmeliğinin 20 sıra numaralı 'Genel İşler' işkolunda yer aldığı, yapılan işin tanımının 81.29.04 altında yer aldığı, adı geçen işyerinin Sendikanızın kurulu bulunduğu 17 sıra numaralı 'Sağlık ve sosyal hizmetler' işkolunda yer almaması nedeniyle, ilgi başvurunuz hakkında Bakanlığımızca yapılacak bir işlem bulunmamaktadır.” denildiğini, ...’deki bir yetkilinin görevini kötüye kullanarak işkolunu değiştirmesi sonucu taleplerine olumsuz cevap verildiğini, Sağlık Bakanlığına bağlı daha önce Sıtma Daire Başkanlığı olarak, sonradan da ... Sağlığı Kurumu olarak faaliyet gösteren işyerlerinde 40 yıldır sıtma işçisi çalıştığını ve bu işçiler adına Sağlık Bakanlığı ile müvekkili Sendika arasında toplu ... sözleşmeleri imzalandığını, başka birçok işyerinde toplu ... sözleşmeleri olmasına rağmen, şirketlerin değişmesine veya şirketlerin sadece işkolunu değiştirmesi marifetiyle üyelerinin işkolunun Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından değişikliğe uğraması neticesinde Bakanlığa yazdıkları yazılarda işçinin değişmediğini, yapılan işin değişmediğini, işyerinin değişmediğini ve neticesinde resen işkolu değişikliği talep ettiklerini, bu taleplerine Bakanlık tarafından resen değişiklik yapılamayacağı, konunun ... Teftiş Kurulu Başkanlığınca mahâllinde yapılacak incelemeler sonunda düzenlenecek rapor ve eklerinin yapılacak işlemlerde esas alınacağının belirtildiğini, müvekkili Sendikanın başvurusu gereği yapılması gerekenin, başvuru tarihi itibarıyla bu işyerinde Kanun'un aradığı gerekli çoğunluğun olup olmadığı noktasında olduğunu, oysa Bakanlığın, başvuru gereği çoğunluğu tespit etmek yerine, burada çalışan işçilerin hiçbir gerekçe gösterilmeden ... taraflı olarak bilgisayar kayıtlarında bu işyerinin işkolu kodunu değiştirerek farklı bir işkolunda kayıt yapıp sonra da çoğunluk tespitine olumsuz cevap vermesinin kabul edilebilir bir işlem olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 16.11.2015 tarihli ve 25911 sayılı yazının iptali ile tespit konusu işyerinin 17 No.lu sağlık ve sosyal hizmetler işkoluna girdiğinin ve işyerinde toplu ... sözleşmesi görüşmelerine başlanılması açısından Kanun'un belirlediği çoğunlukta olduklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; yetki tespiti başvurularının değerlendirilmesinde ve istatistiklerin yayımlanmasında SGK'ya yapılan işçi ve işyeri bildirimlerinin dikkate alındığını, alt işverenin hangi işyerlerinde hangi işi yürüttüğünün bilinmediği takdirde bunun Bakanlıkça tespitinin mümkün olmadığını, bu durumda işveren beyanlarının esas alınarak işlem yapıldığını, Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarında Toplu ... Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yetki tespiti işlemlerinde SGK'ya yapılan işçi ve işyeri bildirimleri ile işveren beyanının esas alınarak işlem yapılacağının düzenlendiğini, bu bildirimlerin yapılmaması ya da hatalı yapılması durumunda işkolu tescillerinin de hatalı yapıldığının tespit edildiğini, bu hatalar görüldüğünde işkolu düzeltilerek ilgili sendikalara olumlu veya olumsuz yetki tespiti verildiğini, yapılan tespitin doğru olduğunu, hizmet alım sözleşmeleri ile ait işveren olarak faaliyet gösterilen işyerlerinde yapılan hizmetlerin işkolu belirlenirken, birim olarak işyerinin esas alınacağını, bir işyerinde başka bir işverene ait ayrı ayrı işkolunda faaliyet var ise ayrı ... kolundan söz edileceğini, alt işverenin işkolunun asıl işverenin yaptığı işe göre belirlenemeyeceğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
2. Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.12.2019 tarihli ve 2018/527 Esas, 2019/1190 Karar sayılı kararı ile SGK kayıtlarının esas alınması hususunun emredici bir düzenleme olduğu, davalı Bakanlığın SGK kayıtlarında yer alan işkolu kodlarını değiştirerek işkolu düzeltilmesi yapmasının mümkün olmadığı, üstelik bu düzeltmenin çoğunluk başvurusundan sonra yapılmış olduğu, bu hâliyle yürürlükteki hukuki düzenlemelere uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 10.11.2020 tarihli ve 2020/2614 Esas, 2541 Karar sayılı kararı ile somut olayda dava konusu edilebilecek, ... tarafından usulüne uygun olarak yapılmış bir işkolu tespit işlemi ve Resmî Gazete'de yayımlanan bir işkolu tespit kararı bulunmadığı, Bakanlık tarafından usulünce alınmış bir işkolu tespit kararı ve bu kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasının, işkolu tespitine itiraz davası açılabilmesinin ön şartı olduğu, anılan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisinin hatalı olduğu, bu nedenle sonucu itibarıyla doğru kararın gerekçesinin belirtilen şekilde değiştirildiği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.....2021 tarihli ve 2021/5976 Esas, 2021/10456 Karar sayılı kararı ile somut olayda davacı Sendika tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yapılan başvuru ile (1019096) sicil numaralı işyerinde toplu ... sözleşmesi yapabilmek için gereken çoğunluğun sağlandığının tespitinin talep edildiği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 16.11.2015 tarihli ve 25911 sayılı cevabı yazısı ile de başvuru konusu işyerinin Sendikanın kurulu bulunduğu 17 No.lu sağlık ve sosyal hizmetler işkolunda yer almaması nedeniyle başvuru hakkında yapılacak bir işlem bulunmadığının bildirildiği, dava konusu Bakanlık yazısının hukuki niteliği itibarıyla olumsuz yetki tespit işlemi olduğu, buna göre davacı Sendikanın talebinin de olumsuz yetki tespitinin iptali ile başvuru konusu işyerinde toplu ... sözleşmesi yapabilmek için gereken çoğunluğun sağlandığının tespiti olduğundan, somut olayda ayrı bir işkolu tespitine itiraz davasının mevcut olmadığı, davacı Sendika tarafından ileri sürülen işkolu itirazının yetki tespitine itiraz davasının gerekçesini teşkil ettiği, aynı dava kapsamında bu itirazın incelenip nihai olarak sadece yetki tespitine itiraz bakımından hüküm kurulması gerektiği, hâl böyle olmasına karşın İlk Derece Mahkemesi tarafından 05.03.2019 tarihli oturumda ayrı bir işkolu tespitine itiraz davası varmış gibi tefrik kararı verilmesinin doğru olmadığı, tefrik kararı verilip ayrı bir esas sırasına kaydedilen dava, yetki tespitine itiraz davası olarak belirtildiğinden, gelinen nokta itibarıyla diğer davanın yargılama usulüne uygun şekilde sonuçlandırılması gerektiği, bununla birlikte temyiz konusu eldeki dava bakımından, gerçekte ayrı bir işkolu tespitine itiraz davası söz konusu olmadığından hüküm kurulmasının olanaklı olmadığı, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında İlk Derece Mahkemesince karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu gerekçesiyle hükümlerin bozularak ortadan kaldırılmasına ve işkolu tespitine itiraz davası olarak nitelendirilen temyiz konusu dava bakımından karar verilmesine yer olmadığına dair kesin hüküm kurulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozma Sonrası Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası yeniden esasa kaydedilmiş ve bozma ilâmında belirtilen gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; kendileri aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Dairemiz bozma kararında belirtilen gerekçelerle somut uyuşmazlıkta gerçekte ayrı bir işkolu tespitine itiraz davası söz konusu olmadığından hüküm kurulması da olanaklı değildir. Bu itibarla Dairemiz bozma kararı ile 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hükümler bozulmak suretiyle ortadan kaldırılmış ve yeniden kesin hüküm tesis etmek suretiyle uyuşmazlık son bulmuştur.
2. Uyuşmazlığın kesin hüküm ile sona ermesine karşın İlk Derece Mahkemesince dava dosyasının yeniden esasa kaydedilmesi, neticesinde yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bu itibarla 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve yeniden aşağıdaki gibi hüküm kurulması gerekmiştir.
VII. HÜKÜM
Açıklanan sebeplerle;
1. Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İşkolu tespitine itiraz davası olarak nitelendirilen temyiz konusu dava bakımından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3. Harç, yargılama gideri ve vekâlet ücreti bakımından, tefrik edilip ayrı bir esasa kaydedildiği belirtilen yetki tespitine itiraz davasında değerlendirme yapılmasına,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.